11 yıl önce Kobanê bu gün de Tişrîn direnişini kayda alıyor
- 09:07 27 Ocak 2025
- Güncel
RIHA – DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırısında Kobanê’de gazetecilik yapan Dîcle Ehmed, o dönemde gösterilen direnişin bugün Tişrîn’de yaşandığına dikkat çekerek, “Nasıl ki Kobanê DAİŞ’e mezar olduysa, Tişrîn de Türkiye ve çetelerine mezar olacaktır. Bizler o direnişe tanıklık ediyoruz ve edeceğiz. Tüm dünyaya bu direnişi göstermeye ve duyurmaya devam edeceğiz” dedi.
DAİŞ’in 2014 yılında Kobanê’yi saldırarak işgal etme girişiminin ardından 134 gün süren büyük direniş ile Kobanê’nin işgal edilmesine izin verilmedi ve özgürleştirildi. Kürt halkı Kürdistan’ın her yerinde Kobanê için alanlara çıkarken dünya halkları da Kobanê etrafında kenetlendi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kobanê düştü, düşecek” söylemine karşı Kobanê kadınların ve halkların direnişiyle tarihe not düştü. Devletlerin önünde duramadığı DAİŞ’e ve ona destek verenlere ilk büyük yenilgi yaşatıldı.
Kobanê’de DAİŞ’e karşı verilen direnişi kendi kamerası ve kalemiyle tüm dünyaya duyurmaya çalışan gazetecilerden biri olan Dîcle Ehmed, bugün de Türkiye ve ona bağlı gruplara karşı Tişrîn’de verilen direnişin sesi olmaya çalışıyor.
Direnişi kayıt altına aldı
Kobanê direnişinde yaşamını yitiren herkesi saygıyla andığını belirten Dîcle Ehmed, “Şuan Tişrîn’de Kobanê ruhuyla direnen herkesi selamlıyorum. Ben kendim de Kobanêliyim, Kobanê direnişi başladığı zaman da ben gazetecilik yapıyordum. Savaş başladığı zaman ben kameramı alarak savaş cephesine gittim. Şervanların orada DAİŞ’e karşı vermiş olduğu direnişi kamerayla kayıt altına almaya çalıştım. Cephenin yanı sıra halkın göç ettiği süreci de kayıt altına almaya çalıştım. Halkın kendi topraklarından nasıl göç ettirildiğini ve ne tür acılara maruz kaldığını göstermeye çalıştım. Yaşadıklarımız çok farklıydı, kendi köylerimizin nasıl yakıldığını, halkın neler yaşadığını birebir gördüm, kaydettim. Şervanların normal bir silahla, DAİŞ’in barbar ve ağır silahlarına nasıl direndiğini gördüm. Tüm imkansızlıklara rağmen Şervanlar bize Kobanê’nin DAİŞ’e mezar olacağını gösterdi” dedi.
Kobanê’nin her taşında direniş yazılı!
Dîcle Ehmed, Kobanê sürecinde çektiği görüntülere değinerek, “Bir şervanın tankın karşısında normal silahla çatıştığı ana ait görüntü çekmiştim. Bunun yanı sıra halkın göç ettiği ana ait görüntü beni çok etkilemişti. Çünkü halk büyük zahmetlerle geçmek zorunda kalıyordu. Onun ötesinde Kobanê’nin yıkıldığı ana ait görüntüler vardı. YPJ-YPG savaşçılarının Kobanê’de tarih yazdığını söylemek belki yeterli gelmeyebilir. Çünkü savaşçılar günlerce uyumadılar, yaralandılar, aç-susuz kaldılar, yağmur-çamur demeden Kobanê’nin her tarafında direndiler. Kobanê’nin her taşında büyük bir direniş tarihi yazılıdır. O tarihi birkaç cümle ve kareyle anlatamayız belki de. Çok zor imkanlarda Kobanê’nin sesini duyurmaya çalıştık. 4 parça Kürdistan’dan gençlerin nasıl Kobanê’ye aktığını gördük. Komutan Peyman’ın ‘Kobanê’nin düşmesine izin vermeyeceğiz, kalkan olacağız’ sözüyle yapmış oldukları fedai eylem var. Öte yandan Kobanê’nin batısında Şehit Zozan ve Erîş’in vermiş olduğu direniş var” diye konuştu.
İlk gün Kobanê kazandı
“Halk ve Şervanlar beraber cephede savaştılar, onların bu duruşu Kobanê’nin özgürleşmesine neden oldu” diyen Dîcle Ehmed, devamında şunları söyledi: “Komutan Ebu Leyla’nın ‘Kobanê, DAİŞ ve onun dostlarına mezar olacak’ demesi ve inancıyla Kobanê kazanıldı. Saldırıların başladığı ilk günden Kobanê kazanmıştı. Çünkü herkes o gün söz vermişti, direneceklerine dair. Ve Şervanlar sözlerine sahip çıktılar, Kobanê’nin direniş efsanesi tüm dünyaya yayıldı. O süreçte birçok şey yaşadık, gazeteciler olarak çok zor koşullardaydık, her sabah birbirimizle vedalaşıp gidiyorduk. Çok az sayıda ve Türkiye’nin Başûr Kürdistan’ın tüm engellemelerine rağmen direnişin sesi olmaya çalıştık.”
‘Nasıl ki Kobanê DAİŞ’e mezar olduysa…’
Kobanê’ye yönelik saldırıların bu gün de Tişrîn’de yaşandığına dikkat çeken Dîcle Ehmed, Tişrîn’de saldırılara karşı büyük bir direniş verildiğinin altını çizdi. Dîcle Ehmed, “DAİŞ’in ortakları ‘Kobanê düştü, düşecek’ diyordu. Bugün yine anı şekilde ‘Tişrîn düştü, düşecek’ diyor. Ama 2014-2015 yılında şervanların verdiği direniş, bugün Tişrîn’de veriliyor. Nasıl ki o süreçte hakikatin sesi uğruna onlarca gazeteci arkadaşımızı yitirdiysek, bugün de aynı şey yaşanıyor. Hakikatin sesi olmak için yine yitirdiğimiz arkadaşlarımız var. Şehit Cihan ve Nazım bunun en büyük örneğidir. Biz tüm şehit düşen arkadaşlarımıza şunun sözünü veriyoruz: Her zaman hakikatin ve direnişin sesi olacağız. Tişrîn’e yönelik saldırılarda gazeteci arkadaşlarımız yaralandı, ancak bizler her zaman hakikatin sesi olacağız. Nasıl ki Kobanê DAİŞ’e mezar olduysa, Tişrîn de Türkiye ve çetelerine mezar olacaktır. Bizler o direnişe tanıklık ediyoruz ve edeceğiz. Tüm dünyaya bu direnişi göstermeye ve duyurmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.