Emek ve Özgürlük İttifakı temsilcileri anlatıyor: Yeniyi birlikte inşa edeceğiz (2)

  • 09:01 16 Eylül 2022
  • Dosya
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tekçi anlayışa karşı gerçek bir alternatif olduğunu dile getirirken, EHP Sözcüsü Özge Akman da emekçilerin temel sorunlarına somut çözüm önerileriyle yeni yol çizeceklerini ve bunu bütün kesimlerle birlikte yapacaklarını belirtti.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Emek Partisi’nin (EMEP) içinde yer aldığı “Emek ve Özgürlük İttifakı”, yeni yol haritası, ortak deklarasyon ve siyasal programını 24 Eylül’de İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan kitlesel halk buluşması ile paylaşmaya hazırlanıyor.
 
Dosyamızın bu bölümünde Emek ve Özgürlük İttifakı temsilcilerini dinlemeye devam ediyoruz.
 
Selma Gürkan: Çok açık bir yağma düzeni var
 
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, her örgütlenmenin bir ihtiyaçtan doğduğunu belirtti. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da ülkenin özgün koşulları dikkate alındığında hem yaşanılan sorunlar hem de çözümü için izlenilecek yol üzerinden bir ihtiyacı ortaya koyması bakımından önemli olduğunu vurgulayan Selma, “Ekonomideki yağma düzeni, rüşvet ve ihale sistemlerindeki yolsuzluklara baktığımızda bu sadece fotoğrafın bir karesi. Ekonomide çok açık bir yağma düzeni söz konusu. İhale yasalarıyla, rüşvetlerle, yer altı ve yer üstü kaynaklarının bir avuç sermaye grubu, tekele peşkeş çekilmesiyle resmen bir yağma düzeni yaşatılıyor” şeklinde konuştu.
 
‘Çözüm Emek ve Özgürlük İttifakı’nda’
 
Çalışma hayatında da yoğun bir sömürü düzeninin olduğunu ifade eden Selma, işçi ve emekçilerin 14 saate varan kölece çalışma koşullarında emeklerinin karşılığını alamadıklarını vurguladı. Halkın çıkarları ve ihtiyaçları doğrultusunda politikaların belirlenmesine ihtiyaç olduğunu kaydeden Selma, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da tam da bu ihtiyaçlar temelinde tekçi anlayış zihniyetlerine karşı gerçek bir alternatif olduğunu dile getirdi. Selma, “Cumhur İttifakı’nın tek adam yönetimi, Millet İttifakı’nın da güçlendirilmiş parlamenter sistem üzerinden bir rejim tartışması var. Biz de diyoruz ki iki seçenek de bugün ne yaşanan ekonomik ne siyasal sorunları, ne de bu iktidarın yayılmacı, yeni Osmanlıcı ve savaşçı politikalarına dayanan, dış politikasında yarattığı sorunları çözemez. Bütün bu sorunların çözümü için başka bir seçenek, tercih gerekir. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ortaya çıkmasını sağlayan koşullar bunlar” diye belirtti.
 
Çözüm için tek yol: Mücadele!
 
Birbirinden ayrılamayacak sorunların çözümünün birlikte ele alınması gerektiğine işaret eden Selma, “Ekonomik alana dair söylediğimiz her çözüm aynı zamanda siyasal alana, dış politikaya, toplumsal hayata dairdir. İnanç özgürlüğü, kadının hak eşitliği, hayat tarzlarına müdahalenin ortadan kaldırıldığı, laikliğin sağlandığı, Kürt sorununun eşit haklarla çözüldüğü, siyasal, demokratik hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, işçiler ve emekçiler açısından bütün örgütlenme özgürlüklerinin tanındığı ve güvence altına alındığı bir sistem tartışmasıyla yola çıkıyoruz. Ve biz diyoruz ki bu sorunların çözümü için tek bir yol vardır, mücadeledir, mücadelede kararlılıktır. Bu da yetmez, ortak mücadeledir” sözleriyle ittifaklarının çözüm alternatiflerini sıraladı.
 
 Tüm mücadele güçleriyle yol yürümeye hazırız
 
Toplumsal kesimlerin, ortak talepler etrafından mücadelenin birleştirilmesinde önemli bir rol oynadığını söyleyen Selma, işçi, emekçi ve üretici köylülerin mücadelesinin birleştirilmesinin de oldukça önemli olduğunu belirtti. Selma, ittifaklarının bu konuda birleştirici bir rolü olacağına değinerek, “Bu ittifak, dört yıldan dört yıla ‘Sandığa gidin sizi biz kurtaracağız’ demiyor. Tam tersine, bu ittifak diyor ki eğer bu ülkede demokrasi kazanılacaksa mücadeleyle, birliktelikle kazanılır” yorumunu yaptı.
 
Emekçi Hareket Partisi (EHP Sözcüsü) Özge Akman da ittifakın emek boyutuna dikkat çekti.
 
Somut çözümler ile yola çıktılar 
 
Emekçilerin iktidarın zulmü karşısında her defasında yeniden bir kısa vadeli “kurtuluş” problemiyle baş başa bırakıldığını paylaşan Özge, “Ne bugün işçilerin, emekçilerin yaşadığı genel iktisadi yapıdan kaynaklanan sorunlar, ne çalışma koşulları, ne de artık isyan derecesine geldiğimiz demokrasi sorunu, minik çözüm önerileriyle ortadan kalkacak gibi değil. Biz gerçek bir çözümü tartışabiliriz demiş oluyoruz. Bu açıdan da somut bir programla emekçilerin, halkların, eşitsizliğe maruz bırakılanların önüne başka bir yol haritasını koyma hedefiyle yola çıkmış bulunuyoruz” sözlerini kullandı. 
 
Nasıl bir yol ve umut?  
 
Özge, ittifakın emek alanında nasıl bir yol çizebileceği ve umut vadedebileceğine dair şunları kaydetti: “Yanlış politikalarına devam eden ve kriz sürecinde emekçileri asla korumaktan taraf değil, hala daha kendi yandaş sermayesini korumak üzere sürekli adımlar atan AKP’den kurtulmak birinci hedef. Fakat AKP’den kurtulmak maalesef ekonomik krizin çözümü olarak ortaya konulacak bir boyut değil. Ekonomik krizin çözümü ancak ve ancak emekçiler lehine bir ekonomik programın öne sürülmesiyle söz konusu olabilir. AKP’den kurtulmak çok önemli bir adımdır fakat yetmeyecek bir adımdır. Bu açıdan biz mevcut iktisadi işleyişin temel olarak AKP eliyle sürdürülmesindeki temel zorluklarla tartışma yürütülmesi ve somut olarak sorunların da ortaya konulması gerektiğini düşünüyoruz.” 
 
İttifak emekçiler lehine program sunacak
 
“Emekçilerin her gün eriyen ücretleri ve maaşları karşısında artan zamlara karşı servet tartışmasının ortaya koyulması gerekiyor” diyen Özge, mevcut borçların ödenmesi, haksız ihalelerin iptal edilmesi ve servet vergilendirilmesi tartışmalarının iktisadi yapıya dair acil çözümlerden yalnızca birkaçı olduğunu ifade etti. Emekçiler lehine adımlar atarak ekonomik krize ilişkin çözümün konuşulması gerektiğini belirten Özge, “Fakat mevcut siyasi iktidarın bu adımları atmadığı gibi muhalefet cenahında da net bir şekilde söyleme kavuşturulamadığını görüyoruz. Ancak bizler, emekçiler lehine bir programı böyle bir ittifakla öne süreceğimizi düşünüyoruz. Bizim somut olarak mevcut enflasyon gerçekliğine karşı ücretlerin eriyişini durdurmak için bir düzenli zam yapılmasını öne sürmemiz gerekir. ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, çalışmalarını yapmaya başladığı konulardan biri de ücretlerin düzenli arttırılması meselesi” dedi. 
 
Yerinden yönetim anlayışı desteklenecek 
 
Yine ülkenin en belirgin problemlerinden biri olan demokrasi sorununa dair de kapsamlı önerilerini paylaşacaklarını söyleyen Özge, “Tıpkı ekonomik yapıdaki somut çözümler gibi parlamento işleyişinin de değiştirilmesi gerekir. Biz bunun bir çeşit yerinden yönetime doğru evrilmesi gerektiğini ve bir yasama organının, parlamento işleyişinin, hepimiz adına karar alan bir organın halkın meclisleri, komiteleri, kendi buluştuğu ve karar aldığı organları vesilesiyle yönetilmesi gerekildiğine inanıyoruz” değerlendirmesini yaptı. 
 
Halkların yaşadığı sorunların çözümünü konuşabilmeleri için doğrudan bu kararlara dahil olmalarına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Özge, “Emekçilerin de yaşadığı yerlerde fabrikalarından iş yerlerine kadar sorunlarının aynı şekilde o meclis masasına gelmesi ve meclisin ancak bunun rengiyle karar alabilmesi gerekir. Toplamdaki çözümü de buraya doğru evriltmek için başka bir yönetim biçimini öne sürebiliriz” diye ekledi.
 
‘Başka bir yol açacağız’ 
 
Özge, emekçiler ve tüm halklara ittifak programlarını sahiplenmesi için şu çağrıda bulundu: “Onların da bu programı sahiplenmesiyle başka bir yol açmış ve kapı aralamış olacağız. Bugün çalışma koşulları, zorluğuyla baş başa olan, cebinde eriyen maaşının hesabını, ay sonunu getiremeyen, mevcut antidemokratik gidişatta bir nefes aralığı arayan tüm emekçi halklara, bundan sonra kendi siyasetini, programını ve kurtuluşunu önüne koyacağı bu ittifakın bir parçası olarak hep birlikte yürümemizin çağrısını yapıyoruz. Bundan sonraki süreci kuracak olan özne, bu coğrafyanın tüm emek verenleri ve emekçi halkları.”
 
Yarın: İmralı tecridini anlattıkça vücut bulacağız