Hayat pahalılığından şikayet eden Diyarbakırlılar: Beştepe halka ters dürbünle bakıyor
- 09:11 18 Ocak 2019
- Emek/Ekonomi
Gülistan Azak
DİYARBAKIR - Asgari ücretle nasıl geçindiklerini sorduğumuz kadınlar, hayat pahalılığı karşısında asgari ücretin eridiğini ve yoksulluk sınırının çok altında yaşadıklarını belirterek, “Beştepe halka ters dürbünle bakıyor herhalde. Gelsinler de bize reva gördükleri ücretle bir gün kendileri yaşamaya çalışsınlar da görelim” diye tepki gösterdi.
Yeni yıla ekonomik krizle giren Türkiye’de, motorlu taşıtlar vergisinden pasaport ücretlerine kadar birçok kaleme zam yapıldı. Motorlu taşıt vergisine yüzde 15,9 oranında artış yapılırken, alkollü içeceklerden alınan ÖTV de yüzde 13,48 oranında yükseltildi. 108 TL olan pasaport defteri bedeli 133 TL’ye çıkartılırken, 53 TL tutarındaki mobil telefon aboneliği özel iletişim vergisine de 12 TL zam yapıldı. Gazete, dergi ve elektronik gazetelerde yüzde 1 olan KDV ise 1 Ocak 2019 itibariyle yüzde 18’e yükseltildi. Marketlerde daha önce bedava olan plastik alışveriş poşetleri en az 25 kuruştan satılmaya başlandı. Düzenlemeye göre, plastik poşetleri ücretsiz veren satış noktalarına, kapalı satış alanının her metrekaresi için 10 TL idari para cezası kesilecek. Türk-İş, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının bin 941,16 TL olduğunu açıklarken, asgari ücret 2 bin 20 TL olarak belirlendi. Esnaf kepenk kapatma durumuna geldi, halkın alım gücü giderek düşüyor.
Diyarbakır’ın en işlek merkezlerinden Dağkapı Meydanı ve Ofis Sanat Sokağı’nda mikrofon uzattığımız yurttaşlar, asgari ücret ve yapılan zamlara “Beştepe halka ters dürbünle bakıyor” diyerek tepki gösterdi.
‘Geçinemiyoruz’
Yapılan zamların emekliye yetmediğini vurgulayan Naşide Gül, “SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklileri maaşlarına yüzde 10,19 maaş zammı uygulandı ama elde avuçta bir şey yok. Anne babamın vefatları nedeniyle kalan maaşı alıyorum. Bu maaşla ancak hastane masraflarımı karşılıyorum” dedi.
‘Ölmüşüz ağlayanımız yok’
“Bu yaşamak değil, ölmüşüz ağlayanımız yok” diyen Fatma Karaca, halkın geçim sıkıntısı nedeniyle ciddi sağlık sıkıntısı yaşadığına dikkat çekti. Ekonomik krizin aile içi sorunları da tetiklediğinin altını çizen Fatma, “Beştepe halka ters dürbünle bakıyor herhalde. Gelsinler de bize reva gördükleri ücretle bir gün de kendileri yaşamaya çalışsınlar bakalım” sözleriyle Hükümet’i eleştirdi.
‘Asgari ücret öğrencisi olan aileyi nasıl geçindirecek?’
Ailesinin geçimini asgari ücretle sağladığını ancak yetersiz oluşundan kaynaklı eğitimine yeterince destek veremediklerini ifade eden Buse Aydoğdu, şunları dile getirdi: “Dışarıda her şey ateş pahası. Bir kazak dahi bugün 100 TL’den aşağı değil. Eğitimim için harcadığım paralar zaten cabasıyken, bir kazağa 100 TL vermem imkansız hale geliyor. Henüz gelirim yok. Ailemden aldığım harçlıklarla idare ediyorum. Asgari ücretle bir kişi dahi zor geçiniyorken, öğrencisi olan bir aile hiç geçinemez hale geliyor.”
‘Birkaç kuruşla kandırdıklarını zannediyorlar’
Asgari ücret zammının yetersiz olduğunu ve Hükümet’in zammı sadece seçim yatırımı olarak kullandığını belirten Seda Duyan, “Bu halk ne alıyor ki ne yesin?” diye sordu. Seda, asgari ücretin hayat pahalılığından kaynaklı eridiğini ve bu nedenle halkın yoksulluk sınırının çok altında yaşadığını kaydederek, “Hükümet olmayan zammı halka varmışçasına göstermeye çalışıyor. Ortada zam filan yok. Elektrik faturası, su faturası, şu fatura bu fatura derken cebinde para kalmıyor. Hükümet ise hala zam yalanları ile halkı birkaç kuruşa kandırabileceğini zannediyor” ifadelerini kullandı.
‘Seçim oyunlarına alet etmeyin’
“Bu maaşla kim idare edebiliyor ki?” diye soran Şerife Şehirli, Hükümet’e “Bizleri seçim oyunlarına alet etmeyi bırak. Bizler aptal değiliz” diye seslendi.
Bahar Böçkün de, “Asgari ücretle geçinmeye çalışıyorum ama bu para ile geçinmenin imkanı yok” dedi.
‘Asgari ücret en az 3 bin TL olmalı’
Kadro bekleyen öğretmen adayı Kübra Sevilgen de, asgari ücretin yetersizliğinden kaynaklı sözleşmeli öğretmenlik yapmak istemediğini dile getirdi. Üniversite mezunlarının işsiz oluşlarına dikkat çeken Kübra, halkın ciddi geçim zorluğu çektiğini vurguladı. Kübra, “Tek kişinin bile asgari ücretle geçinmesi mümkün değilken özellikle çok nüfuslu ailelerin bu maaşla ev geçindirmesi akıl alır değil. Asgari ücretin en az 3 bin TL olması gerekir diye düşünüyorum. Üniversite mezunu olmama rağmen hala işsizim ve kadro bekliyorum. Sözleşmeli öğretmenlik yapmak da istemiyorum çünkü sözleşmeli öğretmenler dahi bu ülkede asgari ücretin çok altında maaş alıyorlar” diye konuştu.
‘Asgari ücret zamlar karşısında tuzla buz oluyor’
Asgari ücrete yapılan zamların temel tüketim ihtiyaçlarına getirilen zamlarla birlikte eridiğini dile getiren Gülistan Doğan ise, Hükümet’in asgari ücret konusunda yeni düzenlemeler yapması gerektiğini ifade etti. Gülistan, şöyle devam etti: “Her şey tammış gibi bir de poşeti ücretlendirdiler. Poşetin doğayı korumak ile alakası yok. Poşet ironi ile karşıladığımız bir durum olduğu için oldukça dikkatimizi çekti ama poşetten önce çok ürüne zamlar ve ücretlendirmeler yapıldı. İş poşetle de bitmiyor.”