Dilan Babat

 

HABER MERKEZİ - Leyla Şaylemez, yalnızca bir devrimci değil; Kürt kadın mücadelesinin bedeliyle yoğrulmuş, özgürlük uğruna fedakarlık eden bir direnişin simgesi. Paris'te yankılanan kurşunlar, onun ve yoldaşlarının mücadelesini susturmak bir yana, ezilen halkların özgürlük haykırışını tüm dünyaya duyurur.

 

Paris’in sessiz sokaklarında yankılanan bir sessizlik, adeta tarihin en derin çığlığını saklıyordu. O gün, bir halkın özgürlük hayali, üç kadının direnişiyle yeniden canlanır, ama aynı zamanda üç kurşunla susturulmaya çalışılır. Leyla Şaylemez (Ronahi)  gençliği umutla, gözleri kararlılıkla dolu bir kadın; yalnızca Kürt halkının değil, tüm ezilen kadınların sesi olmak için hayatını feda eden bir devrimci. Leyla Şaylemez’in  hikâyesi, sadece bir hayatın sona ermesinin değil, milyonlarca kadının özgürlüğe dair taşıdığı umudun, inancın ve direnişin hikâyesi. Bir toplumun karanlıkla örülen zincirlerini kırmak için yola çıkan genç bir kadının; eşitlik, adalet ve özgürlük uğruna, yüreğinde taşıdığı dağ gibi cesaretiyle tüm dünyaya meydan okuduğu bir yaşam…

 

O, yalnızca bir isim değil; halkı için ödenen ağır bedellerin ve Kürt kadınların ateşle yoğrulan direniş destanının bir parçasıdır. Leyla Şaylemez’in katledilmesi bir suskunluk yaratmaz; aksine, onun inancı ve mücadelesi, binlerce kadınla yeniden filizlenir. Çünkü Leyla Şaylemez, "Kadınlar özgürleşmeden, hiçbir toplum özgürleşemez" denilen bir devrimin simgesidir.

 

8 çocuklu ailenin beşinci çocuğu

 

Leyla Şaylemez, 1 Ocak 1988’de, baskı ve göçle örselenmiş bir hayatın umut dolu başlangıcını Mersin’in Yenişehir ilçesinde yapar. İsmini Kürt kadın mücadelesinin öncü figürlerinden Leyla Qasım’dan alan Leyla Şaylemez, kökleri Amed’in Licê ilçesine uzanan bir ailenin beşinci çocuğudur. Ancak ailesinin hikayesi, yıllar önce Licê’den yükselen baskı ve zulümle şekillenir. Devletin politikaları nedeniyle 37 yıl önce topraklarını terk etmek zorunda kalan bu aile, sekiz çocuğuyla birlikte Mersin’e göç eder, Leyla Şaylemez de işte bu zorunlu göçün ardında bıraktığı izlerin arasında büyür. 

 

Mücadeleci ve asi kişiliği

 

Gözlerini açar açmaz devletin zulüm yüzüyle karşılaşan Leyla Şaylemez, 2 yaşındayken baba Cumali Şaylemez devletin yine baskı ve zulmünden dolayı Almanya'ya göç eder. Çocukluğu Mersin'in eski adı Barbaros ve şimdiki ismi ise Eğriçam Mahallesi'nde bulunan iki katlı bir evde annesi, kardeşleri, kuzen ve amcalarıyla geçen Leyla Şaylemez, 1994 yılında 5 kardeşiyle birlikte Almanya'ya gider. 2 yıl sonra da anne ve 2 kardeşi Almanya'nın göç yollarına düşer. İnatçı kişiliğiyle dikkat çeken Leyla Şaylemez, hafızalarda da mücadeleci ve asi kişiliğiyle kalır.

 

Kürt hareketini tanır

 

1994 yılında Almanya’nın Saksonya-Anhalt Eyaleti’nde bulunan Halle kentine yerleşen Leyla ve ailesi, uzun yıllar zorlu şartlarda yaşam mücadelesi verir. Ailesi çocuklarının Alman okullarındaki eğitimlerinin yanı sıra kendi kültürel değerlerinden uzak kalmamaları için onları Kürt derneklerine götürür. Folklor gruplarında yer alan Leyla Şaylemez, inatçı kişiliğiyle hafızalarda kalır. 9 yıllık eğitiminin ardından üniversiteye girmek için hazırlıklara başladığı sırada Kürt hareketini tanımaya başlar ve aktif bir şekilde çalışmalarda yer alır. 2008 yılında katıldığı gençlik çalışmalarını Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yürütür.

 

Sağlık sorunlarından kaynaklı Avrupa’ya döner

 

2010 yılında PKK’ye katılan Leyla Şeylamez, 2 yıl sonra sağlık sorunları nedeniyle tekrar Avrupa'ya döner ve çalışmalarına kaldığı yerden daha aktif bir şekilde devam eder. Tedavisi için ilk etapta Almanya’ya gider. Gençlik çalışmalarını yürüttüğü dönemlerde Türk istihbaratının yoğun olduğu Hannover’da sürekli Alman polisleri tarafından izlenir. En son baskınlar ve taciz izlemeleri nedeniyle faaliyetlerini yürütmek için Paris’e gider.

 

En büyük özlemi Amed Newroz’u

 

En büyük özlemi Amed’i görmek ve Amed Newrozu'na katılmak olan Leyla Şaylemez, hasret kaldığı toprakların özgürleşmesi için kısacık ömrüne kocaman bir direniş sığdırır. Leyla Şaylemez’in babası ise kızını, “Adının hakkını verdi” sözleriyle anlatırken, Leyla Şaylemez, Kürt kadın hareketinin öncü isimlerinden biri olarak hâlâ anılıyor. Onun mücadelesi, Kürt kadınların sadece ulusal özgürlük için değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği için verdiği mücadelede önemli bir ilham kaynağı olur.