8 Mart'a doğru: Direniş ruhu ile özgürlüğe adım adım

  • 09:01 1 Mart 2023
  • Dosya
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Bu yılki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü hem depremzede kadınlarla dayanışarak hem de İstanbul’da gerçekleşecek olan Feminist Gece Yürüyüşü’nü isyan ile karşılayacaklarını söyleyen kadın örgütleri, “Yalnız değilsin, birlikteyiz” sloganını haykıracak.
 
Erkek egemen sistemlere karşı her dönem süren, ancak 1857 direnişine dönük katliamla yeni bir boyuta evirilen kadınların varlık mücadelesi bugüne dek uzandı. Coğrafyalar değişse de erkek egemen sistemin kadınlara bakışının aynı olduğuna tanıklık edilen 21’inci yüzyılda kadınlar, sınırları da aşarak direnişlerini “Jin jiyan azadî” sloganı etrafında örgütlüyor. Kurdistan’da da kadınlar “Dem Dema Jin jîyan Azadiyê ye” diyerek bu örgütlülüğe dikkat çekiyor.
 
Mereş merkezli depremlerin ardından kadınlar, acının ve yıkımın gölgesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne hazırlanıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kadınlar,  kadın katliamlarına, savaşa, talana, haksızlığa karşı kadınlar kendi sözlerini söylemek ve bu düzeni kabul etmediklerini dile getirmek için coşku ve isyan ile 8 Mart’a gidiyor. Bu yıl kadınlar öncelikle depremden etkilenen 11 şehir başta olmak üzere birçok alanda bir araya gelerek mücadele alanı olan sokaklarda seslerini yükseltecek. İstanbul’da da kadınlar 8 Mart'ı hem depremzede kadınlarla bir araya gelerek dayanışmayı büyütmek hem de Feminist Gece Yürüyüşü’nde seslerini yükseltmek üzere hazırlıklarını gerçekleştiriyor.
 
Bu yılki 8 Mart’a nasıl bir ruh hazırlandıklarına dair görüşlerini paylaşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, Kampüs Cadıları, Özgür Genç Kadın üyeleri acılarını öfkeye ve direnişe çevirerek alanlarda olacaklarını söyledi.
 
‘Ahlaki-politik toplum umudumuz yeniden yeşerdi’
 
Kadınların gündeminin deprem olduğunu söyleyen HDP Gençlik Meclisi Üyesi Rojin Değirmenci, her olayda olduğu gibi depremle birlikte ortaya çıkan dayanışmanın da kadınlar öncülüğünde gerçekleştirildiğini belirtti. Rojin, “Toplumsal dayanışmanın arttığı, halkın kendi imkanlarıyla yaralarını sarmaya çalışması ve bu dayanışmaya kadınların öncülük ediyor olması ahlaki-politik toplum yaratma mücadelemizde inancımızı ve umudumuzu yeniden yeşertti. Bu umut ve inançla 8 Mart’ı karşılıyor ve dayanışma duygusuyla 8 Mart’a hazırlanıyoruz. Bu 8 Mart’ta her zamankinden daha fazla yaşam hakkımızı haykıracağız. Yaşanan depremle beraber iktidar için sadece kadınların hayatının değil tüm toplum yaşamının önemsiz olduğunu bir kez daha gördük. İnsan yaşamını ucuzlaştıran ve köle toplum yaratmak isteyen sisteme karşı yaşam hakkını ve özgürlük talebimizi haykıracağız” dedi. 
 
‘Tecrit derinleştikçe özgürlük alanları daralıyor’
 
Yaşamın her alanında şiddete, tacize, tecavüze maruz kalan kadınlara yalnız olmadıklarını bir kez daha hatırlatmak için 8 Mart’ı “Yalnız değilsin, birlikteyiz” sloganıyla karşıladıklarını dile getiren Rojin, “5 Mart’ta Kadıköy iskelesindeyiz 8 Mart’ta Feminist Gece Yürüyüşü’ndeyiz. Aynı zamanda 8 Mart’ta deprem bölgelerinde mor TIR’larla kadınlarla temaslar kurularak ihtiyaçları giderilecek” ifadelerini kullandı. Rojin, kadınların her zaman olduğu gibi 8 Mart’ta da derinleşen savaş ve tecrit politikalarına karşı sesini yükselteceğinin altını çizerek, “Tecrit ve savaş politikasından en çok etkilenen kadınlardır. Tecrit derinleştikçe özgürlük alanları daralıyor, erk sistem güçleniyor ve savaş derinleşiyor. Savaş derinleştikçe kadın bedenini bir savaş alanı olarak görme anlayışı da ortaya çıkıyor. İpek Er’in tecavüze uğraması ve intihara sürüklenmesi bunun bir örneğidir. Tüm bu politikaların en çok etkileneni kadınlar, bu politikalara karşı en çok mücadele edecek olan kesimdir. Kadınlar tecride karşı her zaman alanda olacak. Tecride karşı özgürlüğü, savaş siyasetine karşı barışı savunacak” şeklinde konuştu.
 
‘2023 yılı kadınların ve halkların özgürlük yılıdır’
 
Kadın mücadelesinin tüm dünyaya yayıldığını vurgulayan Rojin, İran'da kadınların öncülüğünde “Jin jiyan azadî” sloganıyla başlayan direnişin bir halk isyanına dönüştüğünü hatırlattı. Rojin, şunları kaydetti: “Tüm dünyada erk sistem kendini daha fazla güçlendirmek için türlü türlü politikalar üretirken kadınların alanları terk etmemesi ve ‘Jin jiyan azadî’ sloganını haykırması kadınların özgürlükte ne kadar ısrarcı ve kararlı olduğunu bir kez daha kanıtladı. 2023 yılı Rojhilat kadınları tarafından yakılan özgürlük ateşinin harlandığı yıl olacak. 2023 yılı kadınların ve halkların özgürlük yılıdır.”
 
Direniş ruhu…
 
Yaşanan depremde onlarca insanın yaşamını yitirdiğini ve çok fazla insanın hala enkaz altında olduğunu kaydeden Özgür Genç Kadın üyesi Sinem Çelebi, depremin değil devletin ihmallerinin insanları katlettiğine vurgu yaptı. Sinem, “Sorumlu olan devletin kendisidir. Katliamın sorumlusunu teşhir ettiğimiz ve depremzedelerle dayanışmayı büyüteceğimiz bir 8 Mart’ı karşılıyoruz. 8 Mart’ı her sene dayanışmanın bir günü olarak karşılıyoruz. 8 Mart dayanışma ve mücadele günüdür. Kadınların sokakları, meydanları, iş yerlerini, bulundukları her alanı zapt ettikleri ve direniş alanına çevirdikleri bir gündür. Depreme çok yakın bir zamanda 8 Mart’ı karşılıyoruz” sözlerini kullandı. 2023 yılında kadın özgürlük mücadelesinin her geçen gün büyüdüğünün altını çizen Sinem, “Saldırılar arttıkça kadın özgürlük mücadelesi de giderek büyüdü ve kadınlar birbirine kenetlendi. 8 Mart bir direniş günü onun için direniş ruhu ile karşılayacağız” ifadelerine yer verdi.
 
‘Kadından kadına dayanışmayı büyütüyoruz’ şiarı
 
Sinem, depremden en çok etkilenen kişilerin kadınlar ve çocuklar olduğunu belirtirken, kadınların en temel ihtiyacını dahi karşılamakta zorlandığı paylaştı. Bu sene 8 Mart’ı Özgür Genç Kadın olarak “Kadından kadına dayanışmayı büyütüyoruz” şiarıyla karşılayacaklarını ve deprem bölgelerine gideceklerini aktaran Sinem, “2 Mart’ta yola çıkıyoruz ve Hatay’a gideceğiz. Topladığımız yardımlarla orada bulunacağız ve kadınlarla dayanışmayı büyüteceğiz. Bunun yanında 8 Mart’a giderken çeşitli taleplerimiz var. Deprem bölgesinde OHAL kalksın ve afet bölgesi ilan edilsin, önü kesilen yardımlar ulaştırılsın, kadınların sağlığa erişimi sağlansın, hastaneler kurulsun gibi çeşitli taleplerimiz var. Bunların çoğunu sosyal medyadan duyurduk” dedi.
 
Kadınlar 8 Mart’ta deprem bölgesinde
 
Deprem bölgesindeki halkın “Devlet nerede” diyerek isyan ettiğini anımsatan Sinem, devletin 8 Mart’ta ortaya çıkacağını söyledi. Depremzedelerin yanında olmayan devletin 8 Mart’ta kadınların karşısında olacağına değinen Sinem, “8 Mart’ı depremde katledilen kadınlara atfediyoruz. 8 Mart’a giderken ki haftayı kadından kadına dayanışmayı büyütme haftası ilan ettik. Kadınlarla dayanışmayı büyüteceğiz. 2 Mart’ta bütün kadınları bizimle beraber Antakya’ya çağırıyoruz. Antakya’da çeşitli atölyeler yapacağız, kadın sağlığı üzerine konuşacağız. Aynı zamanda bir kısmımız deprem bölgesine giderken bir kısmımızda kentlerde aynı ruhla 8 Mart’ı karşılayacak” şeklinde konuştu. Sinem, ayrıca 5 Mart’ta Kadıköy’de gerçekleşecek olan kadın buluşmasına da çağrı yaptı.
 
‘İktidarı def etmek gerektiğini haykıracağız’
 
Kampüs Cadıları üyesi Gizem Karaca ise hem depremi hem de sonrasına işaret ederek, “Devlet toplum katliamı gerçekleştirmiş oldu” sözleriyle süreci özetledi. Gizem, bütün bunların gölgesinde 8 Mart’ın karşılandığını belirterek “Depremden önce farklı bir hazırlık süreci içerisindeydik. Şiarımız da ‘Özgürlüğü seç isyana katıl’dı ama şimdi farklı bir noktadayız. 20 yılda kadınların katledilmesinin suç ortağı olan iktidarı def etmek gerektiğini haykıracağımız bir 8 Mart olacak. Kaybettiklerimizi andığımız, yasta olduğumuz ama öfkemizi örgütleyerek sokakta olacağımız bir 8 Mart olacak” sözlerine dikkat çekti.
 
‘Talep etmeyeceğiz söz vereceğiz’
 
Kadına yönelik şiddetin her alanda devam ettiğine dikkat çeken Gizem, deprem bölgesinde de kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların dezavantajlı konumda olduğunun altını çizdi. Gizem, şöyle konuştu: “Oradaki kadın dayanışmasını güçlendirmek ve kadınlar için güvenli alan oluşturmak talebimiz. Talep edilecek bir devlet olmadığı açık bir şekilde ortada olduğu için talepten ziyade birbirimize vereceğimiz sözler olacak. Daha eşit, özgür, güvenli bir ülkeyi birlikte kuracağımız ve yeniyi birlikte inşa edebilecek gücü barındırdığımızı haykıracağız. Örgütlü olduğumuz sürece yeniyi inşa edebilecek gücümüzün olduğunu gördük ve gösterdik. Hem soracağımız hesabın hem de yeniyi kuracağımız gücün bir yansıması olacak 8 Mart.”
 
Yarın: Çalışarak eril zihniyete meydan okuyorlar!