Öz savunma, örgütlülük ve mücadele ile 25 Kasım’a (5)

  • 09:01 5 Kasım 2024
  • Dosya
 
Ekonomik alanda nasıl bir öz savunma?
 
HABER MERKEZİ - Kadınların kendilerine yönelik her türlü baskı ve şiddete karşı mücadelesinde, ekonomik alandaki örgütlenmeyi öz savunmanın önemli bir ayağı olarak ele alan Kürt Kadın Hareketi, önemli bir perspektif ortaya koyuyor.
 
Kadınların şiddete ve katliamlara karşı öz savunma çizgisini, yöntemlerini ve hangi alanlarda ihtiyaç olduğuna ilişkin tartışmalar son yıllarda gündemdeki en önemli konulardan biri. Kürt Kadın Hareketi’nin bu konudaki tartışmaları oldukça güncel. Öz savunmanın toplumsal yaşamın her alanında bir ihtiyaç ve olmazsa olmaz olduğuna ilişkin Kürt Kadın Hareketi’nin geliştirdiği tartışma ve perspektifte ekonomik alandaki öz savunma oldukça çarpıcı bir yer tutuyor.
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne doğru ilerlerken, Kürt Kadın Hareketi’nin öz savunma tartışmalarının ekonomik boyutunu derlememizin bu bölümünde ele aldık.
 
Ekonomi güçlü bir örgütlülük ve öz savunmayı içerir
 
Kadının kendi öz savunmasını örgütleyebileceği diğer önemli bir alan ise ekonomik alandır. Demokratik özerklik çerçevesinde kadının kendisini güçlü bir perspektife ve uygulamaya kavuşturması gereken bir alan olarak ekonomi, güçlü bir örgütlülük ve öz savunmayı gerektiriyor. Kadın açısından hem büyük bir mücadele zemini hem de büyük bir özgürlük alanı olarak ekonominin her şeyden önce toplumsal bir alan olarak geliştirilmesi hayati bir öneme sahiptir.
 
Kapitalist ekonomiye karşı yerelde gelişim ve tutum almak
 
Kapitalizmin neredeyse Kürdistan’ı yeniden işgal ettiği bir alan olan ekonominin, tarım köy yapısını, küçük işletmeleri ve yerel girişimlerini dağıtarak tekelci pazarlar oluşturma; bunun için dev market zincirlerinden fiyatlarla oynayarak hakimiyet kurma politikalarına karşı güçlü bir toplumsal tavrın geliştirilmesi gerekmektedir. Kendine yeterli yerel pazarları esas alan organik tarım ürünlerinin satışı, halkın tekelci işletme ve pazarlara fiili tavır alarak bu tür girişimleri ve satışları boykot eden bir kültürün bilinçli bir şekilde geliştirilmesi; ayrıca dışarıdan gelen hormonlu gıdaların mahallelere ve kentlere sokulmamasını sağlamak gibi çok kapsamlı bir mücadele alanı ortaya çıkmaktadır. Bu konuda yerel düzeylerde lokal planlamalar yapmak, hedefler koymak ve kapsamlı eylem planları oluşturmak önemlidir. Her türlü tekele karşı duruş sergilemek ekonomik anlamda oldukça değerlidir.
 
Dünyada da örneği var
 
Bu konuda örnek teşkil edebilecek bazı mücadele deneyimleri mevcuttur. Örneğin, yıllardır Kuzey Chiapas’ta Tumbala Belediyesi’nde bir grup yerli çiftçinin Zapatistaların ve diğer toplumsal organizasyonların destek sunduğu bir projesi vardır. Devletin iktidar tekelini güçlendirmek amacıyla başlattığı büyük çaplı kalkınma projesine karşı yerel çiftçiler, “Uçakla bombayla savaşılmıyor ama yine de soğuk savaş… Bu, düşük fiyatların savaşı, bizi öldürüyor ama savaşmaya devam edeceğiz. Kendimizi savunmak için kendi planlarımızı kendimiz yaratmak zorundayız” diyerek yerel ekonomiyi korumanın büyük direnişini göstermektedir. Yerel halkın ekonomisini çökertmek ve küresel tekellerin egemenliğini sağlamak amacı güden bu projeye karşı yerel çiftçiler direnmektedir.
 
Bilinçli ekonomik tutum öz savunmadır
 
Bu bağlamda, devlet eliyle geliştirilen büyük ekonomik yatırımlar ve tekelci işletmeler karşısında yerel, küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek; toplumsal inisiyatif olarak bilinçli ve tercihli ekonomik tavır ve tutum geliştirmek önemli bir öz savunma konusudur. Devletin tüm yatırım ve kalkınma projelerine – en basitinden bir baz istasyonu dahi olsa – kuşkuyla yaklaşmak, altında yatan iktidar hedeflerini görmek ve bu konuda bilinçlenmek; ekonomik bir mücadele içerisine girmek öz savunma kapsamında değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda kooperatif örgütlenmelerine gitmek, kolektif girişimciliği geliştirmek, komünal grup girişimlerini kendi alanında ilerletmeyi hedeflemek gereklidir.
 
Planlı hedefli yaklaşım
 
Kadının bu konudaki örgütlülüğü ve girişimi, planlı ve hedefli bir yaklaşım sergilemesi; hem sağlık hem de eğitim konularında olduğu gibi, anti-tekel ve anti-kapitalist bir duruşun gelişeceği ve yayılacağı önemli bir alan haline gelecektir. Bu doğrultuda ekonomik alanda kapsamlı öz savunma örgütlenmelerine ihtiyaç duyulmaktadır.
 
Yarın: Eril yapılanmayı reddetmek