WAN – 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Wan’da yapılacak yürüyüş için çağrıda bulunan kadınlar, barışın yalnızca anılmakla kalmaması, devletin somut adımlarıyla gerçekten sağlanması gerektiğini vurguladı.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından Kürdistan, Türkiye ve Orta Doğu’da barış umutları yeniden filizlendi. Bu umudu büyütmek ve çağrının yankısını alanlara taşımak amacıyla kadınlar, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde düzenlenecek yürüyüşe katılım çağrısı yaptı. Barışın, devletin adım atması ve toplumsal taleplerin karşılanmasıyla mümkün olabileceğini vurgulayan kadınlar, saat 20.00’da Sebze Hali Kavşağı’ndan başlayarak Musa Anter Barış Parkı’na yapılacak yürüyüşe tüm Wan halkını davet etti.

 

‘1 Eylül’ü Abdullah Öcalan’ın Çağrısıyla Karşılıyoruz’

 

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Hanım Kaya, yeni süreçle birlikte bu yılki 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü karşılayacaklarını ifade etti. Hanım Kaya, “Bu 1 Eylül’ü Sayın Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyla karşılamanın bizim için farklı bir önemi var. Yıllardır Kürdistan topraklarında canını veren binlerce insan var. Bu nedenle MEBYA-DER üyeleri ve anneleri bu süreci olumlu buluyor. Kürt Özgürlük Hareketi üzerine düşen her şeyi yaptı, bundan sonra devletten adım beklediğimizi vurgulamak istiyoruz. En son Barış Anneleri’nin mecliste bir araya gelmesi, fakat Kürtçe konuşmalarına izin verilmemesi annelerde bir kırılma yarattı. Bu süreci konuşurken sürecin zemininde Kürt dilinin her yerde konuşulması gerektiğine inanıyoruz. İlk olarak biz anadilimizde her yerde eğitim ve konuşma hakkımızın tanınmasını istiyoruz. Bunları isterken, Meclis’te kurulan komisyon tarafından Kürtçe’nin kabul edilmemesini asla kabul etmeyeceğimizi vurgulamak istiyoruz” diye belirtti. 

 

‘Barış sadece anılmasın, sağlansın’

 

Sürecin başarıya ulaşması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Hanım Kaya, Meclis’te kurulan komisyonun başarıya ulaşması ve yaşanan acıların bir daha yaşanmaması için devletin de bir an önce adım atmasını istedi. Kaya, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü karşılarken barışın sadece isminin anılmasının değil, artık sağlanmasının önemini vurguladı. Wan’da yapılacak barış yürüyüşüne katılım için çağrıda bulunan  Hanım Kaya, “Wan’da, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Sebze Hali’nden Musa Anter Barış Parkı’na doğru bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Saat 20.00’da tüm halkımızı, annelerimizi, gençlerimizi yapacağımız yürüyüşe bekliyoruz” diye kaydetti. 

 

‘Doğayla da barışın sağlanması gerekiyor’

 

1 Eylül Dünya Barış Günü’nü çok önemli gelişmelerle karşıladıklarını belirten Wan Ekoloji Derneği (EKO-DER) Eşbaşkanı Dilek Akdağ, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yapılan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın önemine dikkat çekti. Dilek Akdağ,“Bu çağrı, toplumsal barışın sağlanması için çok önemli bir çağrı. Toplumsal barışın sağlanması birçok etkene bağlıdır. Bu etkenlerden en önemlisi de ekolojik yıkımların sona ermesidir. Eko-kırımın önüne geçilmesi ve doğayla da bir barışın sağlanması gerekiyor. Tarihi çağrının yankısıyla karşılayacağımız 1 Eylül Dünya Barış Günü için Sebze Hali’nden Musa Anter Barış Parkı’na doğru bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Barış yürüyüşüne başta kadınlar olmak üzere tüm halkımızı davet ediyoruz” sözlerini kullandı. 

 

‘İlk adım Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olmalı’

 

1 Eylül Dünya Barış Günü’nün Kürt halkı için büyük bir önem taşıdığını kaydeden Wan Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) Eşbaşkanı Rengin Karabulut, Barış ve Demokratik Toplum çağrısının yapıldığı günden bu yana Kürt halkının barışın sağlanması adına birçok adım attığını söyledi. Rengin Karabulut,  “Şimdi devletten bir adım atılmasını bekliyoruz. Bu adım, ilk olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması olmalıdır. Diğer yandan Kürt halkı, cezaevinde olan hasta tutsaklar ve siyasi tutsakların serbest bırakılması yönünde adım atılmasını bekliyor. Bu adımların atılması, onurlu barışın sağlanması için önemlidir. Tüm bu taleplerimizi haykırmak için Wan’da gerçekleşecek olan yürüyüşümüze tutsak yakınlarını ve tüm halkımızı davet ediyoruz” diye belirtti. 

 

‘Barışın sağlanacağı umudunu taşıyoruz’

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi Eşbaşkanı Ayten Kıran, var olan süreç dolayısıyla bu yıl karşılanacak olan 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün önemli olduğunu vurguladı.Ayten Kıran şunları dile getirdi:“İçinde bulunduğumuz süreç itibarıyla da İHD olarak bu 1 Eylül’ün güçlü geçmesini çok istiyoruz. Bunun sebebi de gerçekleşecek olan süreç itibarıyla hak ihlallerinin daha az olacağı, barışın sağlanabileceği umudunu taşımamızdır. Biz İHD’liler olarak 1 Eylül’de saat 20.00’da Sebze Hali Kavşağı’ndan Musa Anter Parkı’na kadar gerçekleştireceğimiz yürüyüşe tüm halkımızı davet ediyoruz.”

 

‘Devletten somut bir adım gelmedi’

 

DEM Parti Erdîş İlçe Eşbaşkanı Yasemin Ağaoğlu, bu yılki 1 Eylül’ü çok önemli bir gündemle karşıladıklarını ifade etti. Yasemin Ağaoğlu şöyle konuştu: “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrının ardından önemli gelişmeler yaşandı. Özellikle Sayın Abdullah Öcalan ve PKK, barışın sağlanması ve demokratik toplum inşası için büyük çabalar verdi. Bunun karşısında mecliste oluşturulan komisyon dışında devletten somut bir adım gelmedi. Komisyon da Kürt halkının ısrarları sonucu kuruldu. Bizler de DEM Parti olarak, bu süreci halka anlatmak için birçok çalışma gerçekleştirdik. Bu önemli çağrının yankısıyla karşıladığımız 1 Eylül’de barış talebini yükseltmek çok önemli. Bu nedenle 1 Eylül’de gerçekleşecek olan yürüyüşümüze başta kadınlar olmak üzere tüm halkımızı davet ediyoruz.”

 

‘Ne zamana kadar bu savaş devam edecek?’

 

Barış Annelerinden Perişan Aslan, her zaman barış istediklerini söyledi. Perişan Aslan, “Bizler birlik, barış, özgürlük, kendi ana dilimizi istiyoruz. Türk devleti ise bizim için hiçbir şey yapmıyor. Bizler Barış Anneleri olarak dilimizi serbestçe konuşmak istiyoruz. Artık dilimizin yasaklanmasını kabul etmiyoruz. Türkler ve Kürtler artık bir olsunlar. Ne zamana kadar bu savaş devam edecek? Bu ölümler ve zulümler olduğu sürece barış sağlanamaz. ‘PKK silah bıraksın, barış sağlanır’ dendi ama biz hâlâ barışı göremedik. Bizler barış istedikçe elimiz havada bırakılıyor. Biz artık bu zulmü kabul etmiyoruz. Bu kapsamda 1 Eylül’de barış için gerçekleşecek yürüyüşe herkesi bekliyoruz” dedi. 

 

‘Öcalan’ın Meclis’te konuşması gerekiyor’

 

Son olarak konuşan Barış Annesi Asya Özlü, 1 Eylül’de gerçekleşecek olan yürüyüşe 7’den 70’e herkesi davet etti: “Sebze Hali Kavşağı’ndan Musa Anter Barış Parkı’na kadar gerçekleşecek olan yürüyüşte barış isteyeceğiz. Bizler barışın sağlanmasını istiyoruz. Ölümle, tutuklamalarla bitmiyoruz. Dünyamız kararmıştı. 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan tüm dünyaya ışık oldu. Hepimizin dünyası aydınlandı. Bizim önderimiz barış için uğraşıyor ama Türkler hâlâ bir şey yapmadı. Artık kan dökülmesin. Tüm dünya Abdullah Öcalan’ın sunduğu barış yolunu kabul etti. Bu barış yolu herkes için iyi olacak. Bu barış dört parça Kürdistan için de çok iyi olacak. Cezaevlerindeki hasta tutsakların bazıları ölüm döşeğinde ama yine de serbest bırakılmıyor. Bu şekilde nasıl barış sağlanacak? Hâlâ bizim için atılan bir adım yok. Bizler hasta tutsakların çıkmasını, Sayın Öcalan’la masada oturup konuşulmasını istiyoruz. Önderimiz içeride olduğu sürece barış sağlanamaz. Onun Meclis’te konuşması gerekiyor.”