Sultanbeyli'de coşkulu halk buluşması: Kazanacağız

  • 14:18 26 Şubat 2024
  • Siyaset
İSTANBUL - Sultanbeyli Kent Merkezi Meydanı’nda İstanbul 1’inci Bölge ilçe eşbaşkan adaylarının yüzlerce kişinin katılımıyla tanıtıldığı halk buluşmasında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Üyelerimizi, yöneticilerimizi tutuklayanlar Sultanbeyli’den duysun ki DEM Parti’ye diz çöktüremezsiniz, Kürt halkına ve halklara diz çöktüremezsiniz. DEM Parti İstanbul’a, İstanbul DEM Parti’ye yakışacak. İstanbul’u yaşanılır bir İstanbul yapmak için varız” sözleriyle kazanacaklarının mesajını verdi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İstanbul’un Sultanbeyli ilçesi Kent Merkezi Meydanı’nda ilçe eşbaşkan adaylarının tanıtılacağı halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya, DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni, Sultanbeyli ilçe eşbaşkan adayları, ilçe yöneticileri, Adalet Nöbeti eylemcileri ve yüzlerce kişi katıldı.
 
PKK Lideri sloganla selamlandı 
 
Buluşmadan saatler önce DEM Parti bayraklarını taşıyan yüzlerce kişi, büyük bir coşku ile Kürtçe stranlar eşliğinde halaya durdu. Sık sık “Jin jiyan azadî” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganları atan kadınlar, coşkularını zılgıtlarla yansıttı. 7’den 70’e her yaş grubunun yer aldığı buluşmada sık sık, “Bijî Serok Apo” sloganı atılarak PKK Lideri Abdullah Öcalan selamlandı.
 
1’inci Bölge adayları tanıtıldı
 
Buluşma, DEM Parti Sultanbeyli Eşbaşkanları Filiz Aydın ve Hacı Erbek’in kitleyi selamlaması ile başladı. Filiz, “Bizler iddialıyız kazanacağız. Dem dema azadîya me, jin jiyan azadî” sözleriyle seslendi. Ardından sırasıyla Sultanbeyli ilçe eşbaşkan adayları Rahime Kürkçü ve Ertan Hamitoğlu, Kadıköy ilçe eşbaşkan adayları Nimet Çelebi Erdoğan ile Veysi Eski, Adalar ilçe eşbaşkan adayları Kristin Selekman ile Mehmet Galip Ataş, Ümraniye ilçe eşbaşkan adayları Zülfiye Hazar ile Edip Alpata, Beykoz ilçe eşbaşkan adayları Senem Yılmaz ile Recep Yılmaz halkı selamladı. Ardından İBB eşbaşkan adayları Meral Danış Beştaş ile Murat Çepni ve İstanbul İl eşbaşkanları Gonca Yangöz ile Murat Kalmaz, İstanbul’un 1 ‘inci Bölge eşbaşkan adaylarını tanıttı.
 
Meral Danış: Özgürlükler yolu DEM Parti ile yürünecek
 
Ardından konuşma yapan Meral, Kürtçe kitleyi selamladı. Meral, “Sultanbeyli sadece Türkiye’nin bir ilçesi değil, Kürtlerin de bir ilçesidir. İlk kez buraya geldiğimde hiçbir şey yoktu. Rantla büyüttüler Sultanbeyli’yi. Sultanbeyli kısa sürede gelişen İstanbul’un en büyük ilçesi, nüfus olarak en çok Kürtler yaşıyor. Birçok ilimizden arkadaşlarımız, halkımız burada yaşıyor. Hepsine ayrı ayrı selam olsun. İstanbul bir iddia ile yola çıktı. Dedik ki iki partiye mecbur ve muhtaç değiliz. Bizim asıl demokrasi, özgürlükler yolu DEM Parti ile yürünecek. Ve bu yolda sizlerle yürüyeceğiz. İstanbul’da yaşamak var, bir de İstanbul’u yaşamak var. Şu anda İstanbul en büyük sorunların başında yoksulluk, işsizlik, açlık geliyor. Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi iliklerinize kadar yaşıyorsunuz. Tıpkı Kürt illerinde olduğu gibi İstanbul’da da ilçelerde de ayrımcılık var. Kullandıkları kumdan, deprem faaliyetlerine kadar ayrımcılık var. Kaç tane arkadaşımız Sultanbeyli’de tiyatroya, sinemaya gidebiliyor bunu biliyoruz. Hem ekonomik hem de yollar olarak gitme şansınız yok” dedi.
 
‘31 Mart’’a kadar DEM rüzgarını estirelim!’
 
DEM Parti’nin bu ülkede barışın garantisi konumunda olduğuna dikkat çeken Meral, “Emeklinin daha fazla sömürülmesinin önünde set olacak, kadın kırımına son diyecek ve hak ettiği değer için mücadele edecektir. Şimdi de diyoruz ki İstanbul’da DEM, özgürlük ve adalet zamanı. Hepinizden beklentimiz şu, 31 Mart’a kadar hepimiz el ele, kol kola vererek seçim çalışmasını yürütelim. Adaylarımız ve il ilçe örgütlerimiz etrafında kenetlenelim. Bizim taleplerimizi görmezden gelenlere, bizi tanımayanları biz de tanımıyoruz diyeceğiz, tanımayacağız onları. Sizin bütün inkarınıza, ötekileştirmenize, zulmünüze rağmen İstanbul’da varız ve var olmaya devam edeceğiz diyeceğiz. Partimizle, inancımızla İstanbul’un her yerinde 31 Mart’’a kadar DEM rüzgarını estirelim” diye konuştu.
 
Murat Çepni: İstanbul’u kazanacağız!
 
Murat Çepni de, “İstanbul’da iddialıyız, İstanbul’u kazanacağız. Herkes bunu iyi bilsin. Şimdiden başarımız zaferimiz tüm halklarımıza kutlu olsun. Zafer özgürlükler olacaktır. An serkeftin, an serkeftin, an serkeftin” ifadelerini kullandı.
 
'Kürtler burada, çözüm istiyor'
 
Ardından söz alan Tülay, yüzlerce kişi tarafından alkış ve sloganlar eşliğinde karşılandı. Coşku dolu kitleyi Kürtçe ve Türkçe selamlayan Tülay, “Kadınların sesi böyle gür çıktıkça kimse DEM Parti’yi alt edemez. Bir alkış ve zılgıtımız kadınlar için olsun dedi. Dün Esenyurt Meydanı’nda on binlerce kişinin katılımıyla “Demokrasi ve Özgürlük Mitingi” gerçekleştirdiklerini paylaşan Tülay, “Gerçekten dillere destan bir mitinge imza attık. On binlerce insanımızın katıldığı bir mitingi gerçekleştirdik dün. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi ve İmralı tecridinin ortadan kalkması için düzenlenen demokrasi mitingi, on binlerce insanın katılımıyla bütün Türkiye ve dünya, ‘Kürtler buradadır ve çözüm istiyor’ dedi. Esenyurt ve bütün İstanbul halkına bu güçlü mesajı bütün Türkiye ve dünyaya verdiği için sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum” diye belirtti. Öte yandan Elazığ’daki maden göçüğüne “maden işçisi katliamı” diyen Tülay, göçük altında kalan bir işçiye ulaşılamaması nedeniyle AKP iktidarını, “Taşımızı, toprağımızı sermayeye peşkeş çeken iktidarı sizlerin huzurunuzda bir kez daha kınıyorum” sözleriyle kınadı.
 
‘DEM İstanbul’a, İstanbul DEM’e yakışacak’
 
DEM Parti’nin İstanbul’a çok yakışacağını söyleyen Tülay, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bizler Sultanbeyli’den DEM Parti buradadır diyoruz bugün. Bu meydanda bu alanda adaylarımızla DEM Parti olarak buradayız. Bizim hakkımızda kapatma davası açanlar, bizleri gözaltına alanlar, üyelerimizi yöneticilerimizi tutuklayanlar Sultanbeyli’den duysun ki DEM Parti’ye diz çöktüremezsiniz, Kürt halkına diz çöktüremezsiniz, halklara diz çöktüremezsiniz. DEM Parti İstanbul’a, İstanbul DEM Parti’ye yakışacak. Böyle bir seçim kampanyasını hep beraber örgütlemeye var mıyız? İstanbul yüreği o kadar geniş bir kent ki, Türkiye’deki bütün halkları, inançları sığdırmış, onlara ev sahipliği yapmış bir kent. İstanbul’da özellikle son 40 yıldır Kurdistan’da devam eden savaş ve çatışmalardan dolayı göç eden, buraya yerleşen ve burayı mesken eden değerli Kürt halkı aslında Kurdistan’ın geniş fotoğrafı İstanbul’da mevcuttur.
 
Demokratik Cumhuriyet paradigmamızı anlatacağız
 
Amed burada, Wan burada, Şirnex burada, Qers burada. Kürt halkının oluşturduğu büyük bir topluluk burada. O yüzden biz İstanbul için diyoruz ki batıdaki en büyük Kürt kentlerinden birisidir. Köyü yakıldığı için gelen, köyleri bizlere, yaşamlarımıza dar eden bu iktidarın yürüttüğü bu zihniyete, kırk yıldır yürütülen bu zihniyete karşı bizler DEM Parti olarak diyoruz ki Kürt sorunu, muhakkak demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülecek. Kürt sorunu, Kurdistan sorunu bu ülkede ve Ortadoğu’da mutlaka çözülecek. Bizler bunun için hep beraber çalışacağız. Bu seçim kampanyamızda da sadece seçilmek değil, aynı zamanda DEM Parti’yi örgütlemek, aynı zamanda geniş kitlelere açılım sağlamak, Demokratik Cumhuriyet paradigmamızı anlatmak gibi bir görevle karşı karşıyayız. Ve elbette bizler bu seçimlere bu perspektifle hazırlanarak kazanmayı önümüze hedef olarak koyduk. Bunun için Sultanbeyli halkı olarak 7/24, gece gündüz çalışmaya var mısınız? Adaylarımızın etrafını, dört bir tarafını sarıp sarmalamaya, gitmedik ev, çalmadık kapı bırakmamak üzere çalışmaya var mısınız?
 
Türkiye’nin en büyük yoksulluğu İstanbul’da!
 
İktidar diyor ki İstanbul’a biz ihanet etmedik. En büyük ihaneti İstanbul’a bu iktidar yapmıştır. Bu söz aslında ihanetin açık itirafıdır. Sabahın 6’sında metroda, metrobüste kuyruğa giren yoksullaştırılmış, işçileştirilmiş ama öyle bir işçilik hali var ki aldığı maaşla ertesi günü bile çeviremeyen değerli işçi kardeşlerim, bugün Türkiye’nin en büyük yoksulluğu İstanbul’da yaşanıyor. En büyük barınma sorunu, en yüksek kiralar İstanbul’da mevcut. İstanbul’u bu kadar yoksullaştıran, İstanbul’u sermayeye, yandaşlarına peşkeş çeken AKP iktidarının ta kendisidir. Aynı zamanda İstanbul’un tarihi dokusunu dönüştürüp değiştirip kültürel dokusunu geliştirerek İstanbul’u kendi kimliğiyle buluşturmak yerine sermayeye peşkeş çekmek de bir numara rol oynadılar.
 
İstanbul’u yaşanılır bir İstanbul yapmak için varız
 
Deprem bütün ülkenin en temel sorunu. Ben de Antakya depremini yaşamış bir kardeşiniz olarak İstanbul için herkes kadar hatta belki herkesten biraz daha fazla endişeliyim. Yüksek binalara baktığımda büyük bir endişeyle Antakya canlanıyor gözümde. İnşallah yaşamayız öyle bir şeyi ama bilim insanları diyor ki İstanbul büyük bir deprem yaşayabilir ve İstanbul’da yaşayacağımız deprem Hatay, Mereş’te yaşadığımız depremi katlayacak kadar ağır bedeller ortaya çıkarır. O yüzden yerel yönetimlere düşen ilk görev, depreme dayanıklı bir kentin dönüşümünün sağlanmasıdır. Ama bu iktidar topladığı deprem vergilerini ne yazık ki kendileri iç ettiler, çaldılar, talan ettiler. Onlar halkı düşünmüyor. Hala Kanal İstanbul projesinden vazgeçmiş değiller. Kanal İstanbul Projesi depremi tetikleyecek olan önemli projelerden biridir. Ve buradan bir kez daha diyoruz ki depreme dayanıklı kentler için varız. Kanal İstanbul’u yaptırmamak için varız. İstanbul’u yaşanılır bir İstanbul yapmak için varız.
 
Sizin gidişiniz montaj değil gerçek olacak!
 
7/24 siz de izliyorsunuz televizyon ekranlarında yine DEM olmadan DEM Parti tartışılıyor. DEM Parti’nin kimi desteklediği ya da desteklemediği tartışılıyor. Diyoruz ki onlara, DEM’i DEM’siz tartışmayın. Varsa yüreğiniz DEM’li adaylarımızı, DEM’li temsilcilerimizi, partililerimizi o televizyon programlarına, o açık oturumlara çıkarın tartışalım. Hodri meydan. Şimdi de bir montaj videoyla DEM Parti’nin üzerine çamurlar atmaya çalışıyorlar. Bu iktidarın yaptığı en önemli işlerden biri algı yaratmaktır ve bunu DEM Parti üzerinden yapmaya çalışıyor. Bizler de diyoruz ki, montaj videolardan umutlananlar, medet umanlar montajla algı yaratmaya çalışanlar, sizin siyasetiniz ve vaatleriniz montajdır. Ve buradan söz veriyoruz, sizin gidişiniz montaj değil gerçek olacak.
 
Bizim ittifakımızın adı halk ittifakıdır
 
Bizim ittifakımız JİTEM ittifakı değildir. Bizim ittifakımız kanla beslenenlerle, Kürt’ü, kadınları yok sayanlarla, demokrasiyi hukuku ayaklar altına alanlarla hiç değildir. Bizim ittifakımız rantiyeci, şantiyecilerle de değildir. Bizim ittifakımız kadınlarladır, gençlerledir, işçilerledir, emekçilerledir, Kürt halkıyladır, Türk halkıyladır, Ermeni, Azeri, Laz, Çerkez, ezcümle bütün halklarladır, bütün inançlarladır. Bizim ittifakımızın adı halk ittifakıdır, halk ittifakı. DEM Parti dile getirdiği sorunlarda hakiki çözüm ve proje üreten bir partidir. Bizler seçimlerden seçimlere hatırlanan bir oy deposu olarak görülmekten bıktık. Bizim ortaya koyduğumuz sorunlar 1 Nisan’dan sonra iktidarı ve muhalefeti ile herkesin elini taşın altına koyması gereken, çözüm üretilmesi gereken sorunlardır. Bizim dile getirdiğimiz sorunlar işçinin, emekçinin yoksulluğudur, kadınların ezilmesi ve sömürülmesidir. Doğanın ve ekolojinin talan edilmesidir.
 
Seçmenimizi kendi seçim bölgesine taşıyalım
 
Bunlara karşı beraber çözüm üreteceğiz. Kürt sorunu seçimden seçime hatırlanacak bir sorun değildir. Kürt sorunu bir statü sorunudur ve herkesin ciddiyetle bu sorunun çözümü için elini taşın altına koyması, projelerini açıklaması lazım. Biz DEM Parti olarak Kürt sorununun çözümü için hem diyalog çağrılarımızı hem projelerimizi her yerde anlattık, anlatmaya da devam edeceğiz. Bu düşünceler ve duyguyla bu seçimlerden Kurdistan’da da buradan da başarıyla çıkacağımıza inanıyorum. Kurdistan’ın birçok yerine taşımalı seçmen götürmüşler. Hayalet seçmen yani seçmen kaydırmışlar. Bazı yerlere polisleri, bazı yerlere tabur ve asker kaydırmışlar. Biz biliyoruz ki İstanbul demek, Kurdistan’ın tamamı demektir, İstanbul’da bulunan yurttaşlarımız kendi oyu İstanbul’da değilse, oyu neredeyse sizden en büyük ricamız bunun çalışmasını aktif bir şekilde yapmaktır. Seçmenimizi kendi seçim bölgesine taşımaktır. İstanbul’a düşen en büyük görev budur. Bunun altını özellikle çiziyorum. Sizlerden istirham ediyorum en yakın DEM Parti il, ilçe örgütlerine gidin isimlerinizi yazdırın. Akrabalarımız, eş, dost, arkadaşlarımız isimlerini yazdırsın. Gidelim kendi belediyelerimiz için oyumuzu kullanalım. Böyle bir çalışmayı birlikte ve yürekten yapalım arkadaşlar.
 
‘Jin jiyan azadî’ diyen kadınların partisiyiz
 
Bizler demokrasinin, eşitliğin, halkların kardeşliğinin partisiyiz. Adaletin partisiyiz bizler. ‘Jin jiyan azadî’ diyen kadınların partisiyiz. Yolumuz açık olsun. Serkeftin, serkeftin. Başarı hepimizin olsun.”
 
Buluşma, alkış, zılgıt ve sloganlarla son buldu.