AMED – MKG, 25 Kasım kapsamında yaptığı açıklamada, artan baskılara rağmen kadın gazetecilerin sözünü büyüttüğünü vurgulayarak, “Erkek egemen şiddetin tüm biçimlerine karşı sözümüzü yükseltiyoruz” dedi.

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınladı. 

 

'Susmayacağız'

 

Dünya genelinde kadınların alanlara çıkarak özgürlük çağrısının yapıldığı vurgulanan açıklamada, “Bugün, Mirabal Kardeşler’den bu yana büyüyen kadın direnişinin bir parçası olarak, erkek egemen şiddetin tüm biçimlerine karşı sözümüzü yükseltiyoruz. Kadınların yaşam hakkını tehdit eden politikalar, cezasızlık uygulamaları ve şiddeti görünmez kılan medya dili karşısında susmayacağız” diye belirtildi. 

 

'Gazeteciler çok yönlü şiddete uğruyor'

 

Gazetecilerin, sadece mesleklerini yaptığı için birçok açıdan şiddete uğradığı kaydedilen açıklamada, “Gazeteciler, sadece mesleklerini icra ettikleri için çok yönlü şiddete uğruyor. Hedef gösterilme, gözaltı, dava tehditleri, dijital taciz, fişleme, saha engellemeleri ve çalışma koşullarını daraltan uygulamalar; gazetecilerin hakikati topluma ulaştırma hakkına açık bir saldırıdır” diye kaydedildi. 

 

'Gazetecilere yönelik her saldırı politik bir müdahaledir'

 

Açıklamanın devamında, “Şiddeti görünür kılan, kadınların tanıklığını aktaran, faili işaret eden gazetecilerin susturulması, doğrudan toplumun haber alma hakkını hedef almaktadır. Bu nedenle gazetecilere dönük her saldırı, sadece bireysel bir şiddet biçimi değil; kamusal haklara yönelik politik bir müdahaledir. MKG olarak, gazetecilerin güvenliğini savunmayı, mesleki dayanışmayı güçlendirmeyi ve hakikatin özgürce dolaşımını sağlamayı sürdüreceğiz” ifadeleri yer aldı. 

 

'Mücadelemiz her türlü zihniyete yönelik'

 

Kadın katliamlarındaki artışa değinilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Kadın katliamlarının sürekliliği, ataerkil ve militarist politikaların sonucudur. Ev içi şiddet, kolluk şiddeti, yargının cezasızlık pratikleri, mülteci kadınlara yönelik ayrımcılık ve nefret saldırıları; tümü yapısal bir iktidar mekanizmasının ürünüdür. Kadınlara yönelen şiddet, hem politik hem de kültürel olarak sistematik bir boyut taşımaktadır. Kadınların iradesini hedef alan her uygulama, toplumsal eşitliğe dair kazanımları geri püskürtmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle mücadelemiz yalnızca şiddetin sonuçlarına değil; şiddeti üreten zihniyetin tüm mekanizmalarına yöneliktir.” 

 

Açıklamada MKG’nin talepleri şöyle sıralandı: 

 

“*Kadın katliamlarının politik bir olgu olarak tanınması ve tüm vakaların şeffaf biçimde araştırılması, 

 

*Cezasızlık politikalarının son bulması; failleri koruyan tüm uygulamaların kaldırılması, 

 

*Kadın gazetecilere yönelik baskı, gözaltı ve yargı tacizinin durdurulması,

 

*Medyada mağduru suçlayan, failleri aklayan erkek egemen dilin terk edilmesi, 

 

*Kadınların güvenlik, destek ve adalet mekanizmalarına erişimini engelleyen tüm idari ve yargısal bariyerlerin kaldırılması, 

 

*Savaş, çatışma ve güvenlikçi politikaların kadınların yaşam hakkı üzerindeki etkilerinin durdurulması.”

 

'Hakikati birlikte savunalım'

 

Açıklamada son olarak şöyle denildi: “Kadınlar dünyanın dört bir yanında ataerkil şiddeti aşındırarak yeni bir yaşamı kuruyor. Bu sürecin her adımında, gazeteciler hem tanıklık eden hem de mücadeleyi görünür kılan bir yerde duruyor. Bizler, ‘hakikat karartılamaz’ ilkesini savunarak dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz. Bu 25 Kasım’da tüm kadınlara çağrımızdır: Örgütlenelim, dayanışalım, hakikati birlikte savunalım.”