Evin Çiftçi

 

RIHA - Yüzde 94 engelli olan hasta tutsak Emin Güler’in infazının ertelenmesine tepki gösteren annesi Emine Güler, “Bu süreçte niye hükmü dolmuş oğlumu bırakmıyorlar” diye sordu. Emine Güler, adalet çağrısında bulundu.

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) Elazığ R Tipi Kapalı Hapishanesi’nde yaptığı görüşmeler, cezaevlerinde hasta tutsaklara yönelik işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ve keyfi gerekçelerle infazların ertelendiğini ortaya koydu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla birlikte gözler cezaevlerine çevrilirken, devletin hâlâ somut bir adım atmaması tepkilere neden oluyor. 

 

Bu süreçte, 9 yıllık cezasını tamamlamasına rağmen infazı ertelenen Emin Güler’in durumu dikkat çeken annesi Emine Güler, JINNEWS’e konuştu.  

 

‘Oğlumun ölüden farkı kalmamış’

 

Oğlunun yüzde 94 engelli olmasına rağmen 9 yıldır cezaevinde tutulduğunu belirten Emine Güler, infazın ertelenmesine şu sözlerle tepki gösterdi:  “9 yıldır oğlum felç bir şekilde cezaevinde kalıyor. Sınıra gittiği zaman bomba patladı. Sonra oğlumu cezaevine aldılar. Oğlumun migren hastalığı var, gözlerine de vurdu. 9 yıl yattı, hükmünü doldurdu. Oğlum bana çok uzak, görüşüne dahi gidemiyorum. Niye oğlumun infazını yakıyorlar? 9 yıldır sadece bir kere oğlumu görebildim. Ben de yaşlı ve hastayım, peşine düşemiyorum. Çok özledim oğlumu. Biraz vicdan ve merhamet göstermeleri gerekiyor. Oğlum felçli, hiçbir şekilde bir iş yapamıyor. Niye böyle yapıyorlar? Yüzde 94 engelli oğlum, ben de hastayım, gidemiyorum. Birbirimizi göremiyoruz. Yeter artık bu yaptığınız uygulamalara! Ben Emin’in görüşüne gidemiyorum. Kış mevsimine girdiğimiz zaman hastalığı daha da ağırlaşıyor. Zaten bomba oğlumda patlamış, ölüden farkı kalmamış” dedi.

 

‘Bir taraftan barış deyip bir taraftan bırakmıyorlar’

 

“Bir taraftan barış deyip bir taraftan da zindanlardakileri bırakmıyorlar” diyen Emine Güler, devletin somut adım atmasını istedi. Emine Güler, “Orada hasta olunca peşine düşmüyorlar. Eğer oğlum özgür olursa onu iyileştirmek için her yere götürürüm. Eli ve ayağı engelli. Buna rağmen cezaevinde ayaklarıyla çamaşırlarını yıkıyor. Bu hiçbir vicdan ve merhamete sığmaz. Suyunu bile içemiyor. Oğlumu bıraksınlar yeter. Bir taraftan barış deyip bir taraftan da zindanlardakileri bırakmıyorlar. Bu işi düzgün bir şekilde yapmaları gerekiyor. Doğru hareket etsinler. Barış diyorlar, birbirleriyle merhabalaşıp konuşuyorlar ama bu süreçte niye hükmü dolmuş oğlumu bırakmıyorlar peki? Bir taraftan barışa evet diyorlar, bir taraftan da hayır. Silahlarını herkesin gözü önünde yakıyorlar. Bunun üstüne ne diyebilirim ki?” ifadelerini kullandı.