Emek ve Demokrasi Güçleri: Kayyımı reddediyoruz
- 17:49 23 Kasım 2024
- Güncel
ANKARA - Emek ve Demokrasi Güçleri kayyımlara karşı bir araya gelerek, “Tutumumuz nettir, kayyım rejimini kabul etmiyoruz” dedi.
İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla 4 Kasım’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Xelfetî (Halfeti) belediyelerine kayyım atanmasının ardından dün de Dêrsim ve Pulur (Ovacık) belediyelerine kayyım atandı. Tüm kentlerde kayyıma karşı direniş ve protestolar büyürken Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması için toplandı.
Alana gelen kitle “İrade gaspına karşı direnerek kazanacağız” pankartıyla yürüyüş yaparak “Kayyımlar gidecek biz kalacağız”, “Savaşa karşı barış tecride karşı özgürlük”, “Halkın iradesi gasp edilemez”, “Kayyıma geçit yok” pankartları taşıdı.
Sık sık “Kayyımlar gidecek biz kazanacağız, “Jin jiyan azadi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
‘Tüm muhalif kesimlere yargı sopası'
Emek ve Demokrasi adına ortak metin okundu. Ortak metinde, “Halkın iradesiyle seçilen başkanlara verilen bu ceza evrensel hukuk ilkelerine tamamen aykırıdır. AKP’nin kurduğu iktidarının, gerici, faşist rejimini tesis etmek için iktidara geldiği günden bu yana önünde engel olarak gördüğü tüm muhalefet kesimlerine karşı yargı sopasını kullanmaktan çekinmediği bilinmektedir.Uzunca bir zamandır emekten demokrasiden ve barıştan yana sendika, kitle örgütü ve siyasi partiler üzerinde AKP yargısının hukuksuz uygulama ve kararları demoklesin kılıcı gibi sallanmaktadır” denildi.
Halk iradesine saygı çağrısı
Metnin devamında ise şu ifadelere yer verildi:
“2024 yerel seçimlerinde halklarımızın Tek Adam rejimini, Baskı politikalarını, İnançlarına ve etnik kökenlerine göre insanları ayırıp birbirine kırdıracak her türlü uygulamayı, tüm şoven yaklaşımları, Ekonomik krize yol açan neo liberal politikaları, Kayyum uygulamalarıyla sandığa yansıyan iradesinin gasp edilmesini, ret ettiğini, onaylamadığını hatırlatmak istiyoruz. Bir kez daha altını çiziyoruz; demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır. Aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyum atandığı, uyduruk davalar ile belediye başkanlarına ceza verilen bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir.
‘İradeye sahip çıkın’
Herkes bilmelidir ki yaşanan bu hukuksuzluklara karşı tutumumuz nettir. Kabul etmiyoruz ve reddediyoruz! Dersim, Ovacık, Esenyurt, Mardin, Batman, Hakkari ve Halfeti başkanlarının özgürlükleri kısıtlayacak ve onları halklarında mahrum edecek herhangi bir durumu, yargı yoluyla halkın iradesine vurulmuş bir darbe olarak göreceğiz. Dersim halkının iradesine sahip çıkmaya ve belediye başkanlarımızın yanında yer almaya, onlarla birlikte bu adaletsizliğe karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Açıklamanın ardından kitle oturma eylemi başlatarak stranlar söyledi.
İstanbul
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, “Kayyım Rejimi Halk İradesine Darbedir” şiarıyla Dersim ve Ovacık’a atanan kayımı protesto etmek için Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Kitlesel katılımın olduğu açıklamada “Kayyım rejimi halk iradesine darbedir dur de” pankartı açtı. Açıklamada sık sık “Kürdistan goristan ji bo faşistan’, “Kayyıma geçit vermeyeceğiz”, “Dersim bizimdir gasp edilemez”, “Dersim’de düşene dövüşüne bin selam” sloganları atıldı. Açıklamayı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK ) Marmara Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu okudu.
‘Halk kayyım politikalarını tarihin çöplüğüne gömuyor’
İktidarın kayyım politikalarında ısrar ettiğini dile getiren Asalettin Arslanoğlu, halkın iradesinin, seçme seçilme hakkının ayaklar altına alındığını belirtti. Asalettin Arslanoğlu, “AKP-MHP iktidarı kaç kere kayyım atarsa atasın, bu belediyeleri her seçimde yeniden daha büyük farkla kaybediyorlar. Halk iradesine daha güçlü şekilde sahip çıkıyor, kayyım politikalarını tarihin çöplüğüne gömuyor. Anti-demokratik uygulamalarıyla 12 Eylül darbecilerinin bile geride birakan AKP-MHP iktidarının kayyımlarla 31 Mart’ta kaybettiği belediyelere karşı gasp planları yaptığı ortadadır. Kayyım atamalarını olağan hale getirmeyi, toplumu kayyım rejimine alıştırmayı ve halk iradesini gasp etme planlarına karşı çıkışı önlemeyi hedefliyorlar. Kendi baskıcı iktidarlarını sürdürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Görüyoruz ki AKP-MHP iktidarının belediyelere yönelik saldırıları şimdi de İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerine yönelik soruşturmalarla devam ediyor. Kayyım rejimi en başta seçmen iradesine darbe demektir” dedi.
‘Ortak mücadeleye davet ediyoruz’
“Kayyım rejimi demokrasi ve hukukun askıya alınması demektir” diyen Asalettin Arslanoğlu, kayyımın rantçılara hizmet ettiğinin altını çizdi. Asalettin Arslanoğlu, “Kayyım rejimi kadınların, gençlerin ve toplumun ezilen kesimlerinin haklarına sahip çıkan değil, her adımda onları kısıtlayan yerel yönetimler demektir. Milletvekilleri türlü hukuksuzluklarla hapse atılırken, belediyelere siyasi operasyonlarla kayyım atanırken seçme seçilme hakkından söz edilemez. Seçme seçilme hakkının tanınmadığı bir durumda da demokrasiden bahsedilemez. Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak iktidarın dayattığı kayyım rejimini kabul etmiyoruz. Haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız. Hukuksuz operasyonlara son verilmeli, seçilmiş belediye başkanları derhal görevlerine iade edilmelidir. Kayyım politikaları terk edilmeli, darbe politikalarından vazgeçilmeli ve halkın iradesi tanınmalıdır. Kazanana kadar direnişimize devam edeceğiz. İstanbul'un, Türkiye'nin dört bir yanından Emek, barış ve demokrasi diyen tüm güçleri ortak mücadeleye davet ediyoruz. Kayyımlar gidecek, biz kalacağız” d
ye belirtti.
‘Dersim hepimiziz’
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, “Kayyımlar halkın temsilcisi değiller ve asla temsilcisi olamazlar. Dersim halkı kendi iradesini ortaya koydu. Seyid Rıza’dan bugüne tek bir an Dersim halkı direnmekten, iradesinin arkasında durmaktan ve mücadele etmekten geri durmadı. Şu anda binlerce insan sokaklarda, caddelerde, belediyenin etrafında yayılan bir sahiplenmele gösteriyor. ‘belediyeyi alamazsınız orası size ait değil’ İstanbul, İzmir, Adana, Ankara Türkiye’nin yanında Halklar bir arada. Yaşasın Kürt halkının ve dostlarının mücadelesi. Dersim hepimiziz” diye konuştu.
Ardından yapılan konuşmalarda, “kayyumlara karşı direneceğiz. Kayyım değil demokrasi diyenler yan yana” mesajı verilerek son buldu.
Wan Emek ve Demokrasi Platformu, Dêrsim ve Pulur (Ovacık) belediyelerine kayyım atanmasını meşaleli yürüyüşle protesto ederek basın açıklaması düzenledi. Aydın Perihan AVM önünde bir araya gelen yüzlerce kişi “Hırsız kayyım Kürdistandan defol”, “Bê Serok Jiyan nabe”, “Kayyıma karşı süresiz direniş”, “Berxwedan Jiyanê”, “Kürt halkı sokakta iradenin yanında”, “Her yer Dersim her yer direniş”, “Bijî berxwedana gele kurd”, “Kayyım talane berxwedan jiyane” sloganları atarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Wan
Wan Emek ve Demokrasi Platformu, Dêrsim ve Pulur (Ovacık) belediyelerine kayyım atanmasını meşaleli yürüyüşle protesto ederek basın açıklaması düzenledi. Aydın Perihan AVM önünde bir araya gelen yüzlerce kişi “Hırsız kayyım Kürdistandan defol”, “Bê Serok Jiyan nabe”, “Kayyıma karşı süresiz direniş”, “Berxwedan Jiyanê”, “Kürt halkı sokakta iradenin yanında”, “Her yer Dersim her yer direniş”, “Bijî berxwedana gele kurd”, “Kayyım talane berxwedan jiyane” sloganları atarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
‘Halkın iradesine ipotek koymaya hakkı yok’
Burada açıklama yapan Platform Üyesi Murat Atabay, halkın, seçmenin iradesine rağmen belediyelere kayyım atama kararıyla seçme ve seçilme hakkının bir kez daha ağır biçimde ihlal edildiğini söyledi. Murat Atabay, “Birlikte yaşam iradesini güçlendirecek, yerelleşmiş ve katılımcı bir demokrasiye izin verilmeyeceği tüm topluma parmak sallanarak ilan edilmiştir. Hiç kimsenin ülkede, asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, insanların demokratik iradesine ipotek koymaya hakkı yoktur. Halklarımız, halk iradesinin çiğnendiği antidemokratik baskıcı bir geleceği değil, insanca bir düzende bir arada eşit ve özgür bir yaşamı hak etmektedir. Siyaset güdümlü kararlarla, seçilmiş Belediye Başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atandığı, siyasi parti eşgenel başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının cezaevinde tutulduğu bir ülkede, asgari ölçütte de olsa demokrasiden söz etmek mümkün değildir” diye konuştu.
‘Hukuka ve halk iradesine saygı duymaya çağırıyoruz’
Bu zihniyetin tarihe kara bir leke olarak düştüğünü söyleyen Atabay, “Çünkü seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak, sadece halk iradesine değil, halkın demokrasiye ve seçimlere olan inancına da darbe vurmaktadır. Ülkemizin demokratik, eşit ve bir arada, barış içerisinde yaşayabileceği bir geleceği tehdit etmektedir. Halkla hiçbir bağı olmayan, halka karşı hiçbir sorumluluk duygusu taşımayan kayyımlar sadece demokrasiye değil, atandıkları yerel yönetimlere de büyük ve kalıcı zararlar vermektedir. Ülkeyi yönetenleri, ülkenin en acil sorunları olan işsizlik, açlık, güvencesiz bir gelecek, her geçen gün artan borç yükü ortada duruyorken, bu ülkenin gerçek sorunlarıyla yüzleşmeye, anayasaya, hukuka ve halk iradesine saygı duymaya çağırıyoruz” diye bitirdi.
Açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.