Barış Annelerinden çağrı: Yükü omuzlayın!

  • 09:04 3 Haziran 2025
  • Güncel
Neslihan Kardaş 
 
WAN - Erdîş Barış Anneleri Meclisi üyeleri, yıllardır sürdürdükleri barış mücadelesine vurgu yaparak, asker ve polis annelerine seslendi: “Onlar da bizimle birlikte adım atsınlar. Bu süreci anneler olarak yürütelim.” 
 
Kürdistan’da yıllardır devam eden savaşın durması için çeşitli birçok eylem ve etkinlik yapıldı. Yaşanan savaşın ve çatışmaların son bulması için 1996 yılında yaklaşık 15 anne bir araya gelerek Barış Anneleri İnisiyatifi’ni kurdu. 15 kişi ile başlayan Barış Anneleri'nin mücadelesi günümüzde binlere ulaştı. 29 yıldır her alanda “barış” taleplerinde ısrarcı olan Barış Anneleri, beyaz tülbentleri ile her zaman savaşa karşı önemli bir rol oynadı. Sürekli alanlarda olan Barış Anneleri, birçok barış eyleminde yer aldı.
 
Yıllar boyu barış mücadelesi veren ve kararlılıkla direnen Barış Anneleri, 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından, ülkede barışın sağlanması için omuzlarındaki yükün daha da arttığının farkına vardılar. Yapılan çağrının ardından PKK’nin 12’nci kongresini gerçekleştirmesi ve barış için bir adımın daha atılması, birçok kesimden olduğu gibi Barış Anneleri’nden de destek aldı.
 
Wan’ın Erdîş (Erciş) ilçesinde dernek açan Barış Anneleri, sürece ve barış taleplerine ilişkin konuştu.
 
‘Artık kan dökülmesin, anneler ağlamasın’
 
İlk olarak konuşan Barış Annesi Saime Gürbüz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyı işaret ederek barış için bir adım atıp başlangıç yaptığını ifade etti. Saime Gürbüz, “Biz artık devletin de bir adım atmasını istiyoruz. Ben de bir Barış Annesi olarak asker ve polis annelerine sesleniyorum; onlar da bizimle birlikte adım atsınlar. Bu süreci anneler olarak yürütelim. Bizler barışın ve kardeşliğin sağlanmasını istiyoruz. Artık kan dökülmesin, anneler ağlamasın. Bizler yıllardır bunun için mücadele ediyoruz” dedi.
 
‘Kendilerini bizler gibi sorumlu görmeleri gerek’
 
Ardından konuşan Erdîş Barış Anneleri Sözcüsü Müzeyyen Bütün de, büyük bir saygı ve sevgiyle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyı aldıklarını vurgulayarak, “Bizler yapılan bu çağrı ile mutlu olduk. Bu çağrı, onurlu bir barışın çağrısıdır. Savaşın, silahların ve kanın durması için bir çağrıydı bu. Bugün özellikle biz annelerin omzuna büyük bir yük düşüyor. Bizler, yapılan çağrıya cevap olmalıyız. Bizler de Sayın Öcalan’ın barışın bir kanadı olalım ve hep beraber çağrıyı sağlayalım. Ama tek taraflı olmaz ve tek bir elden ses çıkmaz. Bizler nasıl ki kendimizi sorumlu görüyorsak, bu çağrı ile mutlu oluyorsak ve barış istiyorsak; asker ve polis annelerinin de kendilerini bizler gibi sorumlu görmelerini istiyoruz. Onlar da bu yükü omuzlasınlar. Bizler nasıl ki mücadele ediyorsak, onlar da bizim gibi mücadeleye dahil olsunlar. Bu mücadele çok gerekli bir mücadeledir. ‘Barış’ sözcüğü bile öyle büyük ve önemli bir kelimedir. Bu sebepten barışı sağlaması için, polis ve asker annelerinin de bizler gibi sorumluluk yüklenmeleri gerekiyor. Onlar da elimizi tutsunlar, hep beraber barışı sağlayalım” diye konuştu.
 
‘Artık tabutları değil, birbirimizi kucaklayalım’
 
Son olarak konuşan Barış Annesi Saide Ulugana ise yaşanan savaşın ve zulmün karşısında durduklarını belirterek, “Bizler barış için elimizi taşın altına koyduk. Asker ve polis anneleri de bizler gibi ellerini taşın altına koysunlar ve onlar da barış ve kardeşlik istesinler. Bizler çok bedel ödedik, yüreğimiz çok yandı, başka kimsenin yüreği yanmasın. Artık savaş olmasın. Artık bize cenazeler gelmesin. Artık tabutları değil, birbirimizi kucaklayalım. Bizim çocuklarımız şehit düştü, kalanlar gelip ailelerine kavuşsunlar. Avrupa’ya gitmek zorunda olanların da gözü kendi memleketlerinde. Onlar da artık dönsünler. Bizler savaş ve kan değil, barış istiyoruz. Bizler kimseden bir şey istemiyoruz, tek talebimiz barıştır. Süreçle ilgili tek taraflı adımlar atıldı. Bizler bu sebepten korkuyoruz. Umarım bu sefer geçmişteki gibi olmaz ve kandırılmayız. Onlar bir adım atmadı, o yüzden korkumuz var ve güvenemiyoruz. Devlet de artık bir adım atsın, biz de artık onlara güvenelim. Artık savaşlar olmasın, kan dökülmesin” şeklinde konuştu.