KOBANÊ - Rojava Devrimi öncesi yaşamın hiçbir alanında yer alamayan kadınlar, devrimle birlikte hem öncülük etti hem de günümüzde gerçekleşen saldırılara karşı devrimin kazanımlarını koruyor, mücadeleyi geliştiriyor. Kongra Star Koordinasyonu’ndan Macide Hesûn, devrimin ve kadınların gücünün 14 Temmuz’dan 19 Temmuz’a uzanan çizgide olduğunu vurguladı.

 

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü Paradigması temelinde 19 Temmuz 2012’de gerçekleştirilen Rojava Devrimi 12’nci yılına girdi. Tüm halklara umut olan Rojava Devrimi, aynı zamanda Kadın Devrimi olarak da tanımlanıyor. Devrimin gerçekleştirilmesinden bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’de demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğünü esas alan bir yaşam inşa ediliyor. Bu, aynı zamanda tüm halklara alternatif bir yaşam modeli olduğunu gösteriyor.

 

Kongra Star Fırat Bölgesi Koordinasyon üyesi Macide Hesûn, devrimden önce ve sonrasında kadınların durumu, rolü ve misyonlarına ilişkin konuştu. 

 

14 Temmuz’dan 19 Temmuz’a doğru

 

Sözlerine, 14 Temmuz zindan direnişi ve 19 Temmuz Devrimi’nin kadınları geliştirip güçlendirdiğine değinerek başlayan Macide, “19 Temmuz Devrimi’nin önemi var ve biz de şimdi temmuz ayındayız. 14 Temmuz bizim için anlamlı ve zindan direniş tarihi var bunda. O kahraman arkadaşların şahsında devrim şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz, önlerinde saygı ile eğiliyoruz. Zaten 19 Temmuz Devrimi gücünü 14 Temmuz’dan alıyor. Devrime kadınlar öncülük etti ve her alanda örgütlülüklerini güçlendirdi. Rejim ve iktidara karşı kadınların iradesinin çıkışı önemliydi. Bu süreçte kadınların örgütlülüğü çok önemliydi. Herkes bu dönemde büyük bir coşkuyla devrime katıldı. İktidar ve şiddetten kurtulmak istediler” ifadelerini kullandı. 

 

Devrimin etkisi ve kadın temsiliyeti

 

19 Temmuz’dan önce kadınların açık bir şekilde çalışamadığını belirten Macide, şöyle devam etti: “Kadınlar devrim öncesi örgütlenemiyordu ve iradelerini yansıtamıyordu, mücadele edemiyordu. Kadınlar bir yere kadar çalışma yürütebiliyordu. Kurumlarda yer alamıyor, öne çıkamıyordu. Devrimle birlikte kadınların her alanda nasıl örgütlenebildiklerini, mücadelelerini nasıl geliştirebileceklerini gördük. Bölgedeki tüm kadınlara nasıl destek olabildiklerini gördük. Kadınlara karşı geliştirilen politikalara, şiddete ve eril zihniyete karşı nasıl mücadele edebildiklerini gördük. Diyebiliriz ki devrimle birlikte kadınların iradeleri öne çıktı. Örgütlülüklerini güçlendirdiler. Devrime Kürt kadınlar öncülük etti. Ancak bugün Arap, Süryani ve diğer halklardan kadınlar da bu devrime destek veriyor. Bu da kadınların toplum içerisindeki rol ve misyonlarının daha da öne çıkmasını beraberinde getirdi.”

 

Öncü kadınlar hedef alındı

 

Rojava Devrimi sürecinde kadınların birçok kazanım elde ettiğini ifade eden Macide, birçok öncü kadının hedef alındığına dikkat çekti. Macide, “Birçok süreç kadınlar tarafından yürütüldü. Kadınların iradelerinin güçlenmesi devrim sürecinde önemliydi. Kadınların nasıl devrime öncülük ettiyse, topluma da öncülük edebilecekleri görüldü. Devrimle her kadın kendi irade ve duygularını geliştirdi. Nasıl ki savaşta yer aldılarsa, bu heyecan ve coşku tüm kadınları etkiledi. Bir kadın öncülük ettiğinde ve iradeyi temsil ettiğinde hedef alınıyor. Tüm Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt, Arap, Süryani ve diğer halklardan kadınlar bugün devrime öncülük ediyor, eril zihniyete ve milliyetçiliğe karşı mücadele ediyor. Bundan dolayı hedef alınıyorlar. Bunu Paris katliamlarında gördük. Üç öncü kadın hedef alındı. Bunlardan biri de Sakine arkadaştı. Yine tarihe baktığımızda, sadece Kürt kadınlar değil, dünyada da birçok öncü kadın hedef alındı. Kuzey ve Doğu Suriye’de Kongra Star Koordinasyonu’nun bulunduğu bina da hedef alındı. Rejim, kadınları katlederek yok etmek istiyor. Rojhilat’ta da Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından nasıl bir direniş ortaya çıktığını gördük. Rejime karşı olan binlerce kadın alanlara çıktı. ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi ile herkes alanlara çıktı. Saldırılarla Rojhilat’taki kadınların iradesini kırmak hedeflendi. İradesiz ve misyonsuz bırakmak istediler. Ancak kadınlar bu saldırılara direnişle cevap verdi” şeklinde konuştu. 

 

Özgürlük halayı

 

“Rojava Devrimi’nde ve Kobanê’de YPJ’li arkadaşların iradeleri tarihe damga vurdu” diyen Macide, şunları belirtti: “Bu direniş ve öncülükle özgürlük halayına tutuştular. Kürt kadınlar, iradeleri ile DAİŞ’i nasıl yendilerse bugün de Türk devletinin faşizmine karşı kendilerini örgütlüyor. DAİŞ, kadınlar tarafından yenildi ama saldırılarla bunun intikamını almak istiyorlar. Ancak kadınlar hiçbir saldırıya boyun eğmedi. Kadınlar, şehitlerin çizgisinde kazanımlara sahip çıkıyor. Özgür kadın direniş çizgisini tüm bölgede esas alıyorlar. Kürt kadınlar öncülükleriyle Kürdistan’ın tüm parçalarında ve dünyada kadınların iradelerini en üst aşamaya çıkarabiliyor.”