
Çözüm için anadil ‘kırmızı çizgi’
- 09:09 15 Eylül 2025
- Güncel
İSTANBUL - Kürt sorununun çözümüne ilişken tartışmaların yoğunlaştığı bu süreçte, çözüm yolunda ana dilde eğitimin öneminin altını çizen kadınlar “Dilimiz kırmızı çizgimizdir” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı ile birlikte, başlayan Barış ve Demokratik Toplum sürecinde yıllardır savaş politikaları ile derinleştirilen sorunlar çözülmeyi bekliyor. Bunların başında yıllardır yok sayılan, inkar edilen Kürtçenin eğitim dili olması ve statü sağlanması geliyor.
Kürtçeye yönelik baskılar ve çözüm için neler yapılması gerektiğine dair konuşan Zübeyde İnce, baskıların devam ettiğini belirtirek dil mücadelelerini yıllardır sürdürdüklerinin altını çizdi. Zübeyde İnce, “Yüzyıllardır bu kadar Kürt olmasına rağmen ana dilleri yasaklanıyor. Bu dönemde de sözde Kürt sorunun çözümüyle ilgili bir komisyon kurulmuş ve bu komisyon barış annelerini çağırıp düşüncelerini soruyor fakat orada bile annelerin Kürtçe konuşmalarına fırsat verilmiyor. Keşke cumhuriyetin kuruluşundan bu yana tek dil, tek millet dayatılmasaydı. Bu acı yaşanmasaydı. Sayın Öcalan bir röportaj da bir muhatap arıyorum demişti. Keşke o dönem bir muhatap olsaydı böyle bir komisyon kurulsaydı. O günden bugüne yaşanan bunca acı yaşanmasaydı. Dolmabahçe masası devrildiğinde biz anneler ile birlikte 1 yıla yakın Dolmabahçe önünde oturma eylemi yaptık ki Dolmabahçe müzakereleri sona ermesin çözüm olsun diye. Bu ülkede yaşayan herkese yazık. Meclis’te milletvekili olanlar bu ülkede yaşayan halkların vekilidir. Onların bu sorunu çözmesi gerekiyor ki bir daha keşkeler yaşanmasın. Eğitimi, sağlığı, tarımı, ticareti, her şeyi bitirdiler. Cumhurbaşkanı bir merminin kaç kuruş olduğunu biliyor musunuz diye sormuştu. Bizim mermiye ihtiyacımız yok. Mermi insan öldürür, barış yaşatır. Savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz” dedi.
‘Çözüm hemen şimdi kimse kimseyi oyalamasın’
Yaşamın her alanına yayılan sorunların son bulması ve barışın inşa edilmesi için bütün kesimlerin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Zübeyde İnce, “Hiç kimse ben siyasetle ilgilenmiyorum demesin. Çünkü sen siyasetle ilgilensen de ilgilenmesen de senin masana gelen lokmayı siyaset belirliyor. Senin çocuğunun eğitimini siyaset belirliyor, senin sağlık durumunu siyaset belirliyor. Bu kirli siyaset ülkeyi bu hale getirdi. Bir daha keşkeler denilmesin diye sorunun muhatabı olan Sayın Öcalan ile bir an önce görüşülmesi lazım. Madem Sayın Bahçeli meclise gelme çağrısı yaptı, PKK kendini fesih etti şuan da herkes verdiği sözü tutmalı. Bir annenin evladını toprağa vermesi kolay değil. Geçen gün bir anne; biz evlatlarımızı değil silahlarımızı gömmek istiyoruz demişti. Yeter artık başka acılar yaşamayalım. Çözüm hemen şimdi kimse kimseyi oyalamasın” diye konuştu.
Kürt Araştırmaları Derneği’nde öğretmen olan Mercan Gül ise, “Biz Kürtler; kendi dilimizle var olalım, kendi dilimizle düşünelim, kendi dilimizle hayatımıza devam edelim istiyoruz. Biz hayatımızı kendi dilimiz üzerinde var etmek için önce eğitim almamız gerekir. Biz başka ülkelerden buraya gelmedik. Biz hep buradaydık Mezopotamya’daydık. Barıştan söz etmemiz için öncelikle dilimizin tanınması lazım. Dilimizle eğitim görelim, dilimizi herkes tanısın. Biz dilimizden vazgeçmeyiz. Yüzyıllardır dilimiz üzerinde baskılar var, dilimiz öldürmeye çalışıyorlar ama bizde direniyoruz. Dilimiz ölmemiş, sesimizle, şarkılarımızla, yazılarımızla dilimizi yaşatıyoruz. Çocuklarımızla Kürtçe konuşarak bu dilin ölmesine izin vermiyoruz. Dilimiz kırmızı çizgimizdir” dedi.