TJA 25 Kasım’a ‘jin jiyan azadî’ ile gidiyor
- 09:03 15 Kasım 2023
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - Kampanyaları kapsamında mahalle mahalle yaptıkları çalışmalarla PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebi ve kadın örgütlülüğünü büyüttüklerini belirten TJA aktivisti Tuba Ulu Yağışlı, 25 Kasım’a giderken tüm çalışmalarını “jin jiyan azadî” felsefesi ile yapacaklarını vurgulayarak, tüm kadınları örgütlenme ve dayanışmaya çağırdı.
Tevgera Jinên Azad (TJA), 19 Eylül’de Şirnex’te, “Bi Jin Jiyan Azadiyê Ber Bi Azadiyê Ve” şiarı ve “Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru” sloganıyla yeni bir kampanya startını verdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne kadar sürdürülecek olan kampanyanın temel gündemi, 25 yıldır İmralı Adası’nda tutulan ve 33 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin kırılması ile fiziki özgürlüğünün sağlanması talebi. Öte yandan kampanyanın bir diğer gündemi de, kadın katliamları, taciz, tecavüz, doğa kırımı ve iktidarın özel savaş politikaları. Tüm bu politikalara karşı kampanya kapsamında başlatılan çalışmalar Kurdistan ile Türkiye’nin tüm kentlerinde yoğun bir şekilde devam ediyor.
Atölyelerde fiziki özgürlük vurgusu
Yıllardır Kürt kadın özgürlük mücadelesinde yer alan TJA aktivistleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne giderken de kampanyaları kapsamında, Kurdistan ve Türkiye’nin her kentinde mahalle mahalle sokak sokak gezerek kadın dayanışması ve “Jineolojîk bakışı” örgütlüyor. TJA aktivistleri kampanya kapsamında son olarak Kasım ayının ilk haftasında atölyeler düzenleyerek tecrit, kadın mücadelesi, şiddete karşı mücadelenin yöntemleri üzerine İstanbul, Bursa, Tekirdağ olmak üzere Marmara Bölgesi’ndeki çok sayıda kentte iki gün süren etkinlikler gerçekleştirdi. İstanbul'un Bağcılar, Esenler, Ümraniye ilçelerinde düzenlenen atölyelerde, PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması ve kadın mücadelesinin örgütlülük ile büyütüleceği mesajları öne çıktı.
TJA aktivisti Tuba Ulu Yağışlı, kampanyaları, çalışmaları ve 25 Kasım mesajlarına dair JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Mahalle mahalle kadınlarla buluşuyorlar
Başta emekçiler olmak üzere kadınların büyük bir çoğunluğunun her geçen gün sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığını belirten Tuba, son süreçlerde sistemin kadınlar üzerinde yürüttüğü özel savaş politikalarını ifşa etmek noktasında her kentte çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Mahalle ve ilçelerde kadınlarla bir dizi buluşma gerçekleştirdiklerini paylaşan Tuba, “Özellikle kadınların işyerlerinde yaşadığı eşitsizlikler, farklı biçimler altında sürüp giden anlayışa karşı nasıl mücadele edebiliriz, diğer taraftan aile içindeki ikincil konumlarımıza karşı nasıl yöntemler geliştirebileceğimizi ve öz savunmayı konuştuk bu buluşmalarda. Güç aldık birbirimizden” sözleriyle çalışmalarını anlattı.
Depremzede kadınlarla dayanışma ağı kurdular
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde AKP-MHP iktidarının ihmalkarlığı nedeniyle on binlerce kişinin yaşamını yitirdiğini dile getiren Tuba, “Binlere kişinin yaşamını yitirmesine sebep olan çarpık ve ranta dayalı kentleşme, geç müdahalenin, bilinçli müdahalesiz ligin sebep olduğu kayıplardı. Halkın ölüme terk edildiği dönemde kadınlar olarak oradaydık. Yıl boyunca depremin yaralarını sarmaya çalıştık ve hala devam etmekteyiz” ifadeleriyle ilk günden bu yana depremzede kadınların yanında olduklarını vurguladı. Özellikle deprem bölgesinde kadınların sorunlarına dair destek ağları kurarak dayanışmayı büyüttüklerini aktaran Tuba, “Yine zor ve kritik bir seçim atlattık bu süreçte. Kadınların görünürlüğü bizim için çok elzem bir yerde duruyor. Bu yüzden gerek kadın seçim büroları olsun gerek kadın temsiliyeti boyutunda görünür olmak için çalışmalarda soluk almadan yer aldık. Hala da çalışmalarımıza devam etmekteyiz” dedi.
İktidarı korkutan Kürt kadın hareketi…
İran’da Kürt kadın Jîna Emînî'nin hükümete bağlı güçler tarafından işkence ile katledilmesiyle başlayan direniş ile büyüyen “Jin jiyan azadî” felsefesinin kendileri için büyük bir önem taşıdığını paylaşan Tuba, “Kurdistan ve Türkiye’de kadına karşı her türlü şiddete, kadın kırımına, savaşa, doğa talanı, özel savaş ve en önemlisi de tecride karşı kadınlar olarak önemli refleksler verdiğimizi düşünüyorum. Başta Kurdistan olmak üzere dünyanın her yerinde İran’da mücadele eden Jîna Emînî şahsında tüm kadınların sesi olmaya çalıştığımız, güç verdiğimiz ve güç aldığımız bir kadın dayanışması sağlandığını söyleyebilirim. Kürt kadın kimliğimizi sahiplenmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış ve mücadele ettiğimizin farkındayız. Özellikle bu süreçte iktidarı korkutacak erkek egemenliğine karşı tavrını belirleme bakımından ciddi çalışmalar yürüttüğümüzü söylemek mümkün. Çünkü korkutma, sindirme politikaları kadın mücadelesinden ne kadar korktuklarını gösteriyor bizlere. Dayanışmanın, bizi bu kirli anlayıştan kurtarabileceğinin bilincinde olduğumuz bir süreçten geçtik” diye vurguladı.
Amaçları çağın direnişine yakışır çalışmaları büyütmek!
Öte yandan iktidarın yürüttüğü özel savaş politikalarının en çok kadınları etkilediğinin altını çizen Tuba, “Bu dönemde hem özel savaş politikaları ile tecrit, hem de ekonomik zorlukların toplumda en çok kadını etkilediğini biliyoruz. Bu durum, kadınların büyük bir çoğunluğunu yaşamın içinden geriye çektiğinden, bazen reflekslerimizin zayıflamasına sebebiyet vermesi nedeniyle bizler öncü olarak daha çok temasta olmalıyız. Zaman zaman dağınıklık, farklı yapılar arasında verimli bir iletişim kuramama, sürekliliği sağlayamama gibi eksikliklerin kadın mücadelesini yer yer zayıflattığının farkında olarak, mücadele etmemiz gerekiyor. Mevcut, her an mücadele etmemiz gereken bir erkek devlet aklı olduğunun farkında olarak mücadele etmek ve dayanışma yaşatır. 21’inci yüz yıl kadın yüz yılı ve bizler de bu çağın ruhuna, direnişine yakışır, daha çok ses olabilecek faaliyetler, çalışmalar yürütmeyi amaçlıyoruz” sözleriyle hedeflerini dile getirdi.
‘Jin jiyan azadî dünya kadınlarına ilham oldu’
Başta Rojava kadın devrimi olmak üzere “Jin jiyan azadî” felsefesinin evrenselleştiği ve dünya kadın hareketlerine de ilham olduğunu vurgulayan Tuba, bu felsefenin tüm dünya kadınlarına güç verdiğini kaydetti. Tuba, “Dünya kadın hareketlerinin mücadelesi ve kazanımları bize hakikaten bu yüz yılın kadın yüz yılı olduğunu somut olarak gösterdi. Toplumsal tüm sorunlarda kadınların en ön saflarda yer alması ve değiştirebilme gücünü görebildiğimiz bir dönemdeyiz. Her geçen gün, edilgenlikten çıkan daha çok sayıda kadının, barış ve sevgiyi başlı başına bir mücadele alanı haline getireceğine inancımızın tam olduğu bir yüz yıl demek doğru olur” mesajını verdi.
Örgütlülük ve mücadele çağrısı
25 Kasım’a giderken planladıkları tüm eylem ve etkinliklerin “Jin jiyan azadî” kapsamında olacağının bilgisini veren Tuba, “Biz kadınlar cins olarak eziliyor ve sömürülüyoruz. Başta feminist kadın hareketi olmak üzere tüm kadınları kaderimizi biçimlendirme hakkımızı kullanarak bedenimize, emeğimize, kimliğimize, tarihimize ve geleceğimize sahip çıkmak, birlikte ezilmişliğimize karşı tavır almaya, dayanışmaya, örgütlenip çıkarlarımız için mücadele etmeye çağırıyoruz” sözleriyle tüm kadınlara seslendi.