İSTANBUL- Kadınlar, Kobanê Davası öncesi “Yargılanan kadınları tanıyoruz” şiarıyla bir araya geldi. Burada konuşma gerçekleştiren kadın örgütü temsilcileri ve feministler asıl yargılanın kadın mücadelesi olduğuna dikkat çekerek dayanışma çağrısında bulundu. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) öncülüğünde çok sayıda kadın örgütü 16 Mayıs’ta karar duruşması görülecek olan Kobane Davası dolasıyla Beyoğlu’nda bulunan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) il binasında “Yargılanan kadınları tanıyoruz” şiarıyla bir araya geldi. Buluşmanın gerçekleştiği salona “Yargılanan kadınları tanıyoruz. Yaşasın kadın dayanışması. Bıjî têkoşîna jına” pankartı asıldı.

 

‘Kadınların destan niteliğinde savunmaları var’

 

Buluşma, tutsak siyasetçi kadınların görüntülerinin yer aldığı sinevizyon gösterimi ile başladı. Sinevizyonun ardından DEM Parti Kadın Meclisi adına Aygül Sincar söz aldı. Aygül, “50 yıldır süren bir savaş var. Bizler 50 yıldır mücadele ediyoruz. Ana tema nedir; barıştır. Kobanê Davası’nda kadınların destan niteliğinde savunmaları var. 30 yıl cezaevinde kalan kadınlar var. Bizler barış için mücadele ediyoruz. Çünkü coğrafyada var olan savaş halkların yıkımına dönük bir savaştır; kadın cinsinin yok sayılmasıdır, düşüncemizin zihnimizin yok sayılmasıdır, bizi tecrit altın almaktır. Kobanê Davası’nı tek bir güne sığdırmamak her alanda gündemleştirmemiz gerekir” diye konuştu.

 

‘Kürt kadın hareketi direnç tarihiyle büyümüş bir hareket’

 

Ardından söz alan DEM Parti İl Eş Başkanı Gonca Yangöz, her geçen gün kadın dayanışmasının büyüdüğünü altını çizdi. Gonca, “Erkek egemen zihniyet bütün meşruiyetini bize saldırarak sağlamaya çalışıyor. Biz kadınlar da bize yüklenen rolleri yıkmak için el ele veriyoruz. Baştan sona uydurulmuş, gerçekliği, olmayan dosyalarla yargılanıyor arkadaşlarımız. Her arkadaşımız bunca zaman içinde yakınlarını kaybetti, yas tutma hakları ellerinden alındı. En iyi yaptıkları şey zulmetmek ve iktidar bunu çok iyi kullanıyor. Arkadaşlarımız kadın mücadelesini dört duvar ardında da olsa bırakmadılar ve bize model oldular. Kürt kadın hareketi direnç tarihiyle büyümüş bir hareket” ifadelerini kullandı.

 

‘Saldırıya son verecek olan halklardır’

 

Devamında söz alarak dava sürecini “sözde yargılama” olarak değerlendiren Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatı Arzu Eylem Kayaoğlu, “Kobanê Davası da Gezi Davası da ancak birlikte mücadele ederek sonlandırılabilir. Kürt halkının üzerindeki baskıyı, Kürt siyasetçilere yönelik saldırıya son verecek olan halklardır. Biz Kobanê Davası’na bilinçli olarak kumpas davası diyoruz” dedi. Ardından dava sürecine dair aktarımlarda bulundu.

 

‘Hep beraber yaptığımız eylemler yargılanıyor’

 

Bağımsız feminist Hülya Osmanağaoğlu da Gültan Kışanak’ın ve Sebahat Tuncel’in Kobanê Davası’ndan önce tutuklandığı davaları da hatırlatarak “Feministler olarak bu davaları takip ettik. O davalarda hep beraber yaptığımız eylemler yargılanıyor. ‘Barış için 1000 Kadın’ eylemi yargılama maddelerinden birisi, bir diğer yargılama maddesi ‘25 Kasım’ eylemi.  Aslında Gültan’a yöneltilen 32 suçlama maddesinden 16 tanesi kadın eylemleriydi” diye konuştu.

 

‘Mahkemeyi yargılıyorlar’

 

HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, “Mahkemeye giden her arkadaşımız pozitif duygularla dönüyor. Politik mücadeledeki kararlılık, haklılık mahkemeye de yansıyor, mahkemeyi yargılıyorlar. Her arkadaşımız savunmalarını son derece cesurca, doğru yerden kurarak, onları yargılayarak yapıyorlar” diye belirtti.

 

‘Yargılanan bizim ortak mücadelemiz’

 

Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) adına söz alan Roza Kahya ise “Yargılanan bizim ortak mücadelemiz. Kadın hareketinin, Kürt kadın hareketinin birlikte sömürgeci devlete karşı verdiği mücadele yargılanıyor. IŞİD’in Rojava’ya saldırılarına karşı feministler mücadelenin parçası oldular. Yol arkadaşlarımızı zindanlardan çıkarana kadar mücadeleye devam etmenin sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.