İşçi kadınlar: Emek sömürüsüne karşı tek çözüm örgütlenmektir

  • 09:21 14 Mart 2019
  • Emek/Ekonomi
İSTANBUL - Çalıştıkları her alanda haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz kalan kadın işçiler, "vasıfsız işçi" olarak görülmelerine ve sömürüye karşı tek çözüm yolunun ise birlikte mücadele etmekten geçtiğini vurguladı. 
 
Türkiye’de kadınlar iş yaşamında birçok sorun ile karşı kaşıya kalıyor. Çalıştıkları yerlerde bir yandan erk zihniyeti ile mücadele etmek zorunda kalan kadınlar, diğer yandan da yaşadıkları haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı savaşıyor. Faklı iş kollarında çalışan kadınlar, iş yaşamında yaşadığı sorunları anlattı.
 
‘Kadınlar ‘vasıfsız işçi’ olarak görülüyor’ 
 
Bir fabrikada çalışan Endüstri Mühendisi Aslı Gür, kadınların öncelikle "eşit işe eşit ücret" sorunu yaşadığını dile getirdi. Ayrıca kadınların "vasıfsız işçi" olarak görüldüklerine dikkat çeken Aslı, “Erkekler ile eşit efor hatta daha çok efor sarf etmelerine rağmen işverenler ‘Kadınla çalışmak zor. Çocuğu var. İzin alıyor’ diye bakıyor” dedi. 
 
‘İş hayatındaki haklar bilinmeli’ 
 
Kadının bütün bunlarla mücadele edebilmesi için öncelikle iş hayatındaki haklarını bilmesi gerektiğine işaret eden Aslı, “Bir iş yerinde işçi sayısı belli bir sayıya ulaştığı zaman o iş yerinde kreş olması gerekiyor. Ancak bakanlık tarafından böyle bir denetleme yapılmıyor. Yani bunun bir karşılığı yok. Onun dışında doğum izinleri, evlilik izinleri gibi izinler kadınlar tarafından çok kullanılmıyor. Kadınların bütün bu haklarını bilmesi gerekiyor. Bütün bunları hayata geçirebilmek için örgütlü olmamız lazım. Bunu hep birlikte başarabiliriz" ifadelerini kullandı.  
 
'Bir iki gün çalıştırıp işten çıkarıyorlar’ 
 
30 yıldır tekstil atölyesinde çalışan İnci Şahin, sömürünün en fazla yaşandığı sektörün tekstil olduğunu söyledi. Hem çalışma saatleri hem de koşullarının ağırlığına değinen İnci, şunları söyledi: “Fırsatçılık had safhada. Şimdi yeni bir fırsat bulmuşlar. Bir elemanı ‘ihtiyacım var’ deyip alıyor. Bir iki gün çalıştırıyor sonra ‘şuan ihtiyaç yok boşluk oluşsun sizi ararız’ deyip çıkarıyorlar. Tekrar aynı işlemi başkasına da yapıyor. O günü bedavaya çalıştırmış oluyor. O haftayı kendine kar olarak bırakıyor. Oysaki fazlası kalıyor ona. Ama tabi patronların gözü doymadığı için sürekli sömürmeye çalışıyor. 3-5 makinası var. Bir bakıyorsun koca bir fabrika haline gelmiş. Nasıl oluyor? Tabi ki işçilerin sırtından. Sömürüyle geliyorlar bu noktaya” diye konuştu.  
 
'En fazla sıkıntıyı mülteci kadınlar yaşıyor’ 
 
Son dönemlerde en çok sıkıntı yaşayanların ise mülteci kadınlar olduğunu dile getiren İni, "Onların ücretleri düşük veriliyor. Ayrıca sigortaları yapılmıyor. Bu kadınlar çalışmaya mecbur ve patronlar da bu durumu fırsata çeviriyor” diye ekledi. 
 
‘Sosyal haklarımı aradığım zaman işten atıldım’
 
Birçok iş kolunda çalıştıktan sonra emekli olan Ayşe Şat, kadınların yaşadığı en büyük sorunun işveren tarafından maruz kalınan cinsel taciz olduğunu kaydetti. Dünyanın her yerinden kadınların emeğinin sömürüldüğünü aktaran Ayşe, şöyle dedi: "Çalıştığım yerlerde haklarımı alamadım. Sosyal haklarımı aradığım zaman işten atıldım. Çoğu zaman işsiz kaldım. Çocuğumun bakımıyla ilgili çok sıkıntı yaşadım. Kreş sorunu yaşadım. İşçi olduğum için asgari ücret alıyordum. Kreş ücretini ödeyemiyordum. Kreş ücretini ödediğim zaman geçim sıkıntısı çekiyordum.” 
 
Bir kadın olarak gücünün farkına vardığının altını çizen Ayşe, "Bu gücü kadınlarla paylaşmak istiyorum. Hem güç almak hem de güç katmak istiyorum. Birlikte güç olduğumuzu göstermemiz gerekiyor. Daha fazla direnmek gerekiyor” diye konuştu.