‘Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’

  • 14:44 30 Eylül 2023
  • Güncel
 
 
ANKARA/WAN – Cumartesi Anneleri/İnsanları’na destek için İHD, Ankara'da yaptığı açıklamada, "Tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" dedi. Wan'da ise İHD, polis ablukasına karşı oturma eylemi gerçekleştirdi. 
 
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 966’ncısında yeniden engellendi.  Cumartesi Anneleri/İnsanlarına destek için İnsan Hakları Derneği (İHD), birçok kentte açıklama yaptı. 
 
Ankara
 
İHD Ankara Şube binasında yapılan açıklamada, “Galatasaray Meydanı Cumartesi Anneleri’nindir” pankartı açılırken, açıklamayı İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Aslı Saraç okudu.
 
966 haftadır uluslararası hukukta insanlığa karşı suç olarak tanımlanan gözaltında kaybetmeleri, bu suçun işlenmesine imkan yaratan cezasızlık politikalarını inkar edilen gerçekleri anlattıklarını söyleyen Aslı, devletin gözaltına kaybetmeleri nedenleri ve koşullarıyla araştırıp ortaya çıkarma, açıklama yükümlülüğünü yerine getirmediğini kaydetti. Aslı, “Gerçeği örtbas etme, gerçeğin izini sürenlerin seslerini bastırma ve cezalandırma yönünde bir pratik sergiliyor. Biz hakikatleri anlatmayalım diye tam 25 haftadır her Cumartesi İstiklal Caddesi’nde adeta OHAL ilan ediliyor. Tüm hukuki güvencelerimiz askıya alınıyor. Anayasa Mahkemesi’nin hükme bağladığı hakkımızı kullanmamız Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasağı ve polis zoruyla engelleniyor. Yeni ihlallerle karşı karşıya kalıyoruz” dedi.
 
‘Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili bir işlem yapılmadı’
 
12 Eylül askeri darbesinin ardından 18 Eylül 1980 tarihinde Hüseyin Morsümbül’ün Çewlîk’teki (Bingöl) evinin akşam saatlerinde asker ve polisler tarafından basıldığını, Bingöl Lisesi’nde öğrenci olan çocukları olan Hüseyin’in gözaltına alındığını bilgisini paylaşan Aslı, “ ‘Oğlumu nereye götürüyorsunuz’ diyen annesine, ‘İfadesi alınacak, kısa bir süre sonra gelir’ denildi. Hüseyin gelmeyince ailesi Bingöl Askeri Tugay Komutanlığı’na gitti. Ancak kendilerine ‘Bizde yok’ cevabı verildi. Aile arayışını sürdürünce Hüseyin’in yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi. Hüseyin’den bir daha haber alınamadı. Fatma ve Hanefi Morsümbül askeri savcılığa giderek sorumlular hakkında şikayetçi oldu. Ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Ailenin başvurusu üzerine İHD avukatları yıllar sonra girişimlerde bulundu” dedi.
 
İtiraflara rağmen yapılan başvuru yıllardır sonuçlanmadı
 
2011 yılında Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni bir soruşturma başlattığına dikkat çeken Aslı,  Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında kaybedildiği dönem görevli dokuz personelin listesi, adresleri ve irtibat bilgilerinin savcılığa ulaştığını belirtti.  Aslı, soruşturma kapsamında savcıya ifade veren dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Coşkun Kıvrak’ın olay tarihinde izinli olduğunu, izin dönüşü masasına isimsiz bir ihbar mektubu bırakıldığını, mektupta Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında astsubaylarca dövülerek öldürüldükten sonra alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğünün yazılı olduğuna dair itiraflarının olduğunu dile getirdi. Aslı, “Ancak Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı derinleştirme görevini yerine getirmedi. Olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle dava açmayı gerektirecek yeterli delil elde  edilemeyeceği gerekçesiyle ‘ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verdi. 20 Ekim 2015 tarihinde bu karar için Bingöl Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan itiraz ise henüz sonuçlanmadı” ifadelerini kullandı. 
 
‘Tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’
 
Hüseyin için adalet istediklerini vurgulayan Aslı, son olarak şöyle konuştu: “Savcılık dosyasında isimleri yazılı şüphelilerin yargılanmalarını ve hakkaniyete uygun bir biçimde cezalandırılmalarını istiyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin Hüseyin Morsümbül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
 
Wan
 
Wan’da ise Cumartesi Anneleri ile dayanışma açıklaması, İHD Şube binası önünde yapılmak istendi. Polisin, kent valisinin “etkinlik yasağı”nı öne sürerek, izin vermemesi üzerine İHD’liler de bina girişinde oturma eylemine başladı. Öte yandan polis, binanın girişini ise ablukaya aldı. İHD Şube üyeleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri de polis ablukasına tepki gösterdi. 
 
Polis ablukasına karşı bina önündeki oturma eylemi sürüyor.