ANKARA - Komisyon taslaklarının hazır olduğunu söyleyen Ayşegül Doğan, “Geri sayım başladı meclis tatile girecek. Tatil bir gerekçe olamaz. O yüzden biz DEM Parti olarak meclis tatile girmeden Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş’u tekrar inisiyatife davet ediyoruz” dedi. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri, Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığında partinin genel merkez binasında toplandı. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan devam eden MYK toplantısı gündemlerine ve güncel gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. 

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ferdi Zeyreğ’in yaşamını yitirmesi nedeniyle CHP’ye baş sağlığı ve Gazze’de yaşanılanlara değindikten sonra Ayşegül Doğan, MYK gündemine geçti. 

 

‘İnisiyatif çağrısını yeniliyoruz’

 

MYK toplantısının temel gündeminin komisyon tartışması olduğunu söyleyen Ayşegül Doğan, “Her MYK’da her siyasi partide olduğu gibi bir siyasi süreç değerlendirmesi yaparken bu başlığı komisyon tartışmalarında bağımsız bir şekilde yapmanın mümkün olmayacağını takdir edersiniz. Çokça çağrılar yaptık. Meclis’te özel yetkilendirilmiş bir komisyonun kurulmasının neden önemli olduğunu anlatacağız. Farklı siyasi partilerle yaptığımız görüşmelerde karşımıza çıkıyor. Evet kongre toplandı bir karar verdi, Öcalan’ın çağrısı var. Peki şimdi ne olacak sorusu. Böyle bir ilgili komisyonun kurulması ve bunun işler bir hale gelmesi. Geri sayım başladı meclis tatile girecek. Tatil bir gerekçe olamaz böyle bir tarihsel sorumlulukla karşı karşıya olduğunuz zaman.O yüzden biz DEM Parti olarak meclis tatile girmeden Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş’u tekrar inisiyatife davet ediyoruz. Çok basit bir inisiyatif bu” sözlerini kullandı.

 

‘Meclis tatile girmeden siyasi partileri toplamalıdır’

 

Bunun tarihsel bir sorumluluk olduğunu söyleyen Ayşegül Doğan, “ Ciddi bir yaklaşım gerektirir, basit bir yaklaşımla çözülemez bu mesele. Sayın Kurtulmuş, Meclis tatile girmeden önce komisyonu kurabilmek için siyasi partilerin yetkililerini toplayabilir ve siyasetin çok sevdiği deyimle bir zirve yapabilir. Orada ne çıkabilir ortaya itirazlar, eleştiriler, öneriler çıkar ortaya. Komisyonun nasıl işleyeceği hangi yasal düzenleme ile oluşturulacağına nasıl bir hukuki ve siyasi dayanakla hayata geçirileceğine dair bir mutabakat arayışı başlangıç noktası olabilir. Ardından konsensüs sağlanır komisyon oluşturulur Türkiye’nin en çok can yakan sorunu olan Kürt sorunu ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için hızla adımlar atılır” diye belirtti.

 

‘Komisyon için hazırlıklarımız tamam’

 

Devamında Ayşegül Doğan, şunları söyledi: “Takdir edersiniz ki Kürt sorunu yalnızca Kürtlerin sorunu değil. Yaşadıklarımız bunun ispatı. Dolayısıyla demokratik çözüm ve barış siyasal sosyal ve insani bir zorunluluk olarak görüldüğünde böyle yaklaşıldığında meclis çok hızlı bir şekilde inisiyatif alabilir ve hem bu komisyonun usulüne hem esasına ilişkin görüşebilir. Bizim DEM Parti olarak komisyonun usulüne, esasına, nasıl çalışacağına dair hazırlıklarımız da var. Böyle bir taslağımız ve önerilerimiz var. Bu önerilerimizi böyle bir buluşmada ifade etmek diğer siyasi partilerle paylaşmak ve yine meclis başkanı ile bunları konuşmak tartışmak isteriz.

 

Muhalefet sürece aktif katılmak istiyor

 

Yine pek çok siyasi partiyle periyodik bir şekilde görüşmeler yapıyoruz. Muhalefet partileri genel olarak bu sürece aktif bir biçimde katılmak istiyor. Aktif bir biçimde katılabilmek ve sürecin aktif bir biçimde öznesi olabilmek için de bilgilendirilmek istiyorlar. Yalnızca DEM Partinin meselesi değil derken buradan hareketle iktidara bir daha sesleniyoruz. Muhalefet partilerinin beklentileri kendileriyle son gelişmelere dair doğrudan temas, iletişim ve konuya dair bilgi sahibi olmak istiyorlar. Şeffaflık talepleri var. DEVA Partisi Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Yeniden Refah Partisi, Gelecek Partisiyle görüştü, aynı zamanda iktidar bloğuyla da görüştü. AKP ve MHP ile de görüştü. Bu görüşmeler devam edecek. Yalnızca mecliste temsiliyeti olan siyasi partilerle görüşmüyoruz. Mecliste temsil edilmeyen farklı siyasi partilerle de görüşmeler sürüyor sürecek. Yeni dönemde bu görüşmeler de devam edecek. MYK’mızda daha genişçe bilgilendirme başlığı olarak gündemimizdeydi. Meclis’in üstlenmesi gereken sorumluluk ve komisyon konusunda genel olarak siyasi partilerde ortak bir uzlaşı var.

 

İktidara karşı diye bir siyasi partinin sindirilmesine karşıyız

 

Tüm bunlar olurken operasyonlar devam ediyor bir yandan. Kayyım tehdidi devam etmiyor mu ediyor bir yandan. CHP’li belediyelere dönük operasyonlar da elbette MYK’mizin gündem başlıklarından biriydi. Biz iktidara rakip diye, muhalefet ediyor diye bir partinin siyasi operasyonlarla sindirilmeye çalışılmasına karşı olduğumuzu söylemeye, hatırlatmaya ihtiyaç duymayan bir siyasal geleneği temsil ediyoruz. Ancak yine de altını çizelim. Her gün yeni bir dalgaya, yeni bir siyasi operasyona maruz bırakılmasına hangi siyasi parti olursa olsun ilkesel olarak amasız fakatsız bir şekilde karşıyız ve bunun karşısında mücadele ederiz. Hukuk intikam alma aracına dönüştürülmemeli, baskı altına almak için bir araca dönüştürülmemeli. 

 

Ortak çalışan bir grup

 

Asrın Hukuk Bürosu’nun yaptığı açıklamaya göre yaklaşık 2 ay önce İmralı Adasına sevk edilen tutsakların isimleri paylaşıldı. Zeki Bayhan Ergin Atabey ve Mahmut Yamalak olarak duyuruldu bu tutsaklar. İmralı ada hapishanesindeki tutsaklar hem kongre hazırlık süreci hem de sonrasındaki çalışmalar için hem teorik olarak hem teorik olarak Sayın Öcalan ile birlikte çalışıyorlar. Kamuoyunda sıkça karşılaşıyoruz sekreterya olarak ifade edilen aslında bir çalışma grubundan bahsediyoruz. Sekreterya değil bir çalışma grubu. Ortak kolektif çalışan, bundan sonrasına dair çalışmaları sürdürecek olan bir grup. 

 

MYK üyelerimizle İmralı Adasına gitmeyi planlıyoruz

 

Biz de DEM Parti olarak esasında İmralı adasına gitmek üzere hazırlık yapıyoruz. En kısa sürede İmralı Adası’nda bir ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyoruz. İçinde eş başkanlarımızın bulunduğu MYK üyelerimizden oluşan bir heyetle hem bu dönemi anlamak, hem anlatmak hem daha güçlü bir şekilde örgütlenmek için kendisiyle doğrudan görüşmek, istişarelerde bulunmak üzere bir hazırlık yapıyoruz. En kısa sürede kendisini ziyaret edeceğiz. Yine önümüzdeki günlerde Sayın Öcalan'ın farklı siyasi partilerin temsilcileri ile de buluşması kuvvetle muhtemel. Sorunun kapsamı ve ağırlığı düşünüldüğünde işte Mesut Barzani, Sayın Neçirvan Barzani, Sayın Mazlum Abdi, Sayın Kubat ve Bafıl Talabani ile görüşmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu görüşmeleri yapmak istediğini de biliyoruz. Bunu da kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Bu Sayın Öcalan isteği biz de faydalı olacağını düşünüyoruz. Pek çok nedenle. Farklı siyasi partilerden liderlerle önemli şahsiyetlerle bir araya gelmesi çok değerli. Önümüzdeki süreç açısından da gerekli. 

 

Öcalan’ın perspektif metni tartışma ve konuşma zemini kuran bir metin

 

Sayın Öcalan’ın örgütüne sunduğu bir perspektif metni var bir politik program metni diyelim. Ancak bu metinde de görülüyor ki yalnızca örgütüyle sınırlı olmayan yalnızca PKK ile sınırlı olmayan bir tartışma alanı açıyor. DEM Parti olarak ifade etmeliyiz ki ortada yeni bir yaşamı inşa etmek için çok büyük bir çaba emek gayret kararlılık ve bir direniş var. Onlarca yıldır süren ve tarihsel bir tutarlılık içinde devam eden. Bu metin epey geniş bir politik kamuoyunu aynı zamanda tartışmaya davet eden ve tartışmaya çağıran bir metin. Tartışma ve konuşma zemini kuran bir metin o nedenle biz eleştiri yanıt katkı destek. Bütün bunları kıymetli buluyoruz. Çünkü tam da sayın Öcalan’ın çağırdığı alan tartışma konuşma eleştirme istişare etme sözü değerli kılma etkili kılma ve sözün kapsamı alanını ve yankı alanını genişletmektir. Şu anda bu güçlü metinle birlikte bu tartışılıyor. Geniş bir kamuoyu metni tartışıyor. Ama iyi tartışmalar ama kötü tartışmalar ama pozitif ama negatif tartışmalar fark etmez. Sonuç itibariyle metin tartışılıyor ve bir tartışma zemini içinde yeni bir alana davet ediyor. 

 

Sürecin ivme kazanması gereken herkesle doğrudan temas kurulmalı

 

Ne var bu metinde reel sosyalizmden mezhepçiliğe, ortak yaşam perspektifine kadar yerleşik kalıplara geleneksel tavırlara tutumlara dair bir takım dokunuşlar var. O yüzden etki alanı çok geniş bir kamuoyu oluştu. Biz bu tartışmanın daha sağlıklı ve sarih yürüyebilmesi için Öcalan’la doğrudan temas kurmak isteyen tüm kesimlerin temas kurması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu da ilk kez söylemiyoruz. Ortaya çıkan bu metin bu ihtiyacı bir kez daha gösterdi. Eğer bu alan genişlerse serbest çalışma koşulları oluşturulabilirse bundan sonra süreci yönetmek de yürütmek de ilerletmek de çok daha hızlı ve çok daha sağlıklı olur. 

 

Hepimiz bu tarihi fırsatın güçlenmesine odaklanmalıyız

 

Yine bu metinden hareketle kimi eleştiriler de söz konusu. Sayın Öcalan her fırsatta özellikle idam edilen Kürt şahsiyetlerle ilgili onların dar ağacındaki son sözlerini mücadele gerekçesi yaptık der. Bir hakikate dikkat çeker. Bu metinde de tarihsel sosyolojik kimi hakikatlere dikkat çekiyor. Ancak tüm bunlar Sayın Öcalan’ın Kürt tarihine dair ya da biraz önce söylediğim gibi kimi başlıklara ilişkin eleştirileri olmadığı ya da olmayacağı anlamına gelmiyor. O yüzden bu başlıklar daraltarak değil daha geniş bir ufukla bakarak değerlendirmek ve biraz da tarihsel arka planda okumalar, değerlendirmeler katkılar ve eleştiriler daha faydalı olur. Çünkü hepimiz bu tarihi fırsatın güçlenmesine odaklanmalıyız. Zayıflatmak hiç kimsenin işine yaramayacağı gibi tarih bize şunu gösterdi ki kazandırmayan, yapıcı olmayan dil, anlayış ve pratikler ne yazık ki tüm halklara kaybettiriyor.

 

2000’in üzerinde buluşma yapmayı planlıyoruz

 

Son olarak sürecin hem anlatıcısı hem de örgütleyicisi olacağız demiştik. Çalışmalarımızı tamamladık, sahaya iniyoruz. 2000’in üzerinde buluşma yapmayı planlıyoruz. Bu halk buluşmaları yalnızca işte bir salon toplantısı şeklinde olmayacak. Kimi zaman ev ziyaretleri, kimi zaman şölenler, şenlikler, kimi zaman halk buluşmaları, farklı siyasi partiler, STÖ’ler. Ancak ulaşabileceğimiz herkese ulaşmayı hedefleyen ve Türkiye’nin her yerine ulaşmayı hedefleyen 2 binin üzerinde halk buluşmasına hazırlanıyor, barış ve toplum çağrısının gereğini DEM Parti açısından anlamak, anlatmak ve daha güçlü bir biçimde örgütlenmektir. Biz barış arayışını demokratik toplumu inşa etmeyi böyle anlıyoruz ve anladığımızı anlatmak istiyoruz. Güçlerimizi yan yana getirerek bu alanı büyütmek ve genişletmek istiyoruz.”