Wan’da polis şiddetine karşı protesto

  • 18:13 2 Eylül 2025
  • Güncel
WAN - Wan Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle gerçekleştirilen "Barış Yürüyüşü"nde uygulanan polis şiddetini protesto etmek için düzenlediği basın açıklamasında, "Barış ve demokrasi talebi kriminalize edilemez" denildi.
 
Wan Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle gerçekleştirilen "Barış Yürüyüşü"nde uygulanan polis şiddetini protesto etmek için basın açıklaması gerçekleştirdi. Şeker Bank önünde gerçekleşen açıklamaya çok sayıda kişi katılırken, açıklamada, “Demokratik Toplum için barışa ses ver” pankartı açıldı. “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Em şer naxwazin aşitîyê dixwazin” ve “Bijî berxwedana gelê Kurd” sloganlarının atıldığı açıklamada basın metnini Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Wan Şube Eşbaşkanı Funda Demir Bozkurt okudu.
 
‘Etkinliğimiz, polis müdahalesi ile engellenmek istendi’
 
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Wan Emek ve Demokrasi Platformu olarak barış yürüyüşü gerçekleştirmek için alanlarda olduklarını ifade eden Funda Demir Bozkurt, “Dünyanın birçok yerinde halklar savaşa, şiddete, baskıya ve eşitsizliğe karşı barışın, adaletin ve kardeşliğin sesini yükseltiyor. Bizler de emek ve demokrasi güçleri olarak barışın, eşitliğin ve demokratik yaşamın vazgeçilmezliğini haykırmak için bir araya geldik. Ne yazık ki yürüyüşümüzün sonuna doğru polis saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Hiçbir şiddet ve provokasyon içermeyen, tamamen barışçıl şekilde gerçekleşen etkinliğimiz, polis müdahalesi ile engellenmek istendi. Saldırıda hedef gözetilerek Eğitim Sen Van Şube Eş başkanı Murat Atabay başta olmak üzere birçok yurttaş darp edildi” dedi.
 
‘Barış ve demokrasi talebi kriminalize edilemez’
 
Temel taleplerinin barış ve demokratik toplumun inşası sürecine katkı sunmak için barışçıl yürüyüş gerçekleştirmek olduğunnu vurgulayan Funda Demir Bozkurt, “Bu saldırıyla aslında doğrudan Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ni hedef alınmıştır. Bu durum halkların ortak geleceğine, bir arada özgür ve eşit yaşama iradesine yapılmış açık bir saldırıdır. Demokratik hak ve özgürlüklerimiz üzerinde yürütülen bu baskılar, sadece katılımcılara değil, toplumun tamamına verilmek istenen mesajın bir parçasıdır. Barış ve demokrasi talebi kriminalize edilemez, bastırılamaz. Ülkenin birçok ilinde barışçıl gösteri ve yürüyüşler sorunsuz bir şekilde tamamlanırken, Van Emniyeti ve polisin tutumu kaygı vericidir. Halkın barış talebini bastırmak amacıyla uygulanan bu sert müdahale, barışçıl eylemlerin anlamını zedelemekte ve yurttaşların demokratik haklarını kullanmasının önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir. Bu tavır kabul edilemez” diye belirtti.
 
‘Wan’a özel bir politikanın uygulanıyor’
 
Funda Demir Bozkurt, “Özellikle son yıllarda her türlü etkinlikte kenti adeta abluka altına alan, kentte yaşayan insanları ve esnafı mağdur eden ve barışçıl her türlü etkinliğe sert müdahalede bulunan Van Emniyeti ve talimatı veren Van Valiliğinin bu tutumu yıllardır aynı şekilde sürmektedir” diyerek, Wan’a özel bir politikanın uygulandığını ve bu yaklaşımların toplumun büyük bir özlemle beklediği barış atmosferini ilerleyen süreçlerde zedeleyebilecek bir potansiyel taşıdığını ifade etti.
 
‘Türkiye’nin geleceği eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barışta yatmaktadır’
 
Funda Demir Bozkurt, açıklamada son olarak şunları kaydetti: “Wan Emek ve Demokrasi Platformu olarak barış mücadelesinden geri adım atmayacağımızı, halkların eşit, özgür ve kardeşçe yaşam talebini her koşulda savunacağımızı ve demokratik hak ve özgürlükler için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Türkiye’nin geleceği savaş ve şiddet politikalarında değil; eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barışta yatmaktadır. Dünya Barış Günü’nün ruhuna sahip çıkarak tüm halklarımızı barışın sesi olmaya, baskılara karşı dayanışmaya, toplumsal adalet ve demokrasi için mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.”
 
Açıklama alkışlarla son buldu.