HABER MERKEZİ -   İngiltere’de kadın katliamları ile kadın ve çocuğa yönelik şiddet, “salgın” olarak nitelendirilirken, yapılan araştırmalara göre, katliam ve cinsel suçlarda fail polislerin cezalandırılmasında yasaların yetersizliğine dikkat çekildi. 

 

İngiltere’nin başkenti Londra’da son dönemde meydana gelen kadın katliamları, ülke genelinde de tepkilere neden oldu. BBC Türkçe’de yer alan habere göre, İngiltere’de kadına yönelik “şiddet salgını” yaşandığı uyarıları dikkat çekmeye başladı. 

 

‘Kadın düşmanlığı cezai suç kapsamına alınmalı’

 

Tartışmalara yol açan olaylardan biri başkent Londra’da yaşandı. Eylül ayında bir arkadaşıyla buluşmaya giden 28 yaşındaki öğretmen Sabina Nessa parkta katledildi. Belediye başkanı Sadiq Khan, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti, “salgın” olarak nitelendirdi. Ve “kadın düşmanlığının” cezai suç kapsamına alınması gerektiğini söyledi. 

 

Polisten tecavüz ve katliam 

 

Bu durum, Londra’da son dönemde kadın katliamlarından sadece biriydi. Geçtiğimiz Mart ayında 33 yaşındaki Sarah Everard, bir polis tarafından sahte bir suçlamayla kelepçelenmiş, kaçırılmış, tecavüze uğramış ve katledilmişti. Polis, ömür boyu hapis cezasına çarptırılsa da bu olay, İngiltere’deki polis teşkilatı içinde kadına yönelik şiddete eğilimli polis hakkında gereken önlemlerin alınmadığı eleştirilerini gündeme getirdi, aynı zamanda kamuoyunda da polislere dair tartışmalara yol açtı. 

 

163 polisten 38’i tutuklandı

 

İngiliz ‘i’ gazetesinin, 1 Ocak 2010-31 Mayıs 2021 tarihleri arasında kadına ve çocuğa yönelik suçlara ilişkin yaptığı araştırmanın sonucunu duyurduğu habere göre, son 11 yılda Londra Emniyet Teşkilatı’nda görevli 450’den fazla yetkili hakkında görevini cinsel istismar amaçlı kötüye kullandığı iddia ediliyor. Bu iddiaların yöneltildiği yetkililerden sadece 83’ünün görevine son verildi. Bu dönemde Londra Emniyet Teşkilatı’ndan 163 polis, cinsel suçlardan gözaltına alındı. 38’i mahkemeye çıkıp suçlu bulundu. 

 

İddialar arasında cinsel taciz, tecavüz, cinsel istismar için görevini kötüye kullanma suçları yer alıyor. 

 

Times gazetesinin haberine göre, İngiltere'de polislere yönelik kadına şiddet iddiaları cinsel taciz ve tecavüzle sınırlı değil. Gazete, 2009'dan bu yana en az 15 görevdeki veya eski polisin kadın katliamlarından dolayı suçlu bulunduklarını yazdı.

 

2019’da 207 kadın katledildi 

 

İngiltere'de kadın katliamlarını takip eden Femicide Census (Kadın Cinayetleri Sayımı) platformu, polis teşkilatında çalışan erkeklerin yer aldığı vakaların çoğunun aile içi şiddet olduğunu ortaya koydu. Ülkenin geneline bakıldığında ağır bir tablo ortaya çıkıyor. Mart 2019'dan Mart 2020'ye kadar, Büyük Britanya'da (İngiltere, İskoçya ve Galler) toplam 207 kadın katledildi. Bu, yaklaşık dört katliamdan birinin kadın olduğu anlamına geliyor. Bir önceki yıl ise 241 kadın katledildi. Bu da, son on yılın en yüksek rakamıydı.

 

Femicide Census'un verilerine göre, 2018'e kadar geçen 10 yılda, bin 425 kadın erkekler tarafından katledildi. Bu, ülkede ortalama her 3 günde 1 kadının erkekler tarafından  katledildiği anlamına geliyor.

 

‘Kadınlar bu şekilde yaşamak zorunda olmamalı’

 

İngiltere ve Galler'de aile içi şiddetle mücadeleden sorumlu yetkili Nicole Jacobs, kadına yönelik şiddeti "salgın" olarak nitelendirenlerden. İngiltere'de aile içi şiddete karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşu Women's Aid'in başkanı Farah Nazeer de bu tanımlamaya katıldığını söylüyor. Farah, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Kadınların eve güvenli bir şekilde döndüklerini yakınlarına haber vermek zorunda hissetmeleri kültürümüzde yaygın bir durum. Bu aslında 'Hâlâ hayattayım' demek oluyor. Kadınlar hayatlarını bu şekilde yaşamak zorunda olmamalı. Bir salgın var ama aynı oranda bu salgını ciddiye almakta, önceliklendirmekte de başarısızlık söz konusu."

 

Kadın katliamlarda fail tanıdık

 

Son on yılda, İngiltere ve Galler'de 4 bin 493 erkek ve 2 bin 75 kadın (yüzde31) katledildi.10 failden en az dokuzu erkekti. Kadınların yaklaşık yüzde 57'si tanıdıkları biri tarafından, genellikle de partnerleri veya eski partnerleri tarafından katledildi. Erkeklerde ise bu oran yüzde 39. Diğerleri ya tanımadıkları kişiler tarafından katledildi, kadınlarda bu oran yüzde 13, erkeklerde yüzde 30, ya da herhangi bir şüpheli bulunamadı. Kadınların yüzde 70'inden fazlası kendi evlerinde katledildi. Bu oran, erkeklerin iki katı.

 

Tecavüz faillerinin yüzde 98’i erkek

 

Ulusal İstatistik Kurumu'nun (ONS) Mart 2019-Mart 2020 tarihli raporunda, 4,9 milyon kadının hayatlarında en az bir kez cinsel saldırıya uğradıkları tahmin ediliyor. Bu kadınların 1,4 milyonu ya tecavüze uğradı ya da tecavüz girişimiyle karşı karşıya kaldı. Rapora göre yaklaşık 989 bin erkek cinsel saldırıya uğradı. Bu kişilerden, 87 bini tecavüze ya da tecavüz girişimine maruz kaldı. Toplamda,  tecavüz faillerinin yüzde 98,5'inin erkek olduğu belirlendi.

 

Çocuk yaşlarda ısrarlı takibe maruz kalmada artış 

 

Cinsel saldırıya maruz bırakılanların çoğu ise 16-24 yaşları arasındaki kadın ve çocuklardan oluşuyor. Her 10 kadın ya da çocuktan biri geçtiğimiz yıl cinsel saldırıya uğradı. 40 kadından 1'i geçen yıl tecavüze uğradığını söyledi. 5 kadından 1'i, 16 yaşından itibaren ısrarlı takibe maruz kaldığını söylüyor. Bu oran, erkeklerin iki katı kadar. Tahminler, İngiltere ve Galler Suç Anketi'ne dayanıyor. Bu araştırma için binlerce kişiyle görüşülüyor ve polise bildirilmeyenleri de içermesi nedeniyle suç oranlarını ölçmenin en iyi yolu olarak görülüyor.

 

Cinsel suçların çoğu cezasız kalıyor

 

Cinsel suçların büyük çoğunluğu cezasız kalıyor hatta pek çok cinsel suç polise bildirilmiyor bile. İngiltere ve Galler Suç Anketi, geçen yıl içinde 144 bini kadın 151 bin kişinin tecavüz veya tecavüz girişimine uğradığını gösteriyor. Ancak geçen yıl polise sadece 59 bin tecavüz bildirildi. Aynı yıl, sadece bin 439 kişi tecavüzden hüküm giydi. Bu, 2014-2015'te rakamların açıklanmaya başlamasından bu yana görülen en düşük rakamdı.

 

Kadınların 3’te 1’i tecavüze uğradığını söylemiyor

 

İngiltere ve Galler Suç Anketi'ne göre, kadınların neredeyse 3'te 1'i tecavüze veya tecavüz girişimine uğradığını kimseye söylemiyor. 6 kişiden 1'inden daha azı polise ihbar ediyor. Bu oran, 25 yaşın altındaki kadınlar söz konusu olduğunda her 10 kadından 1'ine düşüyor. Polise bildirmemenin en yaygın nedenlerinin başında utanç duygusu, polisin yardım edemeyeceği ya da kendilerine inanmayacağı düşüncesi geliyor.

 

Her 10 kadından 7’si cinsel tacize uğradı

 

Resmi istatistiklerde, kaç kadının cinsel tacize uğradığına dair veriler yer almıyor. Ancak, anketler sorunun yaygın olduğunu gösteriyor. BM Kadın için internet üzerinden anket yapan YouGov'un yakın tarihli bir araştırması, her 10 kadından 7'sinin toplum içinde bir tür cinsel tacize maruz kaldığını ortaya koydu. Bu oran genç kadınlar arasında yaklaşık 10'da 9'du. 

 

Anketin bulgularına göre; 

 

*Kadınların yarısından fazlasına sözlü tacizde bulunuldu, 

 

*10 kişiden 4'ü elle ya da istenmeyen başka bir şekilde dokunmayla karşı karşıya kaldı, 

 

*Kadınların 3'te 1'i takip edildi,

 

*5'te 1'i teşhircilikle karşı karşıya kaldı.

 

2016'da yapılan bir başka YouGov anketi, kadınların yarısının işyerinde, fiziksel tacize uğradığını ortaya koydu.

 

Aile içi istismar ne kadar yaygın?

 

Geçen yıl İngiltere ve Galler'de 1,6 milyon kadının aile içi şiddet mağduru olduğu tahmin ediliyor. Erkeklerde ise bu sayı 757 bin. Bu rakamlar, fiziksel, duygusal ve ekonomik istismar dahil olmak üzere her türlü istismarı içeriyor. Geçen yılın Mart ayında sokağa çıkma kısıtlamalarının başlamasından sonra aile içi şiddette artış görüldü. Nisan ve Eylül ayları arasında İngiltere ve Galler'de hem erkeklere hem de kadınlara karşı 444 bin aile içi istismarla ilgili suç işlendi. Bu neredeyse kaydedilen her beş suçtan biriydi.