'On Gözlü Köprü bizim için bir mücadele alanı oldu'

  • 09:08 20 Ağustos 2022
  • Yaşam
 
DİYARBAKIR - Sur ilçesinde kurdukları atölyede kadınlara alan yaratan Medya ve Gülistan Aşkın, atölyenin kirasını ödeyebilmek için yaptıkları el işlerini On Gözlü Köprü’de satıyorlar. 
 
Kadınlara yönelik yaşamın her alanında baskılar devam ederken buna karşı kadınlar da mücadele etmeye devam ediyor. Bu kadınlardan ikisi de Medya ve Gülistan Aşkın kardeşler. Medya ve Gülistan Muş’tan Diyarbakır’a göç ettikten sonra farklı işlerde çalışıp, bir süre sonra da el işi yaparak satar ve geçimini sağlıyor. Ardından yaptıkları el işleri ile Kürt  kültürünü de tanıtmayı hedefliyor.
 
Yaşam ve kadın portrelerini nakşediyorlar
 
Medya, Mezopotamya halkının yaşamlarının nakşedildiği kilimlerden ilham alarak bu desenleri yaptığı bilekliklere işlerken, Gülistan ise, tarihe adını yazmış Kürt kadınların portrelerini çeşitli yüzeylere çiziyor.
 
 3 yıl sonunda atölye 
 
3 yıl önce başladıkları el işinde büyük yol kat eden Medya ve Gülistan, atölyede hazırladıkları el emeği ürünleri, On Gözlü Köprü üzerinde açtıkları tezgahta satışa sunuyor. 
 
Atölyede kadınların kendi el emeği üürünlerini satmaları için alan yaratan Medya ve Gülistan, hem atölyenin kirasını ödemek hem de çevreden gelen baskılara  bir ses olmak adına satışlarını On Gözlü Köprü'de tezgah açarak devam ettiriyor. Ancak burada da farklı baskılara maruz kalan kardeşler, hem sistem politikası hem de çevrede bulunan iş yerleri ile mücadele ediyor. 
 
Yaptıkları çalışmaları, yaşadıkları zorlukları ve buna karşı mücadelelerini Gülistan ve Medya ile konuştuk. 
 
‘Mobbinge maruz kalanları bir araya getirmeyi amaçladık’
 
Diyarbakır’a geldikten sonra birçok zorluk ile karşılaştıklarını dile getiren Gülistan, ilk etapta farklı işlerde çalıştıklarını ancak bu işlerde mobbinge maruz kaldıklarını söylüyor. Gülistan, “Daha sonra bizim gibi mobbinge uğrayan insanları bir araya toplamayı amaçladık. Böylelikle bir atölye kurduk. Bu atölye aslında bizim için bir kadın çarşısıydı. Kadınların kendi el emekleri ile oluşturdukları işleri hem pazarlayabilecekleri hem de vitrin olarak kullanacakları bir alan oluşturduk. Resim atölyesi, takı tasarım, otantik giyim ve ahşap oymacılığı atölyeleri vardı. Fakat çoğu sıkıntıdan dolayı atölyeler hem gittikçe daraldı hem de hayat biraz zorlaşmaya başladı bizim için. Biz de kız kardeşimle birlikte ne yapabiliriz diye düşündük. Yaşamımızı devam ettirebilmek ve atölye kiramızı ödeyebilmek adına, yaptığımız işleri hem sergilemek hem de pazarlamak için On Gözlü Köprü’ye gidiyoruz” diye ifade ediyor. 
 
‘Mücadele alanına dönüştü’
 
On Gözlü Köprü’de de birçok zorlukla karşılaştıklarını belirten Gülistan, “Burada olmamamız ve bu köprüde bu işi yapmamamız gerektiğini düşünen insanlar var. Fakat biz direniyoruz. İlk başlarda atölyenin kirasını çıkarmak için buraya gelmiş olabiliriz fakat sonrasında burası bizim için bir mücadele alanına dönüştü. Kadınların sürüklenmek istendiği mezardan çıkarılması için bu alandayız. Burası bizim mücadele ayağımız” sözlerine yer veriyor. 
 
‘Yaptığım resimler Kürt kültürünü yansıtıyor'
 
Yaptığı resimlerde Kürt kadınlarını konu alan Gülistan da, yaptığı çalışmaların amacına ilişkin şu sözleri kullanıyor: “Resimlerim genel itibarı ile Kürt kültürünü yansıtan resimler. Kürt kadın estetiğini ‘mandala sanatı’  ile birleştirmeye çalışıyorum. Mandala sanatı dediğimiz şey bir noktalama sanatı ve Aryen ırkının ortak sanatıdır. Aryen ırkı dediğimiz; Kürtler, Farslar ve Hintlilerin kullandığı bir sanattır ve bunun bir pazar ayağı vardır. Ben de ‘neden Kürt kültürünü bununla birleştirmeyeyim?’ diye düşündüm. Kürt kültürüne bakışı tazeleyecek tablolar yapmaya başladım. Ancak bu tablolardan herhangi bir kazanç elde etmiyorum, çünkü ben kültür ayağının bir mücadelecisiyim. Bu uğurda direnen bir emekçiyim. Genelde de Kürt kadınlarını işlemeye çalışıyorum. Diyarbakır bizim için hem çok büyük bir hayaldi hem de hayal kırıklığı oldu. Ama biz onurlu bir halkın onurlu kadınları olarak ‘ah demeye utandık’ ve mücadele etmeye devam ediyoruz. Sistem, bu topraklarda ve bu halkın üstünde büyük bir baskı uyguluyor.”
 
‘İnsanların tarihle yüzleşmesini istiyoruz’
 
Amaçlarının geçimden ziyade insanların kültüre yönelmeleri olduğunun altını çizen Medya, “El emeğimiz ile yaptığımız bileklik ve takıları daha çok kültürel yönüyle yapıp satıyoruz. Geçimimizi sağlamak için kardeşim ile işportaya çıkıyoruz. Etnik takılar yapıyoruz çünkü insanların tarihle yüzleşmesini kendi kültürlerini tanımasını istiyoruz. Yaptığımız bilekliklerin çoğu kilim motifleridir. Mezopotamya halkının yaptığı kilim desenlerini bir araya getirip bilekliğe döküyoruz. İstiyoruz ki insanlar kendi kültürleri ile tanışsınlar. Aslında buradaki amacımız kendi geçimimizi sağlamakla beraber Sur’daki atölyemizde de kadınlara bir çalışma alanı oluşturmak. Kürt kadınlarının kendi el emeği ile yaptıkları ürünleri sergileyebilecekleri bir alanları olsun istedik. Ve bunun için kız kardeşim ile birlikte bir sorumluluk aldık. Atölyeyi kurduk ve hali hazırda 1 yıldır devam eden bir atölyemiz var. Lakin işler istediğimiz gibi gitmedi. Uğradığımız taciz ve mobbing nedeniyle işler biraz aksadı. Atölyemizin kirasını ödeyemez duruma geldik” diyor. 
 
‘Kadınlara verdiğimiz söz bir yıllık değildi’
 
Yaşadıkları sorunlara rağmen pes etmediğini söyleyen Medya son olarak şu ifadeleri kullanıyor: “Kadınlara bir sözümüz vardı; onlar için bir alan açmıştık. Ve bu kadar kolay pes etmememiz gerektiğini düşünüyorduk. Verdiğimiz söz bir yıllık değildi çünkü. Sürdürülebilir olması gerekiyordu. Ve bu nedenle işportaya çıkma sorumluluğunu da biz aldık. Atölyenin kirasını, o kadınlara verdiğimiz sözü, hiçbir kar amacı gütmeden kadınlara yarattığımız alanın yok olmaması için buradayız. Kadınlara verdiğimiz sözü tutmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bunlardan ziyade sokakta satış yapmak bizim için zor. Sokaklarda olmak her insan için zordur. Bir taraftan sistem sıkıştırırken diğer taraftan sokak çeteleri, mafyaları ve sokağın sahibi olduğunu iddia eden insanlarla karşı karşıya kalıyoruz. Ama pes etmeyeceğiz. Kürt kültürünü tanıtmak için yaptığımız işleri sunmaya devam edeceğiz."