Zelal Tunç 

 

WAN - Kadınların çalışma yaşamında karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çeken DTSO Meclisi Başkanı Nevin İl, “Hayatın bütün alanlarında olduğu gibi, iş dünyasında da kadınlar çok eşitsiz bir durumda. Bulundukları alanda erkekler bir çalışırken, kadınlar beş çalışmak zorunda” dedi.

 

AKP iktidarı süresince kadınları toplumsal hayattan çekerek ev içine hapseden politikalar yürütüldü. Bu politikalar sonucunda kadınlar sadece “anne” ve “doğurmak” rolleriyle sınırlandırılmaya çalışıldı ve ağır ekonomik kriz ile büyüyen işsizlik sorununun gerekçesi olarak öne sürüldü. İşsizliğin faturasını kadınlara yükleyen bu politikalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en çok iş hayatında kendini göstermesine neden oldu. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayınladığı “2023 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu”na göre Türkiye, küresel sıralamada 146 ülke arasında 129’uncu sırada yer aldı. 

 

Kadınların iş hayatına yönelik tutumları, karşılaştıkları sorunlar ve iş hayatında nasıl başarılı olabilecekleri konularına ilişkin olarak Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Meclisi Başkanı Nevin İl, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Ülkede eşitlikçi politikalarda gerileme büyük gerileme var’

 

Toplumun yarısının kadın olduğunu göz önünde bulundurarak, kadınların üretime katılım sürecinin hem ülkenin kalkınması hem de daha modern ve çağdaş bir yaşam açısından çok faydalı olması gerektiğini belirten Nevin, kadınların üretime dahil edilmesi ve hayata geçirmesi üzerine politikaların üretilmesi gerektiğini vurguladı. Nevin, devletlerin tamamında kadına yönelik cinsiyet eşitsizliğine dair sorunlar olduğunu kaydederek, “Tüm dünya bununla ilgilenirken ve bu sorunun aşılmasına yönelik politikalar üretirken, maalesef ülkemizde kadına yönelik şiddetten eşitlikçi politikalara kadar büyük bir gerileme mevcut” ifadelerine yer verdi.

 

‘Kadınlar iş dünyasında eşitsiz durumdalar’

 

Kadınların iş hayatında zorlandıkları sorunlara dair Nevin, “Hayatın bütün alanlarında olduğu gibi, iş dünyasında da kadınlar çok eşitsiz bir durumda. Bulundukları alanda erkekler bir çalışırken, kadınlar beş çalışmak zorunda. Örnek vermek gerekirse; bir emtia yaratmak için mevcut durumda mal mülk erkeğin elinde olduğu için, bunu sürdürebilme, büyütme, geliştirebilme konusunda hiçbir sorun yaşamamakta. Bankalar nezdinde erkek mülk sahibi olduğu için, çok rahat kredi kullanmakta ve bütün devletin olanaklarından faydalanmaktadır. Kadın ise malın mülkün sahibi olmadığı için herhangi bir başvuruda herhangi bir teminat gösteremediği için bu olanaklardan faydalanamamaktadır. Bu, başta sürdürülebilir olma açısından bir eşitsizlik doğurmakta. En büyük engel kadının mal sahibi olmamasıdır” sözlerini kullandı.

 

‘Kadınların iş dünyasında yer almasını çok önemsiyoruz’

 

Kadınların iş dünyasında yaşadıkları sorunlara karşı çeşitli politikalar üretmek durumunda olduklarını söyleyen Nevin, “Söz ve karar mekanizmalarında yer almayı bu yüzden sürekli vurguluyoruz. Çünkü hayatın tamamını şekillendiren, yön veren ve politikalarının tamamının üretildiği yer olan sermayenin içinde kadının olmayışı büyük bir dezavantaj yaratmakta. O yüzden biz, kalkınma planlarından stratejik planlara kadar, kentin yerel yönetimlerine kadar, stratejik planlarda biz kadınların yer almasını çok önemsiyoruz. Çünkü oralarda müdahale edildiği zaman, küçük dokunuşlarla dahi büyük değişimler yaratılabiliyor. Bütün bu eşitsizliğin aşılabilmesi için en büyük olanak, karar mekanizmalarında yer almak ve biz bunu çok önemsiyoruz” sözlerini vurguladı.

 

‘Pazar sorununa karşı zincirleme bir örgütlülük oluşturulmalı'

 

Yaşamın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da “büyük bir erkek dayanışması var” diyen Nevin sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkekler arasında güçlü bir dayanışma var. Bir kadının bu dayanışmayı aşıp o pazarda yer alması için çok ciddi bir çaba göstermesi gerekiyor. Büyük çabalara rağmen o pazarlarda yer alması neredeyse imkansız gibi bir şey. Bu anlamda, bizim o pazara hakim olabilmemiz için iş veren kadınların, üreten kadınların, sermaye sahibi kadınların, üreticilerin tamamının, kooperatiflerden şirketlere kadar, hepsinin arasında iş ve güç birliği olması lazım. Bir zincir olması lazım ve bu pazar sorununu bu zincirle çözebilme yolunu kendi gücüyle, kendi örgütlenmesiyle, kendi çabasıyla aşma yollarını, politikalarını ve stratejilerini oluşturması lazım.”

 

‘Egemen güç erkek’

 

Kadınların iş dünyasında büyük bir çaba sarf ettiğine dikkat çeken Nevin, “Tabii, kadınlar bulundukları her alanda, bulundukları her konumda, işi idealize ederek yapmanın gayreti içinde oldukları için, yanlış buldukları her şeye bir noktada itiraz etme geleneklerini sürdürmektedirler. Bu da tabii iktidarın, erkin işine gelmeyen bir durum. Egemen toplumda egemen gücün erkek olduğunu düşünürsek, doğal olarak bunu reddedecektir” sözlerini kullandı.

 

‘Yaptığınız işe inanın!’

 

Son olarak Nevin, girişimci kadınlara “İnanmak başarmanın esas yoludur. Yaptığımız işe inanırsak başarmanın yüzde elli kazanmış olacağız” mesajını verdi.