Belediye tarafından bayıltılarak götürülen hayvanlar nerede?
- 09:36 13 Ağustos 2021
- Ekoloji
Şehriban Aslan
DİYARBAKIR - PAYADER gönüllüsü olarak sokak hayvanlarının ihtiyaçlarını üstlenen Sedriye Can, 500 Evler TOKİ mevkiinde kısırlaştırdıkları 20’ye yakın hayvanın belediye tarafından bayıltılarak toplandığını ve hayvanların nereye götürüldüğünü bilmediklerini söyledi.
Diyarbakır’da 2020 yılı Ağustos ayında sokakta kalan hayvanların ihtiyaçlarını gidermek için Patili Yaşam Derneği (PAYADER) kuruldu. Derneğin kurulmasına Filiz Kaya öncülük ederken, şimdilerde Sedriye Can, eşi Mehmet Can ve gönüllü üyeler ile derneğin çalışmaları devam ediyor. Dernek sokak hayvanlarını koruma, besleme, tedavi ve özellikle kısırlaştırma çalışmaları yapıyor.
‘Çocuklara hayvan sevgisi aşıladık’
500 Evler TOKİ’ler mevkiinde 2 yıldır eşiyle birlikte besleme yaptığını belirten Sedriye, “2020 Aralık ayında besleme yaptığımız anne köpek ve yavrularına çocukların kesici aletlerle işkence yaptığına şahit olduk. Polis çağırdık, netice alamayınca PAYADER’i aradım. Filiz Hanım o zaman Diyarbakır’daydı kendisi gönüllü arkadaşlarıyla birlikte alana geldiler, orada yaşayan yurttaşları uyardı ve bilgilendirdi. Anne köpek ve 13 yavru dernek evinde 8 ay kaldı ve kısırlaştırıldı. Şimdi Park 75’te derneğin diğer kurtarılmış, kısırlaşmış ve aşılanmış köpekleriyle kalıyor” dedi.
‘Çocuklarla köpekler arasında bağ kurmayı başardık’
Çocukların köpeklere ciddi işkencelerde bulunduğuna dikkat çeken Sedriye, bunun için büyük mücadele verdiklerini ifade etti. Sedriye çocuklara kızarak bu durumun düzelmeyeceğini anladıklarını söyleyerek, “Çocuklara hayvan sevgisi aşılayalım ve kazanalım dedik. Çünkü o bölgede büyükler köpek dövüştürüyor ve çocuklar da bunu görüp doğal olarak taklit ediyordu. Hepsine sevgiyle yaklaştık elimiz boş gitmemeye çalıştık ve her defasında mutlu oldukları şeylerle gittik. Mamaları çocuklara verdik. Köpeklere versin, sorumluluk almayı bilsinler istedik. Böylece çocukların bağ kurmasını sağladık. Onlar da köpeklere sahip çıkıp dış etkenlerden korumaya başladı” sözleriyle yaşadıkları süreci anlattı.
‘Sokak hayvanı sorunu yok işini yapmayan belediye var’
Sedriye, hayvanları kısırlaştırmak için dernek evinin kapasitesinin az kaldığını ve Kayapınar Kaymakamı Ünal Koç’tan arazi talep ettiklerini belirtti. Kaymakamın kendilerine bu konuda yardımcı olmayacağını söylediğini aktaran Sedriye, “Kısırlaştırma olmazsa sokak hayvanı sorunu çözülmez. Çünkü kısırlaştırma sonrası on gün dernek evinde misafir ediyoruz her gün antibiyotik tedavisi oluyor ve yarası temizleniyor ama uyuz veya mantarlı olunca bu süreç uzuyor 10 ayı bile buluyor. Bizler de dernek olarak Ünal Bey ile iletişime geçtik ve arazi talebinde bulunduk. Ünal Bey boş arazi olmadığını Büyükşehir Belediyesinden yardım talep edeceklerini söyledi ama ne yazık ki sonuç yok. Bize sorarsanız bizce sokak hayvanı sorunu yok işini yapmayan belediye var” şeklinde konuştu.
‘Köpekler toplandı’
Sedriye, geçtiğimiz günlerde kendilerine TOKİ’de yaşayan çocukların orada bulunan köpeklerin Kayapınar Belediyesi yetkilileri tarafından uyuşturularak götürüldüğü bilgisinin geldiğini kaydetti.
Bizim de görüştüğümüz çocuklar belediye ekiplerinin 3 araçla geldiğini, iğne yaparak dernekte kısırlaştırılmış ve aşılanmış köpekleri topladıklarını, toplama sırasında yavruların ağlayarak canları acıyarak toplandığını kaydetti.
‘Yavrular aynı kafesteydi’
Toplanan 15 hayvanın akıbetini öğrenmek için gittiği barınakta yaşadıklarını anlatan Sedriye, şunları söyledi: “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı barınağa gittim, hiç kimse yoktu. Yavru köpekler aynı kafeste ve bu onlar için çok tehlikeli bir durumdur. Özellikle de yemek yerken birbirlerine zarar verebilirler. Orada hasta olup su içemeyen hayvanlar var. Nedeni ise önüne konulan su kabının büyük olmasıydı. Fakat hiçbir şekilde müdahale edilmemişti. Bir diğer nokta ise geçici barınağın içme suyu arıtma tesisi var, oranın arkasında bulunuyor. Orada çok sayıda köpek vardı. Hepsi çok ama çok açtı, iki kova mama döktüm ama doymadılar bile. Hatta yavru bir köpek uyuz olmuş vücudunda büyük büyük yaralar vardı.”
‘Zabıtalarla beni zorla çıkarmaya çalıştılar’
Barınakta çalışan veteriner hekime 15 köpeğin nerede olduğunu sorduğunu ve kendisine sadece iki köpeğin getirildiğinin aktarıldığını dile getiren Sedriye, “Ayrıca veteriner hekim bana, ‘Size açıklama yapmak zorunda değiliz. Gidin bizim üstümüze sorun. Çok zor şartlarda çalışıyoruz’ dedi. İlk ağızdan bilgi alabilecekken neden gidip vali veya belediye başkanına soruyorum? Ben bunları deyince zabıta ekibini çağırıp beni dışarıya atacaklarını söylediler. Bunun üzerine vicdansız olduklarını, hayırlarına bu işi yapmadıklarını, kimsenin onları zorla burada tutmadığını ve görevlerini yapmak zorunda olduğunu belirttim” dedi.