İZMİR - Diyanet İşleri Başkanlığı’nın depremzede çocukların bakımını üstlenenlerin bu çocuklarla evlenebileceği şeklindeki açıklamasına büyük tepki gösteren kadınlar, soruyu soranın da cevap verenin de utanç duyması gerektiğini belirterek “Diyanet çocuklarımızdan elini çeksin” dedi.  

 

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Kurulu, Mereş merkezli iki büyük depremin ardından  sorulan "Depremzede çocuklar evlat edinilebilir mi?" sorusuna verdiği cevaba kadınların tepkileri devam ediyor. Hukuki sonuçlar nedeniyle kimsesiz çocukların bakımının evlat edinme olarak kabul edilemeyeceği belirtilen yanıtta bu çocuklarla bakımını üstlenen ebeveynler arasında evliliğin olabileceği belirtiliyordu. Gelen tepkiler sonrasında  verilen yanıt sayfadan silinse de kadınlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın  yanıtını utanç verici bulurken depremzede çocukların evlat edindirilmesinin bir asimilasyon politikası olduğunu söylüyor. Kadınlar Diyanetin verdiği yanıt karşısında artık seyretme sınırın aşıldığını söylüyor.

 

‘Tamamen asimilasyon politikası’

 

Çocukların evlat edindirilmesini bir asimilasyon politikası olduğunu belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyesi Funda Akbulut, “MHP Lideri Devlet Bahçeli ‘Her ilden bir çocuğu vakıflarımızda barındıracağız’ diyor. ‘Türk milletine hayırlı evlat’ yetiştirecek kendi görüşüne göre. Çocukların tarikat yurtlarında olduğunu duyduk. Türkleştirilmiş çocuklar yaratacak, tamamen asimilasyon politikası”  ifadelerini kullandı. 

 

‘Utanç verici’

 

Çocuğun evlendirilmesinin dile getirilmesine tepki gösteren hak savunucusu Zeynep Aydın, “5 yaşında kızım var. Çocuğu nasıl evlendirirler? Üstelik evlat edindiğin çocuğun kendi çocuğundan farkı olabilir mi? Yazıklar olsun, utanç verici bir şey. Böyle bir soruyu soran da böyle bir cevabı veren de utanç duymalıdır” sözleriyle tepkisini dile getirdi. 

 

‘Çocuklara ne yapacaklarını göstermiş oldular’

 

Dinin istismar edildiğini belirten Bornova Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Zeynep Reyşen de, “Zihniyetlerini ve ne yapacaklarını göstermiş oldular. Oradaki kız çocukları daha önce de duyduk. 6 yaşındaki kız çocuğunun 29 yaşındaki adamla evlendirilmesine müsaade vermeleri bu zihniyeti gösteriyor. Bu demek oluyor ki çocuklarımız tehlike altında ve korumasızlar. Bunun için kadınların sivil toplum kurumlarının duyarlı olmasını istiyorum. Böyle dini istismar edenlerin elinde çocuklarımızın heba edilmesine izin vermemeliyiz. Zaten bir travma yaşadılar, onu atlatmadan böyle vakıflara teslim edilmesi ikinci bir darbedir. Diyanet çocuklarımızdan elini çeksin” şeklinde konuştu. 

 

‘Seyretme sınırını aştık’

 

Kadınların Diyanet İşleri Başkanlığı’na olan öfkesinin yapılan açıklama sonrası iki katına çıktığını belirten Kadın Savunma Ağı’ndan Çiğdem Çidamlı ise depremde kamunun tamamen ortadan kalktığının ve devletin şiddet ve gericilik aygıtına dönüştüğünün ortaya çıktığını belirtti. Çiğdem, şöyle dedi: “Diyanet’e özellikle çocuk ve kadınlarla ilgili temel görevlerin verilmesi, bütçesinin artırılması ve hayatımızın her noktasında fetva verir hale getirilmesi sorundu. Bunun en korkunç ve denetlenemez şekilde ortaya çıktığını görüyoruz. Laiklik ilkesi bir tarafa ama yüzlerce belki de binlerce çocuğun kaderi ne olduğunu bilmediğimiz bir yere sürükleniyor. Tarikat evlerinde kadınların çocukların yaşadıklarını, en son küçük bir kız çocuğunun evlendirilmesini, tarikat yurtlarında intiharlar görmüştük. Bunları seyretme sınırını aştık, hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz.”