'Kadınlar ancak özne olursa değiştirip dönüştürebilir'

  • 09:04 7 Ağustos 2024
  • Güncel
 
DÊRSİM - Kadınların kadın kırımı karşısında örgütlenebilmeleri için kurumlara büyük bir pay düştüğünü kaydeden Avukat Gamze Yentür, “Kadınlar özne olursa ancak değiştirip dönüştürebilir” dedi.
 
Ülkede yükselen şiddet ve savaş dili, en fazla kadınların ve çocukların yaşamlarını etkiliyor. Kadınların ve çocukların hayatlarına şiddet olarak yansıyan bu dil ve politika sonucu Kurdistan ve Türkiye’de en az 191 kadın ve 26 çocuk katledildi, 96 kadın ve 10 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Dêrsim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Yöneticisi Avukat Gamze Yentür, şiddeti ve buna karşı mücadele yöntemlerini değerlendirdi.
 
‘Kendinizi güvende hissetmiyorsunuz’
 
Dêrsim özelinde kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Gamze, kentteki özel savaş politikalarına değindi. Özel savaş politikaları bağlamında askerlerin, polislerin kadına bakışlarından rahatsız olduğunu belirten Gamze, “Belli bir saatten sonra askeri bölgelerin olduğu yerlerde hava kararınca askerler size bir şey yapar diye toplumsal bir korku oluyor. Gülistan Doku meselesi de bunun en son vardığı radde. Dolayısıyla buna karşılık bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu durum metropollerde de var ama Dêrsim’de  savaş politikalarından kaynaklı bu  daha da fazla, katmer katmer oluyor. Kendinizi güvende hissetmiyorsunuz” dedi.
 
‘Yasaların uygulanması için mücadele gerek’
 
İktidarın cezasızlık politikalarında bile “kayırmaca” yaptığını aktaran Gamze, yasaların uygulanması için toplumsallaşmanım önemine işaret ederek, “Toplumsal değişim olacak. Salt cezalarla insanlar değişmiyor ama bir caydırıcılığının olması, aynı zamanda da bu cezasızlık politikasının insanlara cesaret verdiği de bir gerçek. Klasik sıradan bir insanın bir kadını öldürmesi ile bir devlet görevlisi veya yetkilisinin birini öldürmesi arasında da başka bir cezasızlık politikası var. Bir Musa Orhan gerçeği var. Sonuç olarak hem ataerkil akıl sıradan bir erkeği koruyor, yetmiyor, devlet kademesinde biriyseniz, onun personeliyseniz iki kat daha bir cezasızlık politikası oluyor. Dolayısıyla bu bölgedeki illerde yaşandığında daha da fazla oluyor. Dolayısıyla mücadele etmek lazım. Şu anki mevcut iktidarın algısı ortada. Bu anlamıyla bir şey yapmadığımız müddetçe bir şey değişmeyecek. Yasalar da size bir sürü veri veriyor ama belli cezalandırma yöntemleri uygulanmıyor. Yasaların uygulanması için de bir toplumsallık gerekiyor. Dolayısıyla bununla ilgili yapacağımız en önemli şey kadınların burada ne yapacağı, nasıl yan yana geleceği ve bu cezasızlık politikasını nasıl geri çektirebileceğimiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Örgütlenmeye ihtiyaç var’
 
Gamze kadınların daha dirençli bir örgütlülüğe ihtiyacı olduğunu ekleyerek şöyle konuştu: “Biçimcilikten ziyade kadını özne olarak nasıl katacağımızı tartışmak gerekiyor. Bu da örgütlü kesimin sorunu. Burada insanlara sen direkt gel bunu yap diyemeyeceğimize göre kendine irade biçen kurumlar olarak bizlerin gidip kadınlarla bunu yapmamız gerekiyor. Toplumsal süreç o kadar geriye düştüğü için kadınları örgütlerken sıkıntı yaşar hale geldik. Çünkü korkar hale geldik ama buna rağmen kadın dinamizmi daha iyi. Son yıllarda Kurdistan ve Türkiye’deki kadın hareketi de çok güçlü. Özellikle biz kadınlar olarak bir kadın meclisi kurduk. Bunun işlevsel hale gelmesi için elimizden geleni yapıyoruz ama şöyle bir şey de var. Kadının evli olması, çocuklarına bakıyor olması ile onu biraz oradan koparmak zor oluyor. İlmek ilmek sabır göstererek ve özne yaparak yani sadece onu etkinliğe dahil ederek değil. Tamam insanlar gelsin de insanlar gelip orada örgütlensin, var olsun. Kadınlar özne olursa ancak değiştirip dönüştürebilir. Biraz buna ihtiyaç var. Örgütlerin, kurumların böyle bakması gerekiyor.”