
Pervin Buldan: Mücadele süreci bizi bekliyor
- 10:47 12 Mayıs 2025
- Siyaset
Melek Avcı
ANKARA - PKK, 12. Kongresi’nde alınan kararla örgütsel yapının feshedildiğini ve silahlı mücadeleye son verildiğini bugün açıkladı. DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, “Bu tarihten itibaren herkes yeni bir sürecin hazırlıklarını yapıyor. Mücadele bizi bekliyor” dedi.
PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12. Kongre’nin sonuç bildirgesini yayımladı. Bildirgede, örgütün yapısının feshedildiği ve silahlı mücadelenin sonlandırıldığı açıklandı. Kongre Divanı tarafından yapılan açıklamada, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı doğrultusunda başlayan sürecin bir sonucu olarak alınan kararların “yeni bir dönemin başlangıcını” ifade ettiği belirtildi. Kongrede, PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığı ve bundan sonraki sürecin demokratik siyaset çerçevesinde yürütüleceği ifade edildi.
Kongre kararına ilişkin ilk değerlendirmeyi yapan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, “tarihi bir gün” değerlendirmesi yaptı.
‘Tarihi bir dönem’
Alınan kararın çok önemli olduğunu belirten Pervin Buldan, “Bir kez daha tarih, tarihi bir güne tanıklık etti. O yüzden bu tarihi dönemde, bu tarihi süreçte elbette ki alınan bu karar hem Türkiye, hem Türkiye halkları hem de özellikle Kürt halkı için hayırlı olsun. Uzun süredir aslında tartışılan, konuşulan, beklenen, birkaç sefer belki denenen ama olmayan; fakat bu son 5-6 aylık süreç içerisinde artık barışın elzem olduğu görüşünün ortaya çıkmasıyla birlikte PKK'nin kendisini feshetmesi, çalışmalarını sonlandırması ve Türkiye'nin geleceği açısından demokratik bir Türkiye ve eşit yurttaşlık açısından bence alınan karar çok önemli. Hepimize hayırlı olsun diyorum” dedi.
‘Şimdi yol temizliği sırası’
“Tabii bir mücadele süreci bizi bekliyor” diyen Pervin Buldan devamında, “Nedir bu mücadele süreci? Demokratikleşme adına yapılacak olan mücadeledir. Şimdi barışın önündeki engellerin kalkması gerekiyor ve bir yol temizliğine ihtiyaç var. Bu yol temizliği elbette ki Kürt halkının, Türkiye halklarının beklediği, arzu ettiği, yıllardır süren hukuksuzlukların, adaletsizliklerin, inkârın, bütün bunların bertaraf edilebileceği bir Türkiye’ye ihtiyaç var. Bu mücadelede hepimiz bundan sonra bunun için çalışacağız. Türkiye'nin demokratikleşmesi için hepimiz çalışacağız. Türkiye halklarının eşit yurttaşlık konusundaki beklentilerini, arzularını giderebilecek yeni bir inşaya ihtiyaç var. Bu inşayı hep birlikte gerçekleştirmek için de yeniden bir görev ve sorumlulukla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bugünü, bu tarihi, bu süreci önemli ama aynı zamanda tarihi bir süreç olarak değerlendiriyorum” sözlerini kullandı.
‘Devlet ve toplumun yapması gerekenler var’
PKK açıklamasına değinen Pervin Buldan, parlamento ve toplumsal ayak örgütlenmesine ilişkin ise şunları ifade etti: “Gerçekten gelinen aşamada Türkiye'nin geleceği açısından huzurun, barışın, demokrasinin yerleşebileceği bir Türkiye'yi artık göreceğiz diye umut ediyorum. Şimdi bunun için çalışacağız. Herkesin bu görev ve sorumluluğu üstlenmesi gerekiyor. Biz sadece mücadele derken kendi cephemizden böylesi bir mücadeleyi kastetmiyoruz. Meclis’in yapması gerekenler var. İktidarın, devletin yapması gerekenler var, toplumun yapması gerekenler var. Bütün bunları birlikte ifade etmek istiyorum. Meclis’te yapılması gerekenlerin hemen yapılması, toplumun kendi üzerine düşeni hiç zaman kaybetmeden yerine getirmesi gerekiyor.”
‘Herkes yeni bir sürecin hazırlığını yapıyor, sorumluluk arttı’
“İktidar, devlet... Bütün bunlarla birlikte herkesin görevi, sorumluluğu artmıştır” diyen Pervin Buldan, şöyle konuştu: “Bu tarihten itibaren herkes yeni bir sürecin hazırlıklarını yapıyor. Evet, bu süreç demokratikleşme süreci. Barışa katkı sunacak. Barış sadece alınan bir kararla, PKK'nin kendisini feshetmesiyle, çalışmalarını sonlandırmasıyla oluşan bir şey değil. Barış aynı zamanda o yoldaki dikenleri toplamak, o yoldaki engelleri kaldırmak... Bu engeller kaldırıldığı andan itibaren zaten bir kucaklaşma olacak, barış daha fazla taçlanacak. Dolayısıyla hem parlamentonun hem devletin hem de toplumun, şimdi bu anlamda yeni bir çalışma sistemiyle barışı inşa etmesi gerekiyor.”