AMED - Yaptıkları haberler nedeniyle tehdit edilen, haklarında dava açılan gazeteciler, baskılar karşısında geri adım atmayacaklarını, faillerden korkmadıklarını, kadın ve çocukların sesi olmaya devam edeceklerinin mesajını verdi. 

 

Kürdistan’da kadın gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklama ve yaptıkları haberler nedeniyle haklarında sayısız dava açılıyor. Gazeteciler, son süreçte kadın ve çocuklara yönelik taciz, tecavüz ve fuhuş haberleri nedeniyle fail erkekler tarafından tehdit ediliyor. Ancak kadın gazeteciler,  tüm baskı ve tehditlere karşı sahada aktif rol alarak geri adım atmıyor, kadın ve çocukların sesi oluyor. 

 

Son bir hafta içinde yaptıkları haberler nedeniyle üç gazeteci hakkında dava açıldı, ölümle tehdit edildi. 

 

* "Çocukları kaçırılan aile: Can güvenliğimiz yok” başlığıyla haber yapan Gazeteci Şehriban Aslan’ın, fail Zülfi Şakar, tarafından ölüm tehdidi aldı. 

 

* JINNEWS Haber Müdürü Öznur Değer, 29 Ekim 2024’te yayımladığı “Wan’da şantaj çetesi: Özcan Pulat kim?” başlıklı haberi sonrası tehdit edildiği ve kişisel verilerinin ele geçirilerek şantaja maruz bırakıldı. 

 

* Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut ise Şirnex'te 2013 yılında ifşa ettiği fuhuş çetesi haberleri nedeniyle ‘halkı yanıltıcı bilgi yayma’ iddiasıyla ifadeye çağrıldı. 

 

'Geri adım atmayacağız, yazmaya devam edeceğiz'

 

Şehriban Aslan, özgür basına yönelik baskıların yeni olmadığını, 1990'lı yıllardan bu yana sürdüğünü hatırlattı. Son dönemde özelikle kadın gazetecilerin hedef alındığına işaret eden Şehriban Aslan, “Kadın ve çocuğa yönelik taciz, tecavüz, şiddet ve katliamları yazdığımız ve ortaya çıkardığımız için hedef alınıyoruz. JINNEWS, kadın ve çocukların sesini duyurduğu için hem devletin baskılarına hem de faillerin tehdit ve şiddetine uğruyor" dedi. 

 

Kadın gazetecilere yönelik saldırının münferit olmadığını, yükselen kadın mücadelesiyle bağlantılı olduğunu söyleyen Şehriban Aslan, "Artan saldırılar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Demek ki bir kesimi, failleri rahatsız ediyoruz; Bundan dolayı tehdit alıyoruz. Bundan dolayı hiçbir şekilde geri adım atmayacağız, Haksızlığa uğurayan her çocuk, kadın ve toplumun sesi vicdanı olmaya devam edeceğiz" diye belirtti.

 

'Gubeteli Ersöz ve Ayfer Serçe'nin ardıllarıyız'

 

Zeynep Durgut ise şiddete maruz bırakılan kadın ve çocuklara karş sorumluluklarının büyük olduğunu dile getirdi. Zeynep Durgut, “1990'lı yıllarda kimsenin dile getiremediği gerçeği yazan özgür basın hedefti. Bugün de Apê Musa, Gurbetelli Ersöz, Ayfer Serçe’nin ardılları olarak özgür basında yer alıyoruz. Baskı altında olan tüm halkların ve kadınların sesini duyurmaya çalışıyoruz. Kürdistan toprakları üzerinde var olan kirli ve özel savaş politikalarını kalemimizle, kameralarımızla teşhir ediyoruz. 

 

Şırnex’te fuhuş çetesinin kirli politikasını haber yaptığım için tehdit edildim. Fakat bilinmelidir ki özgür basın hiçbir zaman baş eğmedi, eğmeyecek de. Gurbetelli Ersözlerin, Ayfer Serçelerin öğrencileri olarak hakikati yazmaya devam edeceğiz. Onlardan miras aldığımız kameralar her daim hakikati görüntüleyecek" diye aktardı.

 

'Korkmuyoruz'

 

Öznur Değer ise şöyle konuştu: “Kadın gazeteciler olarak son süreçte sahada ciddi zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz. Haberini yaptığımız, ifşa ettiğimiz failler tarafından tehdit ediliyoruz. Bizi tehdit edenler şunu çok iyi bilmeli ki; Ne sığındıkları üniformalılar, ne arkalarında desteklerini hissettikleri mekanizmalar, ne de çok güvendikleri erkeklik karşısında asla ama asla yenik düşmeyeceğiz. Asla yılmayacağız aksine işimize daha çok dört elle sarılarak, özgür basının hakikat çizgisini savunmaya ve bu çizgiyi korumaya devam edeceğiz. Erkek faillerden korkmuyoruz."