DİYARBAKIR -  SES Diyarbakır Şube eşbaşkanları Recep Oruç ve Gönül Adıbelli’nin görevlerinden uzaklaştırılmasına tepki gösteren KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, yaşanılanlar karşısında Türkiye’de hukuk ve adaleti savunmanın önemli olduğunu belirtti. 

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Şubeler Platformu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanları Recep Oruç ve Gönül Adıbelli’nin açığa alınmasına tepki gösterdi. Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü önünde düzenlenen açıklamaya, Diyarbakır Tabip Odası yöneticileri ve üyeleri de katıldı. 

 

“İş güvenceme Dokunma!” pankartı açılan açıklamada konuşan SES Diyarbakır Şubesi Yöneticisi Gülhan Tekin, Eşbaşkanlar Gönül Adıbelli ve Recep Oruç’un çalışma hakkının hiçbir hukuki dayanak gösterilmeden ellerinden alındığını belirtti.

 

‘Özlük hakları bitiriliyor’

 

“SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanımız Recep Oruç, 10 ayı aşkındır açıktadır” diyen Gülhan, şöyle dedi: “Açıkta olmasına sebep olan davadan kaynaklı haklarında soruşturma açılan üyelerimiz işine dönmüştür. Ayrıca davası beraat ile sonuçlanmıştır. Tüm bu gelişmelerin sonucunda işine başlaması gereken sendika yöneticimiz, memurluktan çıkarılmayla Ankara Yüksek disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Bu yaşanılanlar ile Türkiye’de hukuk ve adaleti aramak, savunmak bir elzem olarak önümüzde durmaktadır. SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanımız Gönül Adıbelli ise; çalıştığı Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde yaşanılan, döner sermaye sorunu ile ilgili basına demeç vermesi soruşturma konusu yapılmış. Hastane ile ilgili yaşanan sorunlara ilişkin yapmak istediği görüşmeler, etkinlikler hastane yöneticileri tarafından engellenmiş, soruşturmalar ile yüz yüze getirilmiştir. Hastanede sorumlu hemşire ve yönetici kadrolarına hastane başhekimi tarafından SES’li getirmeyin ifadesi ayrımcılığı tamamen gün yüzüne çıkarmıştır. Son olarak Türkiye cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin ilimizde yapılan etkinlik ve toplantılara katılma gerekçe gösterilerek arkadaşımız açığa alınmıştır.” 

 

Türkiye’de iş güvencesinin her geçen gün daha tehdit altına girdiğini vurgulayan Gülhan, “Türkiye’de özellikle son 3 yılda iş güvencesine saldırılar hızlanmıştır. OHAL KHK’leri ile 130 bine yakın kamu emekçisi sorgusuz sualsiz kamudan ihraç edilmiştir. Mevcut iktidar bu yönelimi ile çalışan kesimin özlük ve maddi haklarını, taleplerini susturmuştur. Enflasyon ile kamuda çalışan emekçilerin maaşlarının erimesi ve bunun için ek zam talep edenleri bir bir kamudan ihraç ederek her geçen gün özlük, maddi haklarımızın bitirilmesi ile karşılaşmaktayız. İşyerlerinden sendika aktivistleri ve yöneticilerini uzaklaştırarak çalışanın özlük hakları ve halkın kaliteli hizmet alımı engellenmektedir” dedi.

 

Gülhan, KESK üyeleri olarak sendikal mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ederek, her türlü baskıcı rejime karşı emek, demokrasi, adalet, özgürlük ve barışı savunacaklarını söyledi.