ANTALYA- Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun katledilişinin yıl dönümünde azmettiricilerin araştırılmama çabasına dikkat çeken yaşam savunucuları kamuoyuna davaya sahip çıkma çağrısında bulundu.

 

Antalya’nın Finike ilçesi Kızılcık yaylasında taş ve mermer ocaklarına karşı mücadele verirken katledilen Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu katledilişinin 7’inci yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Antalya Ekoloji Ağının öncülüğünde gerçekleşen anmaya Ayşin ve Ali’nin yakınları, çevre platformu temsilcileri ve çok sayıda yaşam savunucusu katıldı. “Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu Doğadan ve yaşamdan vazgeçmiyoruz” yazılı pankartın taşındığı anmada basın metnini Antalya Ekoloji Ağından Erol Malçok okudu.

 

‘Deliller toplanmadı, azmettiriciler araştırılmadı’

 

Üzerinden geçen 7 yıla rağmen, organize bir cinayet olduğu açık olmasına rağmen azmettiricilerin yargılanmadığını belirten Erol “Cinayetin arkasından tutuklanan Ali Yamuç, yaşam savunucuları Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu’yu para için öldürdüğünü söyledi. Arkasından, eşi Fatma Yamuç’un üzerinde, bir mermer şirketi sahibine hitaben yazılan “10 gün içerisinde param gelmezse görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun.” İfadeleri bulunan bir mektup yakalandı. Bu mektuba ve cinayet delillerini saklamasına dayanarak Fatma Yamuç cinayete iştirakten tutuklandı. Ancak tüm bu süreçler, derinleştirme ve etkili bir soruşturmadan yoksun işletildi. Deliller yeterince toplanmadı ve telefon kayıtlarına bakma ihtiyacı bile duyulmadı. Cinayet sonrası Jandarma, cinayet sanığı Ali Yamuç'u olay yerine götürüp, 'Cinayeti nasıl gerçekleştirdiğini anlat' dediğinde Yamuç 'Tel örgüden atlayıp içeri girdim ve sonrasında ateş ettim' diyor. Oysa biz teyzesinden öğreniyoruz ki, Ali Yamuç'un bacağında protez varmış. Yani öyle bir yükseklikten atlaması mümkün değil. Üstelik Yamuç'un teyzesi ve annesi, yüksekliklere dikkat etmesi gerektiğine dair doktor uyarısı olduğunu da belirtiyor” dedi.

 

‘Fail cezaevinde ‘intihar etti’

 

Daha sonrasında fail Ali Yamuç’un cezaevinde ölü bulunduğunu dile getiren Erol “Alanya Savcılığı’nın hazırladığı rapora göre, Ali Yamuç’un kaldığı koğuşun banyosunun penceresine eşofman lastiğiyle kendini astığı belirtildi. Oldukça şüpheli olan bu ölüm, intihar olarak kayıtlara geçti ve dosya kapatıldı. Ali Yamuç, öldüğü için hakkındaki dava düşerken, 17 Kasım 2017’den itibaren Fatma Yamuç cinayete yardım etme içerikli iddianameyle yargılanmaya başladı. Ancak Fatma Yamuç, yargılandığı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayete yardım etmek suçundan beraat etti. Mahkeme, dosyanın durumuna göre, olası azmettiriciler hakkında ve Fatma Yamuç da delilleri kararttığı için suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi” sözleriyle hukuki süreci hatırlattı.

 

‘Dava AYM’ye taşındı’

 

Soruşturmanın derinleştirilmesi için Finike Cumhuriyet Savcılığı’na ihbarda bulunulduğunu ancak Finike Cumhuriyet Savcılığının “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdiğini belirten Erol ailenin itirazı üzerine dosyanın, Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi’ne gittiğini ancak mahkemenin itirazı reddettiğini ifade etti. Bu şekilde dosyanın tamamen kapatılmış olduğunu dile getiren Erol “Şurası bizce çok açıktır ki Büyüknohutçu davasının üstü örtülmek istenmektedir. Baştan beri adeta “gizli bir el” delilleri karartmaya çalışmıştır. Bütün bu gelişmeler sonucunda aile davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşımak zorunda kaldı ve AYM süreci halen devam etmektedir” diye belirtti.

 

‘Sistemin çarkları öyle kolay işleyemeyecek’

 

Davanın peşini bırakmayacaklarını söyleyen Erol adaletten yana olan herkesin davaya sahip çıkması çağrısında bulundu. Erol “Tek tek hepinizden çıkan her ses, yaşam savunucusu insanların ve değeri kendi içinde saklı olan her canlının, canına can katacak! Ve gezegeni adeta bir mezbahaya çevirmek isteyen sistemin çarkları öyle kolay işlemeyecek” şeklinde konuştu.

 

Açıklamanın ardından Ali ve Aysin’in kızları Emine Buyuknohutcu, avukatı Tuncay Koç ve platform temsilcileri söz aldı. Anma konuşmaların ardından sona erdi.