Wan’daki işkence için CPT’ye başvuru yapılacak

  • 10:28 20 Şubat 2025
  • Güncel
Derya Ren
 
WAN - Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından yüzlerce kişi işkence ile gözaltına alınmasına ilişkin değerlendirmelerde  bulunan ÖHD Wan üyesi Mehtap Işık, yaşanan işkence için CPT’ye başvuracaklarını belirtti.
 
Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan "örgüte yardım etmek" iddiasıyla Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 8’inci duruşması 11 Şubat’ta görüldü. Mahkeme heyeti Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Verilen cezanın ardından halk kitlesel bir şekilde belediye binasında nöbet eylemine başladı. Nöbet eyleminin devam ettiği belediye binasına polis 15 Şubat’ta baskın düzenleyerek aralarında gazetecilerin de olduğu yüzlerce kişiyi işkence ile gözaltına aldı. Polisin parti binasını işgalinin hemen ardından belediyeye kayyım atandığı valilik tarafından açıklandı.
 
Atanan kayyıma karşı Wan halkı sokaklara inerek irade gaspına karşı protesto eylemi gerçekleştirirken, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şubesi, Wan Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Wan Temsilciliği, Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından kentte başlayan protestolarda yaşanan polis şiddeti ve gözaltılara ilişkin raporu dün kamuoyu ile paylaştı.
Rapora göre, 15 Şubat’tan beriden devam eden protestolarda 348 kişinin gözaltına alındığını, gözaltına alınanlar arasında 70 çocuğun bulunduğu, 5’i çocuk olmak üzere toplam 44 kişi hakkında tutuklama kararı verildiğini, 55 kişinin hayati bölgelerinden yaralandığını açıkladı.
 
Konuya dair ÖHD Wan Şube üyesi Mehtap Işık değerlendirmelerde bulundu.
 
15 Şubat’ta yapılan işkence
 
15 Şubat’ta saat 04.00 civarında Wan Büyükşehir hizmet binasına polislerin baskını olduğu belirten Mehtap Işık, “Belediye binasında çok sayıda kişi vardı. Halk iradesine sahip çıkmak için oradaydı. Halkın binada olmasına rağmen kolluk kuvvetleri ciddi bir müdahale ile içeriye girmeye çalıştılar. Biz basına yansıyan ve elimize ulaşan görüntülerden kolluk kuvvetinin herhangi bir ikaz yapmadan, biber gazı ve plastik mermiyle orada bulunan halka bir müdahale edildi. Orada yapılan müdahale insanların hayatlarını tehlikeye atacak ve işkence düzeyindeydi. O gün 130 kişiye yakın gözaltı oldu. Ve yarısından fazlası işkenceye uğradı. İşkenceye uğrayanlar arasında müvekkillerimizde var. İşkenceye uğradığına dair darp raporu alındı. Yürüyemeyecek durumu gelenler vardı, görme yetisini artık kaybetme derecesine gelenler varı” dedi.
 
‘Ciddi bir müdahale yapıldı’
 
Belediye binasına polisin saldırısı sonucunda biber gazından birçok kişinin bayıldığını sözlerine ekleyen Mehtap Işık, devamında şunları söyledi: “15 Şubat’ta çok ciddi bir işkence yaşandı. Bizler hem hukukçular hem de insan hakları savunucuları olarak bu şekilde ikaz yapılmadan, o kişilere alan açılmadan bu şekilde yapılan müdahalenin hukuka aykırı olduğunu biliyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) ve sözleşmelere aykırı bir şekilde hareket edildi. Kolluk tarafından çok ciddi bir müdahale yapıldı. Gelen müvekkillerimizin ya başları sargılıydı, ya kolları sargılıydı ya da gözleri morarmıştı. İşkencenin ardından hukuksuz bir şekilde bu kez gözaltı işlemi yapıldı.”
 
Suç duyurusu 
 
Mehtap Işık, hukukçular olarak yaşanan işkence hakkında suç duyurusunda bulunacaklarının altını çizerek, dün hazırlamış oldukları rapora değindi. Mehtap Işık, “Gözaltına alınan 348 kişiden 55’inin hayati tehlike geçirdiği tespit edildi. Bu kişiler özellikle baş ve göğüs kısmından plastik mermi ve aynı zamanda ezilmelerin olduğu tespit edildi. Hazırlanan  bu raporu ulusal ve uluslararası mekanizmalara başvuracağız. İşkenceyi Önleme Komitesi’ne başvuracağız. Aynı zamanda ilgili suç duyurularını da yapacağız. Çünkü yapılan işkence insanların hayatlarında kast eden bir noktadadır. İnsanların yaşam hakkı tehlikeye girdi. Demokratik olan protesto hakkını kullandıkları için böyle bir muameleye maruz kaldılar. Bizler de tüm gerekli mekanizmalara başvuru yapacağız” diye konuştu.