İZMİR - Akbelen Ormanlarına yarın ikinci bilirkişi keşfinin yapılacağını aktaran yaşam savunucusu Nejla Işık, Limak Enerji ortaklı termik santral işletmesinin müdürü Serkan Dinç’in kamuoyu ve yargıyı etkilemeye çalıştığı için hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. 

 

Akbelen Ormanlarının altındaki kömürü çıkarmak amacıyla usulsüz şekilde işletme izni verilen Yeniköy Kemerköy Termik Santrallerine karşı hukuk mücadelesi ve nöbet eylemi 200 günü aşkın süredir devam ediyor. IC İÇTAŞ Enerji ve LİMAK Enerji ortaklığı ile kurulan şirketin müdürü Serkan Dinç’in 2 Şubat’ta basına verdiği demeç yaşam savunucularının tepkisine neden olmuştu. 

 

Serkan Dinç 2 Şubat’ta verdiği demeçte “Bugün kömürümüz var ancak yürütmeyi durdurma kararının devamı arzda sıkıntı yaratacak. Yedi-sekiz ay içinde bunun sonuçlarını yaşayabiliriz. İzmir, Muğla ve Aydın başta olmak üzere bu durum tüm Türkiye’yi etkileyebilir. Barajlardaki su seviyesinin de düşük olması da bu riski artırıyor. İthal kömürdeki fiyat artışını da düşünürsek, güvenilir yerli kaynağı kaybetmeyi millet olarak istemeyiz” ifadelerini kullanmıştı. 

 

Muğla 1. İdare Mahkemesi’nin 11 Ağustos 2021 tarihindeki yürütmeyi durdurma kararı verdikten sonra süren dava için yeni bilirkişi incelemesi yapılacak. Yaşam savunucusu Nejla Işık, duruma tepki gösterdi.

 

‘Serkan Dinç kamuoyunu ve yargıyı manipüle etmeye çalışıyor’

 

Serkan Dinç’in açıklamaları ile kamuoyunu manipüle etmeye çalıştığına dikkat çeken Nejla, “İkizköy’ün altında 7-8 aylık kömür kaldığı ve Akbelen’i almazsa İzmir Aydın ve Muğla’daki elektrik kesintilerinin olacağından bahsediyor. Böyle bir şey yok. Biz Türkiye’deki elektriğin bir yerden toplandığını ve buradan Türkiye’ye dağıldığını biliyoruz. Kendi şirketinin yüzde 50’nin üzerinde elektrik ürettiğinden bahsediyor. Oysa yüzde 2 bile değil” diye belirtti.

 

Şirket köylünün toprağı üzerinden zenginleştiğiyle övünüyor

 

Serkan Dinç’in sözleşme yaptıktan sonra fidan diktiğini iddia ettiğini belirten Nejla,  İkizköy Mevkii Işıkdere Mahallesi'nde köylünün zeytin yasasını bilmediğini ve Serkan’ın da bundan faydalanarak 20 binden fazla zeytin ağacını 2017 yılında kamulaştırarak katlettiğini anımsattı. Nejla, “O tarihten sonra şirketin 450 bin ağaç dikmesi ve tonlarca zeytinyağı satmasıyla övündü. Biz de diyoruz ki, sen köylüyü fakirleştirdikten sonra köylünün elindeki zeytin ağacını katlettirdikten sonra ne kadar zeytin üretirsen üret bizim için anlamı yok. Köylü ne yiyor ne içiyor? Buradaki köylü kestiği ağacı yakamıyor bile. Çiçek yağı kullanmak zorunda kaldık. O kadar  inciten şey var utanmadan bir de zeytinyağı satmakla övünüyor” ifadelerini kullandı. 

 

Serkan Dinç hakkında suç duyurusunda bulunuldu

 

Serkan Dinç hakkında “yargıyı etkilemeye çalışmak” suçu ile Milas Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Nejla, “Üç yıldır 780 dönümlük Akbelen Ormanlarına gözlerini diktiler. 35 bin zeytin ağacımıza gözünü diktiler, üç yıldır buna karşı mücadele veriyoruz. Kamulaştırılan yerleri bile köylü kestiremiyor. Parasını ödemiş kendisi kesemediği için köylüden istiyor. Köylü de farkında olduğu için yanaşmıyor” diye belirtti. 

 

Doğa ile dost enerji kaynakları kullanılabilmeli

 

Enerji dağıtılırken yetersiz altyapı ve ihtiyaçtan fazla tüketim nedeniyle ürünlerin zayi edildiğini ifade eden Nejla, “Herkes tüketimine dikkat etse. Ağacımız toprağımız suyumuz gitmesin. Biz gerekirse mum ışığında duralım. Ormanlar olmazsa barajlar nasıl dolacak? Enerji kaynakları doğaya zarar vermeden kullanılmalı. Bunu o büyük fabrikalar da diyebilmeli” şeklinde konuştu.

 

8 Şubattaki keşif için yurttaşlara çağrı

 

Yaşamı savunan yurttaşları keşif için desteğe çağıran Nejla, “Biz burada bu kadar gün direnebiliyorsak onların da verdiği destekle buradayız, inançlıyız güçlüyüz kazanacağız. Akbelen’e gelin dayanışalım” dedi.