Cepte para, poşette sebze, pazarda müşteri yok!
- 09:06 6 Şubat 2019
- Emek/Ekonomi
Gülistan Azak
DİYARBAKIR - Pazar alışverişine çıkan emekliler, hayat pahalılığından şikayet ederek, Hükümet ve ana akım medyanın “kriz yok" söylemlerine tepki gösterdi. Kadınlar, "Poşetteki yokluk cepteki yokluğu anlatmaya yetmiyor mu?" diye sordu.
Zamlı maaşlar emeklinin hesaplarına yattı ancak yüzler yine gülmedi. Çünkü yapılan yüzde 10'luk zam emekliye rahat bir nefes aldırmaya yetmedi. En düşük bin 200 TL olan emekli maaşı Ocak ayı ile birlikte bin 327 lira 80 kuruş oldu. Ay sonunu nasıl getireceklerini düşünen emekliler, tüm maaşlarını faturalara ya da pazara vermek zorunda kalıyor. Pahalılıkla baş edebilmek için emeklilerin tercih ettiği pazarlar ise, ekonomik krizi en açık haliyle gösteriyor. Diyarbakır’ın Ofis semtinde kurulan halk pazarında mikrofon uzattığımız emekliler, iktidarın her gün "ekonomik kriz" yok şeklindeki açıklamaları ve medyanın haberlerinden rahatsızlık duyduklarını dile getirerek önce röportaj vermeyi reddediyor. Ardından "Yayınlayacaksan konuşurum. Mutlaka yayınlayın tamam mı" dedikten sonra başlıyor konuşmaya.
'Fiyatlar emeklinin alım gücünü aşıyor'
Pazar alışverişine gelen Azize Demirci, etiket fiyatları yüzünden tezgahlara yanaşmaya dahi çekindiğini dile getirdi. Pazar poşetini göstererek konuşan Azize, "Bakın işte aldığım tek şey soğan ve patates. Bu alışverişimde yalnızca bunları alabildim" dedi. Fiyatların emeklinin alım gücünü aştığını vurgulayan Azize, ihtiyacı olan çoğu şeyi alamadığını dile getirdi. Azize, "Çok pahalı. Patlıcanın ve biberin kilosu 15 TL. Yeşillik dahi alamadım. Alamayacağım şeyin yakınından dahi geçmiyorum" dedi.
'Bir şey alamadan eve geri dönüyoruz'
Etiket fiyatlarındaki artış yüzünden alışveriş yapamadığını belirten ve ismini vermek istemeyen başka bir yurttaş, "Her şey çok pahalı. Bir şey alamadan evimize geri dönüyoruz maalesef. Malumunuzdur, görüyorsunuz. Anlatmaya gerek yoktur sanırım" diye konuştu.
'Domatesin, biberin yanına yaklaşılmıyor'
Kamerayı görüp yaklaşan Fatma Ergül de, yakınındakilere "Konuşacaksanız, işte bunları konuşacaksınız. Gelin konuşun" diye seslendi. Fatma, "Sahi yayınlayacak mısınız" diye sorduktan sonra da şunları dile getirdi: "Bu halk açlıktan ölmezse iyidir. Böyle fiyat olur mu? Soğanın fiyatı çok yüksek. Zaten param bir tek soğan almaya yetti. Az önce markette gittim soğanın fiyatı 5,30 TL. Domatesin, biberin yanına yaklaşamıyoruz. Bu fiyatlar artık düşürülmeli."
'İhtiyaçlar artık kilo ile değil taneyle alınıyor'
Fiyat artışına dikkat çeken Ayşe Tanış ise, her hafta farklı fiyatlarla karşılaştıklarını söyledi. Bu artışa bağlı olarak ihtiyaçların ertelendiğini veya alınamadığını ifade eden Ayşe, "Bundan önce 3 kilo patates ve domates alırdık. Yaşanan pahalılık yüzünden ise artık ihtiyaçları kilo ile almayı bıraktık, tane ile alıyoruz. Bundan ötesi var mı?" diye sordu. Ekonomik krizin yaşamı durma noktasına getirdiğini kaydeden Ayşe, "Açlıktan ölecek hale geldik. Ekmeği dahi artık 2,5 TL'den alıyoruz. Evde yaşayanların sayısı 3 oldu mu o evde geçimden söz etmek imkansız hale geliyor. Emekli memurun maaşı zaten çok az. Bu maaşla elektrik, su, doğal gaz, kira verdik mi, geriye 500 TL'den fazlası kalmıyor. Bu kadarı ile ev mi geçindireyim, pazara mı geleyim? Esnaf bir elma, portakal dahi satamaz durumda. Bakın işte pazar bomboş. İnsanlar artık dayanamıyor. Çocuklarına bakamıyor. İnsanlar işsiz. Kahveler de dahi çaylar artık veresiye defterine yazılıyor. İş-Kur'da uzun kuyruklar var. Çocuklarımızın servis parasını ve eğitim masraflarını veremedikçe yüzlerine bakmaya utanıyoruz" ifadelerini kullandı.