Açlık Grevi İzleme Koordinasyonu’ndan rapor

  • 12:55 28 Mart 2024
  • Güncel
 
 
WAN - Wan'daki Açlık Grevi İzleme ve Takip Koordinasyonu’nun 7 cezaevine dair hazırladığı raporda açlık grevine giren tutsaklara iaşeleri ve vitaminleri verilmediği aynı zamanda greve giren tutsaklar hakkında disiplin soruşturmaları  başlatıldığı kaydedildi. 
 
Wan Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Wan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Wan-Colemêrg Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Wan Temsilciliği’nin içerisinde yer aldığı "Açlık Grevi İzleme ve Takip Koordinasyonu" cezaevlerindeki ihlallere dair hazırladığı raporu Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda  açıkladı. Rapor, Van F Tipi, Van Yüksek Güvenlikli, Patnos L Tipi, Ahlat T Tipi, Bayburt T Tipi, Trabzon Beşikdüzü T Tipi ve Rize Kalkandere L Tipi cezaevlerine dair hazırlandı. 
 
Türkiye hapishanelerinde açlık grevlerinin başlamasından sonra kentte bulunan insan haklarına duyarlı kurumlar olarak Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu kurduklarını ifade eden ÖHD Avukatlarından Medeni Gür, “Şubat ayında hapishaneler ziyaret edilmiş ve rapor hazırlanmıştır. Ziyaret edilen tüm hapishanelerde açlık grevlerinin gruplar halinde dönüşümlü olarak başladığı ve taleplerinin karşılanmaması halinde ise açlık grevlerinin devam edebileceği hususları tarafımıza aktarılmıştır. 
 
‘Tecrit yaşam hakkı ihlalidir’
 
Tecrit uygulamasının açık bir yaşam hakkı ihlali olduğuna dikkat çeken Medeni, “İmralı Kapalı Ada Hapishanesinde bulunan mahpuslar da Türkiye’nin diğer hapishanelerinde bulunan mahpuslarla aynı haklara sahip oldukları, kişiye özel uygulamaların olamayacağı ve dolayısıyla talep edilen hususun yasal mevzuata açıkça aykırı olan tecrit uygulamasının kaldırılması olduğu açıktır. Hukuk devleti olmanın birincil gereği idarenin ve yürütmeyi elinde bulunduran iktidarın yasalara uymasıdır. İmralı’da uygulanan tam izolasyon halinin infaz hukuku bakımından tecrit olduğu açıktır” dedi. 
 
‘Türkiye’deki en önemli sorun Kürt meselesi’
 
Türkiye’nin en önemli sorununun Kürt meselesi olduğunu söyleyen Medeni, “Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan çözülmesi, demokratik siyasal alanın yaşam bulması, başta Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin mevcut yasal mevzuata uygun olarak kaldırılmasına, özgür ve adil insan haklarına dayalı bir hukuk sisteminin var olmasına bağlıdır. Türkiye’nin geleceğinin ancak demokratik ve evrensel hukuk değerlerinin bir devlet aklı olarak benimsenmesi ile sağlanacağı açıktır. İnsan hakları alanında çalışma yürüten STK’lar olarak; başta açlık grevinde olan mahpusların yaşam hakkının  korunması ve açlık grevinin sonlandırılması amacıyla makul ve yasal mevzuata uygun taleplerinin kabulü ile tecridin kaldırılmasına, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin son bulması amacıyla Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm ulusal ve uluslararası kamuoyu ve kurumları harekete geçmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
 
Medeni, kendilerine aktarılan hak ihlallerini şöyle sıraladı:
 
* “Açlık grevinde olan mahpusların bazı hapishanelerde günlük sağlık kontrollerinin hiç yapılmadığı, sağlık kontrolü yapılan hapishanelerde de revir hekimi tarafından yapılmadığı, bazen sağlık memuru ve bazen de görevli infaz koruma memurlarınca yapıldığı
 
*Grevde olan mahpuslara bazı hapishanelerde iaşenin hiç verilmediği, bazı hapishanelerde de tuz, şeker ve karbonat verilirken, yoğurt, meyve suyu gibi iaşelerin verilmediği, özellikle Van F tipi Kapalı Hapishanesinde grevde olan mahpuslara iaşeler verilmediği gibi grevde olan  mahpusların kendi paraları ile kantinden alışveriş yapmalarına da izin verilmediği ve dolayısıyla hapishane idaresinin bu kısıtlamalarından ötürü açlık grevinin adeta ölüm orucuna dönüşmüş olduğu,
 
*Açlık grevine giren mahpuslar için B1 vitamini hayati önem taşırken, ziyaret edilen hapishanelerin bir kısmında B1 veya B grup komplex vitaminin hiç verilmediği,
*Açlık grevleri nedeniyle disiplin soruşturmalarının başlatıldığı, greve giren mahpuslara bazı hapishanelerde kültürel ve spor etkinliklerinden alıkoyma bazı hapishanelerde haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama şeklinde disiplin cezalarının verildiği, bazı hapishanelerde ise greve giren mahpusların diğer mahpuslardan özellikle uzaklaştırıldığı ve ayrı bir koğuşa (bölüme) alındığı, şeklinde tespitlerin yapılmıştır.”