AMED - Ekoloji Derneği, tüketime karşı “Tükettikçe tükeniyoruz, paylaşarak çoğalalım” şiarıyla Sûr ilçesinde 5’inci Takas Pazarı etkinliğini düzenlendi.

 

Ekoloji Derneği, tüketime karşı “Tükettikçe tükeniyoruz, paylaşarak çoğalalım” şiarıyla Amed’in Sûr ilçesinde bulunan Dicle Kültür Sanat Derneği’nde “5’inci Takas Pazarı” etkinliği düzenledi. “Daha fazla satın alarak ekolojik dengeye zarar verme”, “Burada para geçmez”, “Tüketme paylaş, “Saklama paylaş” dövizlerinin asılı olduğu pazarı çok sayıda kişi ziyaret ederken, etkinliğin açılış konuşmasını dernek üyesi Leyla Çite yaptı.

 

‘Takas aynı zamanda dayanışma örneğidir’

 

Leyla, pazardaki herkesin kendilerine ait bir nesneyi, kıyafeti vereceğini ve başka birinin anısı olan eşyayı devralacağını söylerken, takasın sadece alıp-verme olmadığının altını çizdi. Leyla, takasın aynı zamanda tanışmanın, dayanışmanın ve anıları devretmek olduğunu belirtirken, “Bu kadar tüketimci ve mülkiyetçi bir anlayışta bugün gördük ki çocuklar kullandıkları eşyaları birbiriyle takas edebiliyor ve bu noktada dayanışmaya dahil olabiliyor” dedi.

 

‘Tüketim çılgınlığı başladı’

 

“Black Friday, Pink Friday, Efsane Kasım, Öğretmenler Günü, Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Kadınlar Günü” gibi alışverişe teşvik eden “kampanyalara” değinen Leyla, bu cümlelerin kapitalist sistemi beslediğini ifade etti. Leyla, “Fabrikalar seri üretime geçtikten sonra bunları hızla tüketecek bir pazarın oluşması gerekliydi. Reklamcılığın gelişmesi ve akabinde bankaların sunduğu cömert kredi kartları ile tüketimin ortamı psikolojik olarak hazırlandı. Reklamlardaki gizli veya direk yönlendirilmeyle ve kredi kartlarının desteği ile tüm dünyaya yayılan bir tüketim çılgınlığı başladı” sözlerine yer verdi.

 

‘İktidarın yanlış kararları ile ekonomik kriz yaşandı’

 

İnsanların kapitalist sisteme teslim olduğunu vurgulayan Leyla, “Tüm dünyada yaygın olan tüketim çılgınlığının nedenleri ruhsal açlık, depresyon, stres, mutsuzluk, boşluk hissi iken Türkiye’de bunlara ek olarak hiçbir şeyin fiyatının yarın aynı olmayacağı, artacağı endişesi ağır bastı. Türkiye, iktidarın yanlış kararları sonucu hızla bir ekonomik kriz bataklığına sürüklenirken geçinemeyen birey daha çok alışveriş yapmaya başladı. Yapılan istatistiklere göre her fiyat artışında tüketimin azalması gerekirken Türkiye’de tam tersi artmaktadır. Fiyatların daha da artacağı endişesi insanları ihtiyacı olmayan ama yarın ihtiyacı olma ihtimali olan şeyleri satın almaya yönlendirmektedir. Yapılan indirim kampanyaları, online zahmetsiz bir tuşla yapılan alışveriş, hızlıca iade ve değişim de buna oldukça yardımcı olmaktadır” şeklinde konuştu.

 

‘Geçici mutluluk tüketim hali mevcut’

 

Henüz AVM’lerin, internetin olmadığı zamanlarda tüketimin sadece ihtiyaçlar üzerine ve takas kültürüne dayalı olduğunu vurgulayan Leyla, 25 yıl öncesine kadar da bu kültürün aile içinde veya yakın çevrede devam ettiğini belirtti. Geçmişte kurulan takas pazarlarını hatırlatan Leyla, “Şimdilerde kimse çocuklarını güvenle sokağa taşla, toprakla oynamaya gönderemiyor. Sosyal ortam sağlamak için soluğu alışveriş merkezlerinde alıyor. Bu da geçici mutluluk veren tüketimle sonuçlanıyor. Eskiden küçük bir boya kalem ile mutlu olan çocuk, daha çocukluktan bir psikolojik açlık içine düşüyor ve geleceğe yeni tüketim çılgınları yetişiyor” dedi.

 

‘Tüketim beraberinde birçok sorunu getiriyor’

 

Tüketimin beraberinde ekolojik sömürüyü de getirdiğine işaret eden Leyla, besin alanında da ciddi sorunlar yaşandığını ifade etti. Genetiği değiştirilmiş ürünlerin piyasaya sunulduğunu ve bazı ürünlerin de “organik” adı altında kandırmaca reklamlarla süslendiğini kaydeden Leyla, bu ürünlerin kişide obezite hastalığının artmasına, anlık stresten dolayı  kalıcı depresif sorunların oluşmasına ve bireylerin borçlanmalarından dolayı aile içi ilişkilerinin bozulmasına neden olduğunu ekledi.

 

Leyla’nın konuşmasından sonra yurttaşlar, takas ile ihtiyaç fazlası eşyalarını vererek, kendi ihtiyacını aldı.