‘Rojava Devrimi zihniyeti değiştirdi’
- 09:09 18 Temmuz 2024
- Güncel
Mîdye Miqted
ŞEHBA - Rojava Devrimi ile beraber Demokratik Ulus projesinin zihniyet değişimindeki rolüne dikkat çeken PYD Meclis üyesi Îlham Mihemed, bu değişimin aynı zamanda Suriye’deki krizin çözümü olduğunu vurguladı.
İlk kıvılcımı 19 Temmuz 2019’da Kobanê’de yakılan Rojava Devrimi, tüm Kuzey ve Doğu Suriye’ye yayıldı. Tüm dünyanın “Kadın Devrimi” olarak tanıdığı devrime ilişkin, Demokratik Birlik Partisi (PYD) Efrîn-Şehba Kantonu Meclis üyesi Îlham Mihemed değerlendirmelerde bulundu.
‘Devletlerin ve çetelerin saldırıları krizi derinleştirdi’
Rojava Devrimi öncesi Suriye’de yaşayan halklar arasında milliyetçilik, tek din, tek dil ve tek kültür gibi sorunların olduğunu belirten Îlham, “İktidar halkların kültürlerini yok ederek yine çıkardıkları kaos ile devrimin bölgelerle sınırlı kalmasını istedi. Suriye krizi birlikte birçok sorunu da getirdi, uluslararası güçlerin Suriye’ye girişi ile de kriz derinleşti. Ancak sadece devletlerin girişi ile değil çetelerin bu bölgelere geçişi ile kriz daha da ağırlaştı” dedi.
‘Tüm bileşenler proje etrafında birleşti’
“Suriye’de sorunların çözülmemesi ve 50 yıldır verilen mücadelenin mirası olan Demokratik Ulus projesi devrimin gerçekleşmesine neden oldu” diyen Îlham, şunları belirtti: “Suriye krizi çözülmedi ve bugüne kadar da devam ediyor. Ancak 50 yıldır Kürt halkının sürdürdüğü mücadele, emek örgütlülük ve direniş zemini hazırladı ve bu da Rojava Devrimi’nin bir an önce gerçekleşmesini beraberinde getirdi. Bu devrimle ilk kez Demokratik Ulus sistemi bu topraklarda gerçekleşti ve Suriye’deki sorunların çözülmesini beraberinde getirdi. Bölgedeki tüm bileşenler de bu proje etrafında birleşti.”
Üçüncü Yol seçildi
Suriye’de Baas rejimi ve karşıt gruplar arasında iç savaşın başlamasıyla Kürt halkının bunların yanında yer almadığını vurgulayan Îlham, Üçüncü Yol’u seçtiklerini, bunun da Demokratik Ulus projesi olduğunu söyledi. “Bu temelde mücadelemize başladık” diyen Îlham, “Yine devrimde sadece Kürt halkı için mücadele etmedik. Bölgedeki tüm bileşenler için mücadele ettik. Toplumun yıllarca yaşadığı sorunları çözdük” ifadelerini kullandı.
‘Rojava Devrmi zihniyet değişimi ve Kadın Devrimi’dir’
Devrimle birlikte sadece krizi çözmediklerini aynı zamanda zihniyet değişimi yaşandığını belirten Îlham, “Devrimden önce kadınların toplumda yeri yoktu ancak devrimle birlikte değişim ailede başladı. Kadınlar devrimde öncülük rolü üstlendi. Kadınlar her alanda yerini aldı. Toplumda derin ve köklü değişim yaşandı. Kadınlar eşbaşkanlık sistemi ile siyasette yerlerini aldı. Bu yüzden de Rojava Devrimi zihniyet değişimi ve Kadın Devrimi’dir” dedi.
‘Bu projeyi savunanlar topraklarını savunuyor’
Rojava’da siyasetçi kadınların hedef alınmasına işaret eden Îlham, şunları dile getirdi: “Rojava’da kadın örgütlülüğü giderek büyüyor. Hegemon güçler siyasetçi kadınları bugün de hedef alıyor. İnsansız hava araçları ile siyasetçi kadınlar ve komutan kadınlar katlediliyor. Sosin Bîrhat ve Jiyan Tolhildan gibi kadınların hedef alınması ile kadınların iradesine saldırılıyor. Devrimle birlikte siyasi alanda birçok değişim yaşandı. Bu da, şehitlerin mücadelesi sonucu oldu. Sadece Kürt toplumu değil, bu bölgedeki tüm bileşenler projeyi savunmak için mücadele ediyor. Bu projeyi savunanlar aynı zamanda kendi topraklarını savunuyor.”
Demokratik Ulus projesine saldırılar
Devrimden sonra geliştirdikleri toplumsal sözleşmeye dikkat çeken Îlham, “Devrimin bir kazanımı da toplumsal sözleşme oldu. Sadece bu da değil, aynı zamanda yerel seçimlerin gerçekleşmesi de devrimin bir kazanımı. Türkiye, Rusya ve Suriye’nin yakınlaşmasındaki amaç Demokratik Özerklik projesini ortadan kaldırmaya yönelik” şeklinde konuştu.
‘Projemiz ezilen halkların özgürlüğü için’
DAİŞ’in Rojava’da yenilmesinde Kürt halkının önemli bir rolünün olduğunu belirten Îlham, “Rojava Devrimi’nde, devrimin yenilgiye uğraması için büyük saldırılar oldu. Bunlardan biri DAİŞ çetelerinin Rojava’nın birçok bölgesine saldırıları idi. Kürt halkının mücadelesi dünyada yankılandı. Çünkü bizim projemiz özgürlükçü ve ezilen halkların özgürlüğünü esas alan bir projedir” diye konuştu.