Yerel seçimleri kazanma iddiasıyla karşılıyorlar

  • 09:05 19 Kasım 2023
  • Siyaset
 
Dilan Babat-Öznur Değer
 
ANKARA - HEDEP’in yerel yönetimler konferansına katılan Demokratik Yerel Yönetimler Merkezi Kurul üyesi Xecê Kiye, iktidarın Kürt halkının inkarı üzerinden kendini var etmesine karşı, yerel seçimlerine kazanma iddiasıyla hazırlandıklarını dile getirdi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) “Jin Jiyan Azadî ile Özgür Yerel Yönetimlere” şiarıyla 11 Kasım’da Ankara’da Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı’nı gerçekleştirdi. 31 Mart 2024 yerel seçimlerine doğru giderken, konferansta önümüzdeki sürecin yol haritası da tartışıldı. 2016’dan bu yana kayyım siyasetiyle yönetilen Kurdistan kentlerinin özel savaş politikalarının merkezi haline geldiği belirlemesinde bulunulan konferansa katılan Demokratik Yerel Yönetimler Merkezi Kurul üyesi Xecê Kiye, kayyım siyasetinin özel savaş politikalarına etkisini değerlendirdi.
 
‘Ağır bedeller 2014’te eşbaşkanlık sistemiyle taçlandı’
 
2016’da Türkiye’de kayyımlar eliyle yeni bir uygulamanın başladığını ifade eden Xecê, bunu “kayyım rejimi” olarak tanımladı. 70 ve 80’li yıllarda Edip Solmaz (12 Kasım 1979 yılında katledilen Êlih Belediye Başkanı) tarafından başlatılan çalışmaların 2014’te 102 belediye ile en üst seviyeye ulaştığını dile getirdi. Bu çalışmaların içinde yeni bir yaşam örüldüğünün altını çizen Xecê, “Eşit ve özgür bir yaşam örüldü. 78’den bu yana yıllardır verilen ağır bedeller 2014’te eşbaşkanlık sistemiyle taçlandı. İnşa etmek istediğimiz yaşamda toplumun, kadınların, çocukların, gençlerin kendini bulabilmesini ve nefes almasını istiyoruz. 2014’ten 2016’ya kadar bu sistem çeşitli yöntemlerle somut bir şekilde hayat buldu ve Kurdistan’ın her yerinde görüldü. Kadınların yaşam süreceği kadın evleri inşa edildi. Kültür evleri kuruldu. Çocukların anadilinde eğitim alacağı eğitim merkezleri kuruldu. Bu nedenle Kurdistan’da kadınlar kendini daha iyi ifade eder hale geldi. Ahlaki politik bir şekilde toplumda inşa edilen yaşamın önünü almaya cesaret edilemiyordu” şeklinde konuştu.
 
‘Varlıklarının Kürt’ün inkarı üzerine olabileceği sonucuna ulaştılar’
 
Ataerkil iktidarın kurulan sisteme karşı bir şey yapamadığının altını çizen Xecê, “Kapitalist sistemin tüm dünyada inşa etmeye çalıştığı ve etkisi altına aldığı sisteme karşı Kurdistan’da özgür, eşit ve politik bir yaşam inşa edildi. Bu sistem 2016’ya kadar bu şekilde devam ederek bir seviyeye ulaşmıştı. 2016’dan sonra sistem bunu gördü ve varlıklarının Kürt’ün inkarı üzerine olabileceği sonucuna ulaştı. Eğer Kürt yoksa onlar var. Bu nedenle de bir savaş konseptini devreye koydular. Kürtlerin tüm kentlerinde Cizîr, Sûr, Gever, Şirnex’te şehirler yıkıldı. Sonrasında ise kirli savaş üst raddeye ulaştı. Toplumda en çok direnen kadın olduğu için kadının sesini kısmak için belediyelere kayyım atandığında ilk olarak kadın evleri hedef alındı. El koydukları kadın merkezlerine erkekleri tayin etmeye başladılar” sözlerine yer verdi.
 
‘Toplumda ahlaksızlığı ve çürümüşlüğü yaymak istiyorlar’
 
Eşbaşkanlık sisteminin büyük emekler sonucunda kazanıldığını söyleyen Xecê, 2016 sonrasında bu kazanımları gasp etmek için özel savaş politikalarının devreye konulduğunu dile getirdi. Xecê, özel savaş politikalarının hat safhaya ulaştığına dikkat çekerken, “Özel savaş politikaları sonucunda kadınlar tacize, tecavüze maruz kalıyor, katlediliyor ve intihara sürükleniyor. Kadınları farklı yöntemlerle düşürmeye çalışıyorlar. Toplumda ahlaksızlığı ve çürümüşlüğü yaymak istiyorlar. Bu nedenle kadını yok etmeye çalışıyor. Kadınlar devlet, korucu, asker eliyle katlediliyor ya da ahlaksızlığa karşı yaşamına son veriyor. Bunun en belirgin örneğini Êlih’te uzman çavuş Musa Orhan şahsında gördük. Önemli olan bu politikalara karşı ne yapacağımızdır. Yerel yönetimler bizim için neden bu kadar önemli? Çünkü devlet, inşa etmek istediği sistemi ancak yerel yönetimler eliyle hayata geçirebilir. O nedenle 2016’dan sonra 2019’da da kayyım atandı. Ancak bunlara karşı arkadaşlarımız bir gün bile çalışma yürütmekten vazgeçmedi” dedi.
 
‘Kazanacağız’
 
Bu politikalara karşı mücadele yürüttüklerini ifade eden Xecê, “Konferansın Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne vesile olmasını diliyorum. Önümüzdeki seçimlerin, tecridin kalkmasına vesile olmasını diliyorum. Bu umutla önümüze bakıp çalışma yürütüyoruz. Kazanacağımıza inanıyoruz” vurgusunu yaptı.