‘Sistem kadınları çözümsüz bırakıyor’

  • 09:08 23 Mart 2023
  • Güncel
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL- Şiddete uğrayan kadınların başvurularına ilişkin geçtiğimiz günlerde rapor açıklayan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin çalışmaları ve yaşanan sorunlara ilişkin konuşan Dernek Başkanı Adile Doğan, kadınların devlet kurumlarına başvurduklarını, ancak sistemin  kadınlar çözümsüz bıraktığını kalıcı bir çözümün yerel yönetimlerden Meclis’e doğru geliştirilecek bir sistemde olduğunu vurguladı. 
 
Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, psikolojik şiddet her geçen gün mevcut  iktidarın politika ve söylemleri nedeniyle her geçen gün daha da artıyor. İktidarın politikalarına karşı kadınlar da aralıksız mücadele ediyor, çözüm önerileri geliştiriyor. 
 
Kadınlar için mücadele eden kurumlardan biri de Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği. Dernek, geçtiğimiz günlerde 2022 yılı içerisinde kadınların yaşadıkları sorunlara dair kendilerine yapılan başvurulara dair rapor açıkladı. Açıklanan raporda derneğe bin 935 kadın, 10 kız çocuğu ve 4 erkek çocuğu olmak üzere toplam bin 949 kişinin başvurduğu bilgisi paylaşıldı. Bin 949 kişiye dair verinin yer aldığı raporda, 277 kadın şiddet gördüğü için, 64 kadın iş için, 50 kadın hakları konusunda hukuki rehberlik ve destek için, 11 kadının ya kendisi ya da çocuğu için psikolojik danışmanlık desteği için derneğe başvurduğu belirtildi. 
 
Derneğin hazırladığı rapora ve iktidarın kadına yönelik yürüttüğü politikalara ilişkin Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Kadınlar devlete başvuruyor ama çözümsüz kalıyor’
 
Hazırladıkları raporu 2022 yılının Ocak ayından Aralık ayına kadar olan süre içerisinde kendilerine yapılan başvurular neticesinde hazırladıklarını dile getiren Adile, rapor ile beraber aslında kadınların yaşamlarını savunmak için hangi yollara başvurduklarını ama sistem tarafından nasıl çözümsüz bırakıldıklarının somut bir tablosunun ortaya çıktığını belirtti. Adile, “2 bin kadını aşan bir durum var. Bu başvuruların bize gelmesi kadınların çözüm arayışıdır. Kadın çözüm istiyor. Şiddetten kurtulmak istiyor, çocukları için başvuruyor, nafaka hakkı gasp edildiği için çözüm istiyor. Bu ülkede kadınlar öldürülüyor. 8 Mart’ta 3 kadın öldürüldü. Bu, yapılması gerekenlerin yapılmadığının göstergesidir. Bu kadınlar devletin bütün mekanizmalarına başvurdu ama çözümsüz kaldı. Raporla beraber biz çözüm sunuyoruz. Taleplerimiz var. Kadına yönelik toplumsal cinsiyet ayrımcılığından vazgeçilmesi gerekiyor.”
 
‘Kadınlar sesini duyurmak için derneğe geliyor’
 
Yaşadıkları semtin “muhafazakar” olduğu gerekçesiyle tepki gösterildiğinii belirten Adile, bu tarz semtlerde kadınların konuşması, sorunun anlatması yanlış olarak yansıtılmasına karşı kadına yönelik şiddetin makul gösterilmeye çalışıldığını dile getirdi. Adile, kendilerine Esenyalı ilçesi başta olmak üzere Şırnak, İzmir gibi kentlerinden de başvuru geldiğini ifade etti. Adile, “Kadınlar bize rahat bir şekilde başvuruyorlar. Dernek sokakta görünür işler yapmaya başladıktan sonra bunun güvencesiyle bize başvuruyor. Bize gelen şiddet mağduru kadınlar devlete de başvurmuş kadınlar. Emniyet amirliği burada orada çözüm bulamadığı için bize geliyor kadınlar. Sesini duyurmak, yalnızlık duygusundan kurtulmak ve dayanışmaya ihtiyacı olduğu için derneğe geliyor” şeklinde konuştu. 
 
Erkek şiddeti körükleniyor…
 
Önceki yıllara oranla ev içinde kadına yönelik şiddetin arttığını ifade eden Adile, kendilerine başvuru yapan 307 kadının ev içinde şiddet gördüğünü söyledi. Ev içi şiddetin artmasının en önemli sebeplerinden birinin kadınların yaşadığı yoksulluklar olduğunu dile getiren Adile, “Şiddetin artmasının önemli bir nedeni de İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması oldu. Çünkü erkeklerde İstanbul Sözleşmesi yok biz istediğimiz yaparız düşüncesi ortaya çıktı. Bu durum kadını ev içerisinde daha güçsüz ve yasal haklarına başvurması konusunda daha tutuk bir hale getirdi. Bir güvencesizlik söz konusu. Kadınların ekonomik olarak güvencesiz bırakılması, koruması gereken yasaların ortadan kaldırılması ve son zamanlarda artan kadın cinayetlerinde katillerin az ceza alması şiddeti daha çok körükleyen ve erkeklerin daha fazla şiddet uygulamasını sağlayan sebepler. Siyasi iktidarın eliyle kadınlar şiddetin karşısında güvencesiz bırakılıyor” değerlendirmesi yaptı. 
 
‘Oy devşirmenin bir yolu kadınları hedef almak’
 
Kadın katliamlarının önlenmesi yerine iktidarın kadınların yaşamlarını hedef alan politikalar yürütmesine değinen Adile, yaşananları “Kadın katliamlarının politiktir” sloganıyla özetlenebileceğini vurguladı. Adile, şöyle dedi: “Seçime doğru giderken siyasi iktidar ne kadar kadın düşmanı çevre varsa hepsini etrafında toplamaya çalışıyor. Kadınları koruyacak olan kanunların kaldırılması pazarlığı ile masaya oturacağı geri çevreleri yanına alıyor. Her önerilerinde kadın haklarının tırpanlanması söz konusu. Kadınların hedefe konulması tamamen politik. Gerici çevreleri yanlarında tutabilmek ve oy devşirebilmek için kadınlar eve haspedilmeye, itaatkar olmaya, hakları ellerinden alınmaya çalışılıyor. 6284’ten çeşitli argümanlar üreterek yasaya saldırıyorlar. Kadınların bu yasaya dayanarak içinde bulundukları durumda kurtulmaya çalışıyorlar işte hedef alınan tam olarak bu.” 
 
‘Yerelden meclise ortak bir çözüm üretilmeli’
 
Kadınların talepleri etrafında örgütlendiklerinin altını çizen Adile, kadınların talepleri gerçekleşene kadar mücadele edeceğini belirtti. Adile, kadınların yaşadıkları şiddet ve sorunlar için çeşitli talepleri olduklarını dile getirdi. Adile, son olarak şunları belirtti: “Kadına yönelik şiddeti önleyen bütüncül politikalar geliştirilmelidir. Yerel yönetimlerden Meclis’e kadar birlikte ortak çözümlerin üretilmesi ve bizim gibi kurumların sözünün dinlenmesi önemli. Mekanizmaların dokunamayacağı kadar kadına dokunuyoruz. Doğal olarak kalıcı çözümleri bizler üretebiliriz. Bu taleplerin ancak mücadele ile hayata geçeceğini biliyoruz.”