‘Umut hakkı, tüm insanlık adına uygulanmalı’

  • 09:06 23 Eylül 2025
  • Güncel
 
Nazlıcan Nujin Yıldız  
 
İZMİR - AKBK’nin umut hakkına dair kararına tepki gösteren Barış Annesi Behiye Yalçın, umut hakkının tüm insanlık adına uygulanması gerektiğini ifade ederek komisyonun bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan’ın umut hakkını kapsayan “Gurban Grubu” dosyasına dair ara kararını 15-17 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirdiği İnsan Hakları Toplantısı sonrası açıkladı. Kararda, Gurban grubu dosyasındaki kararların hızla uygulanmasını sağlamak için müebbet hapis cezalarına ilişkin inceleme mekanizması sağlayan yeni bir eylem planı çerçevesinde yasal değişikliklerin yapılması gerektiği belirtildi. Öte yandan komite, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi için kullanılabileceğini ifade etti. Komite kararda Türkiye’ye Haziran 2026 sonuna kadar yeniden süre verdi.
 
AKBK’nin kararı birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Umut hakkının derhal uygulanması gerektiği belirtilirken Meclis’te oluşturulan komisyonun da umut hakkını gündemine alması gerektiği ifade edildi.
 
Karara ilişkin konuşan Barış Annesi Behiye Yalçın, umut hakkının tüm insanlık adına uygulanmasını ve gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini belirtti.
 
‘Sözlerinin arkasında dursunlar’ 
 
Abdullah Öcalan’ın 27 yıldır tecrit altında olduğunu söyleyen Behiye Yalçın, ‘umut hakkı’nına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014 yılında verdiği ihlal kararını hatırlattı. Behiye Yalçın, “27 yıldır, umut hakkı uygulanmıyor. Umut hakkı sadece bir insan için değil, tüm insanlar için bir haktır. Eğer bu bir haksa Kürt halkının da hakkıdır. Cezaevinde olan tutsakların tahliyeleri hep uzatılıyor, bitse de yeni cezalar veriyorlar ve tutsakların cezaevinden çıkmasını engelliyorlar. Yüzlerce hasta tutsak var, bazı hasta tutsaklar arkadaşları olmadan ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Umut hakkı insanlık içindir. Eğer insanlıkları varsa umut hakkını uygulasınlar. Biz bunu sadece kendimiz için istemiyoruz. Yüzlerce Kürt ve Türk ailelerin çocuklarının kanı döküldü bu topraklarda. Biz diyoruz ki ne Kürtlerin ne de Türklerin kanı dökülmesin. Kurulan komisyon görevini yapsın. Bahçeli çağrı yaptı, Kürt Halk Önderi gelsin mecliste konuşsun dedi. Gereğini yapsınlar, onlar bunu teklif ettiler. Sayın Öcalan’ın önünü açsınlar gelsin mecliste konuşsun. Bahçeli adım atmışsa bunu yerine getirsinler. Sözlerinin arkasında dursunlar. Bizim umudumuz budur” dedi.
 
‘Umut hakkı uygulanmalı, süreç tamama ermeli’
 
Artık kan dökülmesini istemediklerini dile getiren Behiye Yalçın, PKK’nin tarihi törenini hatırlatarak, “O insanlar silahlarını yaktıysa gelip kendi topraklarında, kendi halklarının yanında çalışsınlar. Umut onlar için de umut, diğer insanlar için de umuttur. Biz bunu istiyoruz. Her yer için, Rojava, Filistin, Orta Doğu’nun her yeri için geçerli bizim çağrımız. Biz artık hiçbir annenin ağlamasını istemiyoruz. Cezaevindeki tutsakları serbest bıraksınlar, onların da anneleri ağlamasın artık, cezaevi yollarını gözlemesinler. Kürt anneleri bu zulmü yaşamasın artık. Hiçbir anne yaşamasın. Bugün Filistin’deki insanlar açlıktan ölüyor. Tüm insanlar ellerini vicdanlarına koysun. Biz bu kanın durması için mücadele ediyoruz. Bizim mezarlarımızın taşlarını kırıyorlar ama biz her zaman onurlu ve kalıcı barış için mücadele edeceğiz. ‘Umut hakkı’ bir an önce uygulanmalı ve bu süreç artık tamama ermeli” şeklinde konuştu.