İSTANBUL - Kürtçeye statü ve anadilde eğitim talebiyle yürüyüş gerçekleştiren binler,  “Bê ziman jiyan nabe” diyerek devletin anadilde adım atmasını talep etti.  

 

Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Kürt Araştırmaları Derneği (Komeleya Lêkolînên Kurdî) ve Egîdî Cimo Müzik Okulu, yeni eğitim-öğretim yılı öncesi Kürtçeye statü ve anadilde eğitim talebiyle, “Anadilimiz için yürüyoruz” şiarıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme Barış Anneleri, Tevgera Jinen Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), DEM Parti milletvekilleri Çiçek Otlu, Ömer Öcalan, Demokratik Bölgeler Partisi( DBP) ve çok sayıda kişi katıldı. 

 

Sloganlarla kitlesel yürüyüş 

 

DEM Parti Fatih ilçesi önünde kadınlar öncülüğünde başlayan yürüyüş Saraçhane Parkı'na kadar sürdürüldü. “Statuyê kurdî perwerde yê bi kurdkî” dev pankartı ile gerçekleşen yürüyüşte “Be zıman jiyan nabe”, “anadilde eğitim hakkımızdır”, “be Serok jiyan nabe”, “zımane Kürdi rumetameye” sloganları atılarak “aştî azdiya zimên e”, “Naskirina kurdî pejirandina aştiyê ye”, “em mala xwe bikin dibistaba zimanê xwe” dövizleri taşındı. Kadınların ulusal kıyafetleri ile katıldığı yürüyüşte büyük bir çoşku hakim olurken çalınan erbaneler ile Kürtçe stranlar seslendirildi.

 

DEM Parti Gençlik Meclisi, “Dar lı ser kokaxwe mirov lı ser zımanê xwe şîn dibe”, DEM Parti Genç Kadın ise “Bi pêşengtîya jine zimanê kurdî wê azad bibe” dev pankartı ile yürüyüş gerçekleştirdi.

 

‘Kürdün dili neden yok sayılıyor’

 

Eylemde konuşan Barış Annesi Feleknaz Karabaş, “Kürdün dili neden yok sayılıyor. Neden herkesin dili serbest ama Kürtçe neden yasak ? Biz barış istiyoruz. Kürtler adım attı devlette adım atsın. Öldürmekle çözüm olmuyor. 50 yıldır ölüm tutuklama yeter. Artık ölüm tutuklama olmasın. Yeter yeter. Cezaevindeki tutsaklar serbest bırakılsın” dedi. Barış Annesinin konuşması “be Serok jiyan nabe” sloganları son buldu.  

 

‘Kürtçeden korkmayın’

 

Ardından konuşan Ömer Öcalan, “Biz yıllardır varlığımız dilimiz kimliğimiz için mücadele ediyoruz. Barış süreci önderliğin öncülüğünde yürütülüyor. Türkiye ve Kürdistan topraklarında Kürtçe resmi olarak kabul edilmeli ve Kürtçe eğitim verilmeli. Her halka dili haktır. Sadece anneler değil herkes diline sahip çıkmalı diliyle okumalı, konuşmalı, yaşamalı. Devlet bunun için adım atmalı. İnkar yok saymayla Kürtçe yok olmadı. Kürtçeden korkmayın. Kürtçe resmi dil eğitim dilini olana kadar çalışmalıyız. Önderlikte dile önem veriyor dilsiz halk olmaz diyor. Bu savaşın temelinde asimilasyon var bunun ortadan kalkması gerekiyor” dedi. 

 

Ardından basın metni okundu. Metnin Kürtçesini Heno Ronak, Zazacasını Remziye Alparslan okudu. 

 

'Anadilde eğitimin önü açılmalıdır'

 

"Bütün halklar için anadilde eğitim, doğal ve ulusal bir haktır; Kürt halkı için de bu hak, doğal ve ulusal bir haktır ve Kürt halkının varlığıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu hakkın engellenmesi, Kürtlerin kimliğinin inkârı anlamına gelir" değerlendirmesi yapılanm açıklamada, "Bu önemli süreçte görüyoruz ki barışın önündeki en büyük engel anadilin tanınmaması, Kürt kimliğinin kabul edilmemesidir. Bunu, barış annelerinin susturulmasında, barış komisyonlarındaki sessizlikte de gördük. Bu zihniyet değişmezse, eşitlik ve adalet temelinde kardeşlik kurulmazsa, kalıcı bir barış inşa edemeyiz. Barış için, Kürt halkının dili yasalarda tanınmalı ve anadilde eğitimin önü açılmalıdır" denildi.

 

'Anadilde eğitim hakkımızdır!'

 

8 Eylül’de Türkiye ve Kürdistan genelinde yeni eğitim-öğretim yılınınn başlayacağı hatırlatıklan açıklamada, "Kürtler ve diğer halklar için bu, eğitim değil; asimilasyon, kültürel kıyım ve yok etme sürecidir. Artık okullarda kimliğimizi kaybetmek istemiyoruz. Anadilde eğitim istiyoruz. Kürtçe üzerindeki tüm engeller kaldırılmalı ve Kürtçenin statüsü tanınmalıdır. Başka bir yol yoktur!" diye vurgulandı.

 

Numan Kurtulmuş'un sözlerine yalanlama

 

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş bir konuşmasında “Anadilde eğitim için herhangi bir talep gelmedi” sözlerine tepki gösterilen açıklamada, "Bu büyük bir yalandır! Yıllardır anadilde eğitim talep ediyoruz. Yüzyıllık yasak ve asimilasyon politikaları bugün de aynı biçimde sürdürülüyor. Barış için, öncelikle Kürt halkının hakları ve hukukunun tanınması gerekir. Anadilde eğitim, insanlığın en temel haklarından biridir. Bu nedenle tartışmasız ve ertelemeden, bu hak hayata geçirilmelidir" ifadeleri kullanıldı.

 

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: 

 

"Anadilde eğitim sadece bugüne değil, esasen geleceğimize dairdir. Kürtçenin statüsünün tanınmaması ve anadilde eğitimin engellenmesi kalıcı barışın önündeki en büyük engellerdir. Biz, hiçbir şekilde asimilasyon ve inkâr siyasetini kabul etmiyoruz; kolektif kimlik haklarımızı savunuyoruz. Bu haklar tanınana dek, dilimiz ve kimliğimiz için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

 

Son olarak, tüm Kürt partilerine, kurumlarına ve halkımıza çağrımızdır: Kürtçe için mücadeleyi yükseltelim. Asimilasyon politikalarına karşı evlerimizi Kürtçe okullara çevirelim; Kürtçe eğitim talebimizi ve Kürtçenin statüsünün tanınmasını yüksek sesle dile getirelim.

 

Anadilde eğitim hakkımızdır, tartışma konusu değildir!

 

Anadilde eğitim istiyoruz!

 

Kürtçe eğitimin yasaklanması, barışın önündeki en büyük engeldir!"