'Şiir duygu işi, kadınlarda da duygu yoğunluğu çok'
- 09:02 19 Ağustos 2024
- Kültür Sanat
Roza Metîna
HABER MERKEZİ - Kadınların dil ve edebiyat alanındaki rolüne değinen Rojavalı şair Çîmen Adil, kadınların duygulu ve özgür bir ruha sahip olduklarına işaret ederek “Dil, kültür, sanat konularında gelişkin olduklarında daha güzel yazarlar. Şiir kadının duygularına bağlı. Şiir duygudur ve kadınlar da duygu yoğunluğu çok” dedi.
Kürt edebiyatında son yıllarda kadınlar önemli çalışmalar yapıyor. Bunlardan biri de Rojavalı şair Çîmen Adil. Çîmen edebiyat. Kadınların edebiyat alanındaki üretimleri, direnişleri, edebiyat ve dil arasındaki ilişkiye ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Edebiyat bir halkın zenginliğidir’
“Edebiyat benim için bir halkın varlığı anlamını taşır” diyen Çîmen, “Edebiyat, hikaye, şiir, anı, destandır. İçinde birçok anlamı barındırır. Yine edebiyat bir halkın zenginliğidir. İnsanların günlük hayatı, anıları da edebiyat içerisinde yer alır” ifadelerini kullandı.
‘Edebiyat alanında kadınlar daha çok direndi’
Kadınların her zaman zorlu şartlarda direndiğine işaret eden Çîmen, şöyle devam etti: “Tarihten günümüze kadınlar edebiyat alanında kalemlerini kullandı. Ağır şartlarda direndiler ve yazdılar. Orta Doğu’da kadınların yükü ağır olduğu için edebiyat alanında daha çok direndiler. Evde de birçok işi kadınlar yapıyor bu yüzden yazmak için imkanları sınırlı. Ben de anne olduğum için ben de evde hem iş yaptığım hem de çocuklara baktığım için okuma yazma imkanım sınırlı oluyor.”
‘Edebiyat ne kadar canlı olursa dil de o kadar canlı olur’
Dil ve edebiyat ilişkisine dikkat çeken Çîmen, “Dil ve edebiyat birbirine bağlı. Edebiyat ne kadar canlı olursa dil de o kadar canlı olur. Dil ne kadar zengin olursa edebiyat da o kadar zengin olur. Edebiyat, bir halkın yaşamı, müziğini de kapsar” değerlendirmesi yaptı.
‘Kadınlar kalemlerini alıp yazıyor’
Kürt edebiyatının tüm zorluklara rağmen geliştiğini belirten Çîmen, şunları dile getirdi: “Tüm zorluklara rağmen Kürt edebiyatının geliştiğini görüyoruz. Edebi eserler yayımlanıyor, etkinlikler yapılıyor. Edebiyat alanında kadınlar için de imkanlar daha fazla. Kadınlar kalemlerini alıp yazıyor. Bu da bir toplumu etkilemek için oldukça önemli.”
‘Şiir kadının duygularına bağlı’
Kadınların duygularının yoğun olduğunu söyleyen Çîmen, bu yüzden de daha çok şiir yazdıklarını ve kendilerini şiir yazmada daha özgür gördüklerini belirtti. “Kadınlar duygulu ve özgür bir ruha sahip oldukları için daha çok şiir yazıyorlar” diyen Çîmen, “Dil, kültür, sanat konularında gelişkin olduklarında da güzel yazarlar. Şiir kadının duygularına bağlı. Şiir duygudur ve kadınlar da duygu yoğunluğu çok” şeklinde konuştu.
‘Okumak insanın kalemini güçlendirir’
Edebiyatta okumanın önemine de dikkat çeken Çîmen, şunları dile getirdi: “İnsanın edebiyat alanında gelişmesi için özellikle okuması gerek. Bu insan için anı, sınav oluyor. Okumak insanın kalemini güçlendirir.”
‘Kürt edebiyatı için yapılan etkinlikler anlamlı’
Edebiyat alanında yapılan etkinliklerin önemine de dikkat çeken Çîmen, “Kadınlar kendilerini dil, kültür ve sanat alanında geliştirdiğinde toplumda bir zenginlik olur bu. Kürt halkı olarak kadim bir tarih ve uygarlığa sahibiz. Edebiyat alanında herkes kendini geliştirdiğinde bu bir gelişme ve zenginliğe vesile olur. Yine Kürt edebiyatı için yapılan etkinlikler çok anlamlı. Bu mutluluk verici. Kürtçe kütüphaneler için de iyi olur. Kadınlar için de öyle” dedi.
Gizlice evlerde Kürtçe eğitim
Kürt halkının dil ve kültürüne ilişkin yasaklara değinen Çîmen, “Ben Kürt dili ve kültürünün yasak olduğu bir ülkede doğdum. Evlerde gizlice Kürtçe eğitim veriyordum. Bununla benim şiire ilgim gelişti. Rêmelan’da Girkê Legê’de şevbihêklere katılıyordum. Bunlar da gizlice yapılıyordu. Şiirler okunuyordu, basın bayramlarıydı. 12-13 yaşında katılıyordum bunlara. Evde de Cegerxwîn, Melayê Cizîrî, Feqiyê Teyran’ın şiirlerini okuyordum” dedi.
Önce babası için şiir yazmakla başladı
Yüreğinde hep edebiyatın olduğunu belirten Çîmen, şunları ifade etti: “Ben 12-13 yaşlarımda ilk şiirimi babam için yazdım. O ilk şiirin belki eksiklikleri vardı ancak duygular öndeydi. Babam bana yavaş yavaş yardım edip düzeltiyordu. Daha çok Kürtçe kitaplar okuyordum. Hem Kürt edebiyatını hem de dünya edebiyatını internetten okuyorduk. Bir kadın olarak duygularımı şiirde buldum. 2019’da ‘behna xewê tê min’ adlı ilk eserimi yayımladım. Önceleri klasik yazıyordum daha sonra modern yazmaya başladım. Kürtçe makaleler de yazdım. Ancak daha sonra çocuğum doğduğu için biraz bu konuda aktivitem azaldı. Ancak yüreğim hep edebiyatla bu alandaki çalışmalarımı sürdüreceğim.”
‘Varlığımıza ve dilimize karşı savaş var’
Öncelikle Kürtlerin dil ve edebiyatlarından vazgeçmemelerine vurgu yapan Çîmen, “İnsan kendi dilinde okuyup yazdığında ve bir ürün ortaya çıkardığında bu mutluluk verici. Ancak biz Kürtler hep savaş içindeyiz bu da bizim için zorlu bir durum. Her halkın kendi anadilinde okuyup yazma, eser yayınlama hakkı var. Kürt olduğumuz için sürekli baskı altındayız, varlığımıza ve dilimize yönelik hep bir saldırı ve savaş olduğu için Kürtçeye sahip çıkmak daha da önem kazanıyor. Savaşa, göç ettirmeye ve saldırılara rağmen insan kendi dil, kültür ve sanatına sahip çıkarsa bu önemli” dedi.
‘Kürt dili ve edebiyatı varlığımız ve kimliğimizdir’
Kürtlerin kendi dil ve edebiyatlarına sahip çıkmaları gerektiğinin altını çizen Çîmen, son olarak şöyle dedi: “Dilimize yönelik de kadar baskı ve zulüm olsa da insan konuşup yazabilir. Bu önemli. Çünkü Kürt dili ve edebiyatı bizim varlığımız ve kimliğimizdir. Ailelerin çocuklarını Kürtçe büyütmeleri gerek. Bunun üzerinde çok durmalıyız. Özellikle de anne babaların dikkat etmesi lazım. Böylelikle yeni kuşaklar dillerine yeniler ve Kürtçe de yok olmaktan kurtulur.”
Çîmen Adil kimdir?
Çîmen Adil 1990 yılında Rojava’nın Rimelan kentinde doğdu. Halep Üniversitesi’nde Fransız Edebiyatı okudu. Rojava’da bazı Kürtçe kanallarda gazetecilik yaptı. Edebiyatçı olarak birçok televizyon kanalına katıldı. Amerikalı yazar ve çevirmen Devid Şok’un hazırladığı Rojava’nın yeni şiir antolojisi projesi için Çîmen de seçildi. Çîmen’in “Bêhna xewê tê min” ismi ile 2019 yılında basılan eseri buluyor.