Kaz Dağları’ndan Alamos gitti Cengiz ve Nurol Holding geldi

  • 09:03 25 Eylül 2022
  • Ekoloji
 
Melike Aydın
 
ÇANAKKALE - Alamos Gold’dan sonra Cengiz ve Nurol Holding’in saldırısı altında olan Kaz Dağları’nda mücadelenin devam ettiğini söyleyen yaşam savunucusu Ferzan Aktaş, bölgede nükleer tehlike saçan uranyum ve toryum çıkarıldığına dikkat çekti. Ferzan, “Kaz Dağları’nda mücadele bitmedi, kulağınız bizde olsun” dedi. 
 
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de insan eliyle gerçekleştirilen ekolojik yıkım giderek derinleşiyor. Ekolojik yıkımın yıllardır sürdüğü alanlardan biri de Kaz Dağları. Yaşam savunucularının uzun süredir verdiği mücadele sonucunda, Kaz Dağları’nda ağır tahribatlara yol açan ve bu tahribatları gidermeden bölgeden ayrılan Alamos Gold’un yerine bu kez de Cengiz Holding’in bakır madeni projesiyle “Çevre Etki Değerlendirme (ÇED)” süreçleri atlatılmaya çalışılıyor. 
 
Holding, 1 Mart’ta çıkan maden yönetmeliğinde şirketlere ÇED süreçlerini atlayarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın diret onayına imkan vermesiyle halk toplantıları da öteleniyor. Diğer yandan bölgede Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ise ÇED’e ihtiyaç bile duymadan uranyum ve Toryum gibi radyoaktif maddelerin sondajını gerçekleştiriyor. 
 
Kaz Dağları direnişçilerinden Ferzan Aktaş, bölgede yaşanan son gelişmelere ilişkin ajansımıza konuştu. 
Kaz Dağları’nın yüzde 80’inin çok önceden ruhsatlandırıldığını hatırlatan Ferzan, bu durumun, bölgede Cengiz ve Nurol gibi holdinglerin sürekli yenilenen projeleriyle ortaya çıktığını söyledi. Alamos Gold şirketinden daha büyük bir direnişle karşısında durulması gereken şirketler olduğunu kaydeden Ferzan, “Artık tüketilecek sadece doğa kaldığı için korkunç bir saldırı var. Kaz Dağları’nda mücadele bitmedi, öncesinde de devam ediyordu. Herkesin gözünün kulağının burada olmasını istiyoruz” diye belirtti. 
 
‘Alamos gitti Cengiz geldi’ 
 
Alamos Gold’un ardında bıraktığı alanı rehabilite etmeden gittiğini, Orman Genel Müdürlüğü’nünise rehabilite etme sözünü tutmadığını dile getiren Ferzan, bölgenin kendi kentine yeşerdiğini söyledi. Alamos Gold’un zamanında da ruhsatları alan Cengiz Holding’in Bayramiç ilçesi, Kirazlı köyü ve Hacıbekirler köyü yakınlarında üç köyü işgal edebilecek bir bakır madeni projesiyle ortaya çıktığını ifade eden Ferzan, “Bu projeye ÇED iptal davası açtık. Halkı bilgilendirme toplantısı olmuş ve halk madene karşı direniş göstermişti. İtirazlara rağmen bakanlıktan ÇED olumlu kararı alındı. Bunun karşısında yörede yaşayan 81 kişi ve 6 kurum dava açtık. TEMA Vakfı’nın ayrı bir ÇED iptal davası var. Bilirkişiler madenin çevreye geri dönüşümü mümkün olmayan zararlar vereceğine görüş verdi. Yürütmeyi durdurma kararı aldık ama şirket durmadı” diye devam etti. 
 
‘ÇED süreçleri atlanmak isteniyor’
 
Cengiz Holding’in aynı yerde bir yandan gölet projesi inşa ettiğini ve kimseye duyurmadan ÇED kapsam dışına çıkarmaya çalıştığına dikkat çeken Ferzan, “Bir yandan aynı alan için bakanlığın web sayfasında ikinci bir ÇED başvurusu yaptığını görüyoruz. Ruhsat numarasını değiştirdi, ruhsat alanını genişleterek ve ikinci kez mahkeme dur demesine, halkın istememesine rağmen Ankara’da ikinci bir ÇED toplantısı yapılacak” sözlerini kullandı. 
 
‘MTA ÇED raporu almadan radyoaktif madde sondajı yapıyor’
 
Çanakkale Lapseki’de ise Tümad Madenciliğin daha büyük bir projeyle altın madenini daha geniş alana yaymayı hedeflediğini söyleyen Ferzan, Kaz Dağları’nın güneyinde Arıklı köyünde MTA’nın uranyum ve toryum sondajlarını yaptığını belirtti. Ferzan, “Sadece sondajının bile çok ciddi zararı olabilecek radyasyon yayan bir durumda hiçbir önlem almadan, ÇED raporu sunmadan araştırma yapmadan uranyum sondajları yapılıyor” dedi. 
 
‘Nurol ve Cengiz yenilenen projelerle ortaya çıkıyor’
 
Büga Yarımadası’nın yüzde 80’inin parçalanarak ruhsatlandırıldığını kaydeden Ferzan, “Alamos biriydi, diğer ruhsatlar ise Cengiz Holding ve Nurol Holding’de (Tümad) idi. Her aktör sürekli yeni bir proje ile karşımıza çıkıyor. Taş ocakları da var, maden ocakları da var. Kaz Dağları saldırı altında” diye konuştu. 
 
‘Halka sormadan onayı doğrudan Ankara’dan alacaklar’
 
Maden şirketinin proje için başvurduğunda kamuoyuna ve kurumlara kapsamlı bir ÇED raporu sunması gerektiğini hatırlatan Ferzan, ayrıca çevrede yaşayan insanların da görüşünün alınması üzerinde durdu. En son Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonda ÇED raporunun onaylandıktan sonra faaliyetlere başlanabildiğini ifade eden Ferzan, “Bu ikinci başvurdukları projede halkı bilgilendirme toplantısını atladılar. Doğrudan Ankara’da durumu çözmeyi planlıyorlar. Halk burada bir maden istemiyor. Kaz Dağları gibi bir eko sistemin geri dönüşümsüz olarak zarar görmesini halk da istemiyor. Ancak yayınlanan genelgeyle halk toplantılarının atlayarak şirket direkt Ankara’dan onay alabiliyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kaz Dağları’nda mücadele bitmedi, kulağınız bizde olsun’
 
Neredeyse Türkiye’nin her bölgesinde rant projelerinden dolayı doğanın yok edildiğinin altını çizen Ferzan, “Artık tüketilecek sadece doğa kaldığı için korkunç bir saldırı var. İnsanların her yerde canı yanıyor. Neredeyse her köyde isyan var. Alamos Gold gitti ama daha da büyük bir dirençle durmamız gereken şirketler var. Kaz Dağları’nda mücadele bitmedi, öncesinde de devam ediyordu. Herkesin gözünün kulağının burada olmasını istiyoruz” diye çağrıda bulundu.