Xanîm Eyo CPT ve OHRCH görüşmelerini anlattı

  • 09:01 18 Ağustos 2023
  • Güncel
Melek Avcı
 
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan için toplanan imzaları CPT ve OHCHR’ye teslim eden heyette yer alan “Suriyeli Avukatların Önder Abdullah Öcalan’ı Savunma İnisiyatifi” Eşbaşkanı Xanîm Eyo, “8 Ağustos tarihinde CPT ile bir görüşme gerçekleştirdik. Önder Öcalan’dan haber alınamadığını aktardık ve konuyla ilgili tedirginliğin büyüdüğünü söyledik. CPT de bize geçen sene yapılan görüşmede Önder Öcalan ve yanındaki üç tutsakla görüştüklerini söyledi. Bu görüşmeye dair raporu hazırladıklarını ve bunu Türkiye’ye sunduklarını belirtti” dedi.
 
İmralı Adası’nda ağır tecrit koşullarından tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Aile ve avukatların görüşme talepleri "disiplin cezaları" gerekçesiyle yanıtsız bırakılıyor. Abdullah Öcalan'a yönelik mutlak tecridin kırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Kuzey ve Doğu Suriye’de 2 milyon 646 bin 211 imza toplandı. Toplanan imzalar, Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne (OHCHR) teslim edildi. 
 
CPT ve OHCHR’ye imzaları teslim edenlerden biri olan “Suriyeli Avukatların Önder Abdullah Öcalan’ı Savunma İnisiyatifi” Eşbaşkanı Xanîm Eyo, JINNEWS’e konuştu. 
 
Hukuksuzluk ve bahane edilen disiplin cezaları
 
29 aydır PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınamadığını söyleyen Xanîm, disiplin cezaları bahane edilerek görüşmelerin yasaklandığını kaydetti. Xanîm, “Bilindiği üzere iki buçuk yıla yakındır Önder Öcalan’dan haber alınamıyor. Disiplin cezaları bahane edilip görüşmeler yasaklanıyor. Bu uygulamalar hem Türkiye’nin iç hukukuna hem de uluslararası hukuka aykırıdır. Bu uygulamalarla tecrit edilen Önder Öcalan ve dışarıdaki insanların arasındaki iletişimi yok etmek istiyorlar. Bu siyasi bir konudur. Bu ne iç hukuka ne de uluslararası hukuka uymamaktadır” dedi.
 
‘Böylesi bir proje dünyanın hiçbir yerinde yok’
 
Abdullah Öcalan’ın paradigmasının dünyanın hiçbir yerinde olmadığını dile getiren Xanîm, bu sebeple Türkiye’nin her defasında baskı siyasetini devreye soktuğunu söyledi. Xanîm, “Rojava’da bir başarı ve devrim elde edildi. Buna dayalı olarak Önder Öcalan’ın fikir ve felsefesi her yere yayıldı. Demokratik ulus yönünden çok önemli çağrısı var ve Özerk Yönetim’in oluşması, kadınların özgürlüğü, gençlerin ve toplumun özgürlüğünü de göz önünde bulunduruyor. Böyle bir projenin örneğinin dünyanın hiçbir yerinde olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden Türk devleti baskı ve müdahale siyasetini her defasında devreye koyuyor. Önder Öcalan’ın fikir ve felsefesi tüm dünyada yayıldığı için onun ve dışarıdaki insanların arasındaki iletişimi koparmak istiyorlar” diye konuştu.
 
İki ayda 2 milyon 646 bin imza
 
Mutlak tecride ilişkin CPT’ye teslim edilen imza sürecini aktaran Xanîm, bu imza kampanyası için komitelerin oluşturulduğunu belirtti. Birçok kentten çoğu insanın bu kampanyaya destek sunduğunu söyleyen Xanîm, süreci şöyle anlattı: “Önder Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan imza kampanyası için komiteler kuruldu. Sivil toplum kuruluşları, Abdullah Öcalan Özgürlük İnisiyatifi, Suriye’deki Avukatlar İnisiyatifi oluşturulan komitelerle birlikte hareket ettiler. İlçe ve kentlerden çoğu insan bu kampanyaya dâhil oldu. Sadece Rojava değil, Güney Kürdistan, Lübnan, Kuzey ve Doğu Suriye, Halep ve Şam’dan da çoğu insan bu kampanyaya destek verdi. Bu kampanyaya 2023 yılının Ocak ayında başladık, 2023’ün Mart ayında da bir basın toplantısı düzenlendi ve kampanyanın sonucu paylaşıldı. İki ayda 2 milyon 646 bin 211 imza toplandı.”
 
‘CPT Önder Öcalan’la görüştük’ dedi’
 
İmzalar toplandıktan sonra CPT’ye teslim ettiklerini belirten Xanîm, CPT ile yapılan görüşmede PKK Lideri ile görüşüldüğünün söylendiğini aktardı. Xanîm, “Bu imzalar toplandıktan sonra CPT ile paylaştık. 8 Ağustos tarihinde CPT ile bir görüşme gerçekleştirdik. Bizi saygıyla karşıladılar. Biz uzun bir zamandır Önder Öcalan’dan haber alınamadığını aktardık ve konuyla ilgili tedirginliğin büyüdüğünü söyledik. Biz Önder Öcalan’ın fikirlerini bilen ve benimseyen bütün herkesin tedirgin olduğunu ve CPT’nin üzerine düşeni yapması gerektiğini ve bunu umut ettiğimizi söyledik. CPT de bize,  görevlerinin ‘tutsakların durumunu takip etmek’ olduğunu ve buna dair rapor hazırlamak olduğunu hatırlattı. Geçen sene yapılan görüşmede Önder Öcalan ve yanındaki üç tutsakla görüştüklerini söyledi. Bu görüşmeye dair raporu hazırladıklarını ve bunu Türkiye’ye sunduklarını belirttiler. Fakat Türkiye izin vermediği sürece raporu paylaşamayacaklarını vurguladılar. Aynı zamanda üzüntümüzü paylaştıklarını dile getirdi ve bizim söylediklerimizi daha üst mercilere ileteceklerine dair söz verdiler” sözlerini kullandı.
 
BM’ye Türkiye’nin saldırıları ve özel savaş politikaları aktarıldı
 
CPT ile yapılan görüşmenin dışında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ile de bir görüşme yaptıklarını dile getiren Xanîm, tecrit dışında Türkiye tarafından işgal edilmeye çalışılan bölgeler hakkında da konuştuklarını ve insan hakları ihlallerini BM yetkililerine anlattıklarını söyledi. Xanîm şöyle devam etti: “CPT’nin dışında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ile de görüşme gerçekleştirdik. Görüşme iyi geçti. 9 Ağustos’ta Cenevre’de görüşme gerçekleştirdik. Mektup ve toplanan imzaları onlara da teslim ettik. Önder Öcalan’a ilişkin sohbet ve tartışmalar yürüttük. Ayrıca işgal edilen Efrîn, Serêkanî ve Girê Spî bölgelerine ilişkin de bilgiler sunduk. Bu bölgelerde demografinin değiştirildiğini, buranın asıl sakinleri olmayan insanların buraya yerleştirildiklerini ve buradan göç ettirilen insanların ise güvenlik ve hak ihlallerinden dolayı topraklarına dönemediklerini dile getirdik. Ayrıca Türk devletinin sivilleri hedef aldığını, orda yaşayan insanlara saldırdığını vurguladık. Biz, onların da bu saldırılara karşı kanunları esas alarak durmalarını istedik. Onlar da mektubumuzu ve söylediklerimizi üst mercilere aktaracaklarını söyledi.”
 
‘Türkiye tecrit ve hak ihlallerinde neredeyse dünyayı yanına almış’
 
“Her iki görüşmede de paylaştığımız konuların insani ve hukuki boyutunu ilettik. Türkiye’deki yasalar ve uluslararası yasalar ihlal ediliyor bunu biliyoruz. Dünya da buna karşı sessizliğini koruyor. Türkiye tecrit ve hak ihlali meselelerinde neredeyse bütün dünyayı yanına almış ve ortak etmiş durumda. Buna karşı görüşmelerimizi daha fazla genişleteceğimizi umut ediyoruz. Ne kadar çok çalışırsak o kadar çabuk amacımıza ve sonuca ulaşırız. Bu tecridin son bulmasını umut ediyoruz ve Önder Öcalan’ın bir an önce fiziki özgürlüğüne kavuşmasını diliyoruz.
 
‘Önder Öcalan’ın özgürlüğü kadının özgürlüğüdür’
 
Biz Abdullah Öcalan’ı Koruyan Suriye’deki Avukatlar İnisiyatifi olarak Önder Öcalan’ı seven, sahip çıkan bu işin parçasıyız. Abdullah Öcalan İçin Avukatlar İnisiyatifi de var. Biz bunu daha fazla genişletmeyi düşünüyoruz. Abdullah Öcalan’ı Koruyan Orta Doğu İnisiyatifi de var. Önder Öcalan’ı korumayı üstelenen çoğu avukat var. Çünkü onlar Önder Öcalan’ın fikir ve felsefesine inanıyorlar. Bunlar Rojava’nın durumunu da takip ediyorlar. Öcalan’ın özgürlüğü kadının özgürlüğüdür. Ayrıca Rojava’daki kadın özgürlüğü çizgisi önemli bir örnektir. Bu eşi benzeri olmayan bir örnektir. Rojava’daki kadınların özgürlüğü ve özgürlük mücadeleleri dünya için örnek teşkil ediyor. Şimdi orda QSD, YPG, YPJ güçleri var. DAİŞ’e karşı büyük bir savaş verildi. Bu da Önder Öcalan’ın fikir ve felsefesiyle yapıldı. Bu yüzden çalışmalarımızı büyüteceğiz. Birlikte başaracağız.”
 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!