‘Her yıl bomba kalbimde yeniden patlıyor…’
- 09:02 19 Temmuz 2024
- Güncel
Şehriban Aslan
RIHA - Pirsûs’ta DAİŞ’in yaptığı bombalı saldırı sonrası yaşananları anlatan Remziye Koştu, “Mücadelelerinden tek bir adım geri atmadık. Her yıl anma gününde kalbimde o bomba yeniden patlıyor. O his asla geçmiyor” dedi.
DAİŞ’in 20 Temmuz 2015 tarihinde, Kobanê’nin yeniden inşasına katılmak ve Kobanêlilerle dayanışmak amacıyla Riha’nın (Urfa) Pirsus (Suruç) ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nde toplanan sosyalist gençlere yönelik bombalı saldırısında 33 kişi hayatını kaybetmiş, 100’ü aşkın kişi yaralanmıştı. 9 yılı geride bırakan katliamda yitirilenler her ayın 20’sinde anılırken, diğer yandan adalet mücadelesi de sürüyor. Ancak iktidar yargısı bu adalet talebine karşı gerçek failleri açığa çıkarmamakta ısrar ediyor. Pirsûs’ta yaşayan ve o günün tanıklarından olan dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Pirsûs İlçe Yöneticisi Remziye Koştu, bu yıl katliamın 9’uncu yılı olmasına rağmen her yıl aynı duyguyu yaşadığını söyledi.
Remziye, katliam günü yaşananları anlattı.
‘Gençler gelmeden önce hazırlık yaptık’
Remziye, şehir dışından çok sayıda kişinin geleceğini ve Kobanêli çocuklara oyuncak getireceklerini daha önce öğrendiklerini hatırlattı. Kendilerinin de gelecek olanlar için hazırlık yaptıklarını belirten Remziye, “Katliamdan bir gün önce yürüyüş yaparak Amara Kültür Merkezi’ne geldik. Sonrasında kendileri şehir dışından gelenler olarak organizasyonlarını yalnız yapmak istediklerini söyledi. Biz de oradan ayrıldık. DBP ve HDP‘nin ilçe eşbaşkanları sabah saatlerinde Amara Kültür Merkezi’ne gitti. Gençler yine kendileri basın açıklaması yapmak isteyince, eşbaşkanlarımız da içeride beklemiş” dedi.
‘Gördüklerimiz tüyler ürperticiydi’
Katliam günü yaşananları anlatan Remziye, “Sabah saatleriydi, evdeydim, kahvaltı yapıyorduk. Birden bir patlama sesi geldi. Diyarbakır’da 5 Haziran’da yaşanan patlamadan dolayı yüksek bir ses gelince kötü bir şey olduğunu tahmin ettim. Hemen birilerini aradım, sesin ne olduğunu sorunca bana kültür merkezinde büyük bir patlama yaşandığını söylediler. Hiç zaman kaybetmeden kültür merkezine koştum. Gidip gördüğümüz manzara tüyler ürperticiydi. Yani o görüntüyü ne yapsam da size anlatamam. Her yer et parçalarıyla doluydu. Nerede bir et parçası görsek toplayıp bir poşetin üzerine koyuyorduk. Ağaçlarda, ev çatılarında, sokaklarda, dükkânların önünde parçalanan vücutlar ve uzuvlar vardı. Partideki arkadaşlar olarak et parçalarını topluyorduk. Biz bunları yaptıktan sonra ambulans ve polisler geldi. Yaralıları hastaneye kaldırdılar, polisler de şeritler çekerek olay yerinden uzaklaştırdı bizi” şeklinde konuştu.
‘Günlerce et parçaları topluyorduk’
Remziye, katliamı unutmanın mümkün olmadığının altını çizerken, bir ay boyunca kültür merkezine gidip geldiklerini söyledi. Taziyeyi kültür merkezinde kurduklarını kaydeden Remziye, “İlk 20 gün ve bir ay arası sürekli çatılarda, ağaçlarda et parçalarını görüyorduk. Toplayıp toprağa gömüyorduk. Taziyenin 20’nci gününde kızımla taziyeye gittik ve sandalyede oturdu. Elini kaldırınca elinde sandalyeden bulaşan bir parça et vardı. Kızım 1 ay boyunca kendine gelemedi. Ne evden çıkabildi ne de odasından. Psikolojisi çok kötüydü. Ben de ilk gördüğüm görüntüleri asla unutamıyorum. 9 yıl geçti ama hala ilk günkü gibi. Düşünün öyle bir şeydi ki çocuklar bile sürekli o parçaları bulup getiriyorlardı, biz de toprağa gömüyorduk” ifadelerini kullandı.
‘O his geçmiyor’
Patlamaların Kürtlere dönük uygulanan bir politika olduğuna dikkat çeken Remziye, şu sözlere yer verdi: “Amed’de, Suruç’ta, Antep ve Ankara’da patlamalar bilerek yapıldı. Kürtlerin düşmanı bunlar ve Kürtleri yok etmek istiyorlar. Bir ölür bin doğarız demişler, biz de öyleyiz. Mücadelelerinden tek bir adım geri atmadık, atmamaya da devam edeceğiz. Her yıl anma gününde kalbimde sanki o bomba yeniden patlıyor. O his asla geçmiyor.”