‘Önderimiz özgür olsun, tutsaklar bırakılsın’

  • 09:05 7 Eylül 2025
  • Güncel
 
Rabia Önver 
 
COLEMÊRG- Yaşamını yitiren HGP’li Devlet Akan’ın annesi Adile Akan, “Biz Kürtler özgür bir yaşam istiyoruz. Artık baskı ve zulüm altında yaşamak istemiyoruz. Haklarımızı tanısınlar ve artık zulüm yapmayı bıraksınlar. Tutsakların serbest bırakılmasını ve Önderimizin özgür olmasını istiyoruz” dedi. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sadece Türkiye ve Kürdistan’da değil tüm dünyada yankı buldu. Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı üzerine PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği kongrede fesih kararını kamuoyuyla paylaştı. Fesih kararının ardından ise 30 kişilik bir grup, 11 Temmuz’da Güney Kürdistan’ın Silêmanî kenti yakınlarında gerçekleştirdiği ve birçok kesimden insanın katıldığı büyük bir törenle silahlarını yakarak imha etti.. “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı üzerine başlayan süreçte yaşanan son gelişme ise Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” oldu. 
 
Süreç devam ederken HPG ve YJA-STAR gerillalarının aileleri sürece dair beklentilerini dillendirmeye devam ediyor. 50 yılı aşkın savaşta çocuklarını kaybeden gerilla anneleri, sürece dair umutlarını ifade ederken, devletin beklenen adımları bir an önce atması gerektiğine işaret ediyor. Bu annelerden biri de 2 Eylül 2016 tarihinde Mêrdîn’in Kerboran (Dargeçit) kırsalında yaşanan çatışmada yaşamını yitiren HGP’li Devlet Akan’ın (Cembeli Hakaryan) annesi Adile Akan.  
 
Colemêrg (Hakkari) halkı Devlet Akan’ı gerilla saflarında Cembeli Hakaryan ismiyle tanıdı. Çocukluğunu ve gençliğini Kürdistan’ın en zorlu coğrafyalarından biri olan Colemêrg’de geçiren Cembeli Hakaryan, halkının maruz kaldığı baskı ve asimilasyon politikalarına karşı genç yaşta özgürlük mücadelesine katıldı.  
 
‘Oğlum 15 yaşındayken devletten ‘terörist’ damgası yedi’
 
Oğlunun 15 yaşından itibaren devletin işkence ve psikolojik baskısına maruz kaldığını söyleyen annesi Adile Akan, sürekli olarak devlet tarafından evlerinin basıldığını ve çocuklarının işkenceye maruz kaldığını aktardı. Adile Akan, “Oğlum daha 15 yaşındayken devletten ‘terörist’ damgasını yedi. Oğlum devlet tarafından gördüğü baskı ve işkenceden sonra devleti tanıdı ve katılım yaptı. ‘Kürt gençleri neden katılım yapıyor’ diyorlar, bizim gençlerin gördüğü işkence ve zulüm karşısında burada kalmaları imkansız. İşkence gören ve devleti tanıyan her genç katılım yapmıştır. Biz Kürtler yıllardan beridir zulüm görüyoruz. Kürtler olmasaydı Türkler mücadele etmeyi bilmeyeceklerdi” sözlerini kullandı. 
 
‘Biz Kürtler özgür bir yaşam istiyoruz’
 
Oğlunun yıllarca verdiği mücadele ile gurur duyduğunu dile getiren Adile Akan, “Oğlum çok duygusal, vicdanlı ve yardımsever biriydi ama devlet oğluma baskı yapa yapa oğlum mecbur kaldı, katılım yaptı. Önderliğin başlatmış olduğu bir süreç var. Hepimiz yıllardır barış talep ediyoruz ve umudumuz var. Ben oğlumun acısını çok yaşadım ölsem de o acıyı unutmam ama benim yaşadığımı başka anne yaşamasın diye süreci destekliyorum. Biz Kürtler özgür bir yaşam istiyoruz. Artık baskı ve zulüm altında yaşamak istemiyoruz. Ne zamana kadar bu savaşlar sürecek, insanlar ne zamana kadar işkence görüp öldürülecek? Yeter artık bu kan dursun barış olsun” dedi. 
 
‘Önderimizin özgür olmasını istiyoruz’
 
Aylardır devletin somut bir adım atmadığını ve bundan rahatsızlık duyduklarını söyleyen Adile Akan, devletin somut adım atmamasının halkta güvensizliğe yol açtığını vurguladı. Adile Akan, “Biz devletten çok bir şey istemiyoruz. Haklarımızı tanısınlar ve artık zulüm yapmayı bıraksınlar. Tutsakların serbest bırakılmasını ve Önderimizin özgür olmasını istiyoruz. Önderlik bize bu yolu göstermeseydi biz Kürtler bu kadar bilinçli olmazdık. Gördüğümüz işkence, baskı, zulüm ve verdiğimiz onlarca şehit Önderimizin yoluna fedadır. Bu savaş çözüme evrilsin, barış olsun Kürtler olarak artık özgürce yaşayalım” ifadelerine yer verdi.