Sömürü düzeninin sonuçları: Daha çok kar için işçiler ölüyor
- 09:02 1 Mayıs 2019
- Emek/Ekonomi
Melike Aydın
İZMİR - Devletin yönetmelikler çıkarmasına rağmen denetleme görevini yerine getirmediğini, neoliberal politikalar ve sömürü düzeni var oldukça iş cinayetlerinin sona ermeyeceğini belirten iş güvenliği uzmanı Vezan Karabulut, kadın ve çocukların büyük oranda kayıt dışı çalıştırılması nedeniyle de istatistiklerin gerçeği yansıtmadığına dikkat çekti.
Türkiye’de her ay ortalama 100’ün üzerinde kişi hayatını iş cinayetinde kaybediyor. AKP’nin 17 yıllık iktidarı süresince 22 bin kişi iş cinayetine kurban gitti. 5 çocuktan birinin işçi olduğu Türkiye’de geçen yıl iş cinayetine kurban giden 62 çocuktan 10’u mülteci, 22’si 14 yaş altında idi. Kadınların günde 15 saatten fazla çalıştığı iş koşullarında en önemli sorun ise gerçek rakamlara ulaşılamaması. 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma maden katliamını yakından takip eden iş güvenliği uzmanı Vezan Karabulut, Türkiye’de iş güvenliği hakkında bilgi verdi.
Türkiye’de 2012’de çıkarılan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu, patron ve çalışanların işyerindeki iş güvenliği, iş sağlığının sağlanması ile ilgili hak ve görevleri düzenliyor. Çıkarılan yasaların ve yönetmeliklerin uygulanmadığını belirten Vezan Karabulut, 2013’ten itibaren Türkiye’de yaygınlaşan iş güvenliğinin uluslararası şirketlerin anlaşmalarının başlangıç noktası olduğu, yasanın da uluslararası ticarete entegre olma amacı taşıdığı kanaatinde. İş güvenliğinin amaçlarının çalışanı korumak ile eşdeğer olarak iş araçlarını korumak ve verimliliği korumak olduğunu dile getiren Vezan, “Bir kaza olduğu zaman iş duruyor, iş durunca üretim de duruyor, hastane masrafları çıkıyor, iş gücü kaybı çıkıyor, karlılık düşüyor. İş verimliliğini arttırmak ve üretimin devamlılığını sağlamak ciddi ekonomik karlılık sağlıyor. Bunlardan da işçi faydalanmış oldu. Aynı zamanda prestij de var” dedi.
‘Devlet denetleme görevini yerine getirmiyor’
En büyük işveren olarak devletin yönetmelikler çıkarmasına rağmen denetleme görevini yeterince yerine getirmediğini söyleyen Vezan, kazaların yüzde 50’sinin basit önlemlerle, yüzde 48’inin de organize şekilde önlenebildiğini ifade etti. Geriye kalan yüzde 2’yi oluşturan doğal afet ve sabotaj durumlarının da önlenebileceğini vurgulayan Vezan, “Bir ülkede barış varsa, insanlar o ülkede yaşamaktan mutluysa sabotaj da olmaz kimsenin kini olmaz. Doğayı katletmezsek, doğanın efendisi değil bir parçası gibi davranırsak, onun verdikleri ile yetinirsek felaket de olmaz. Önlemler alınmıyor. Bu önlemler küçük küçük masraflar gerektiriyor. Çalışan da yükümlülüğünü yerine getirmiyor. En çok ‘ben bu işi biliyorum’ diyenler kaza yapıyor. Kazaların yüzde 88’i kişisel davranışlardan kaynaklanıyor. Yani baret var, emniyet kemeri, eldiven var ama kullanmıyor” diye konuştu.
‘Siyasal iktidar ve sermayenin ortak cinayeti: Soma’
Soma Katliamı’nı “siyasal iktidarla sermayenin insan hayatını hiçe saymanın canlı bir laboratuvarı” olarak değerlendiren Vezan, katillerin dışarıda gezdiği gibi maden işletme haklarının da geri verildiğini hatırlattı. 2017 yılına dek çıkarılacak kömürün 2014’te çoktan çıkarılmış olmasının ciddi iş güvenliği kayıpları demek olduğunu vurgulayan Vezan, “Mahkeme heyeti biraz zülfü yare dokunan bir karar verecekken değiştirildi. Elbistan’da olan maden kazasının mahkeme heyeti taşındı. Katiller ve işbirlikçileri… İşbirlikçi dediğimiz de siyasal iktidarın neoliberal politikaları. Bunun önüne kontrolle geçilir. Sistemi değiştirmek gerekir, bunun için de bizim çalışanların daha çok emeğine ihtiyaç var. Sömürü düzeninin sonuçları; ‘Daha çok kar ama siz ölürseniz ölün’ demek” ifadelerini kullandı.
‘Kan parası ile iş cinayetleri kapatılıyor’
İstanbul’da 3’üncü hava limanının yapımı esnasında resmi kayıtlara göre 52, işçilere göre ise 1000 civarında işçi yaşamını yitirdi. Örgütlenerek greve giden işçilerin gözaltına alındığını, faillerin ise cezalandırılmadığını söyleyen Vezan, iş cinayetlerine kurban gidenlerin sadece yüzde 1’inin sendikalı olduğuna dikkat çekti. En çok iş cinayetinin inşaat ve tarım sektörlerinde yaşandığını belirten Vezan, “Hastaneye ‘çalışırken oldu’ denmiyor. ‘Kan parası’ adı altında ölen kişinin ailesine para verilir, özel bir hastaneye götürülür ve işçiye ‘evde düştüm, sokakta oldu’ gibi senaryolar yazdırılır. Böylece üzeri kapanır” dedi.
‘Kadına dair veriler gerçek değil’
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerinin farklı olduğuna da işaret eden Vezan, geçen yıl işlenen bin 923 iş cinayetinin İstanbul, Kocaeli, Antalya, Bursa, Manisa, İzmir gibi sanayinin yoğun olduğu büyük şehirlerde yaşandığını kaydetti. Vezan, tarım sektöründe 457 (yüzde 24), inşaat sektöründe ise 438 (yüzde 23) kişinin hayatını kaybettiğini aktardı.
Bunların da yüzde 94’ünün erkek, yüzde 6’sının kadın olduğunu belirten Vezan, “Kadın sayısının az olmasının sebebi kadınların güvencesiz yani kayıt dışı çalışması. Kadınlar, daha çok evlerde ve tarımda çalışıyor” diye belirtti.
‘Türkiye’de 5 çocuktan biri çalışıyor’
Geçen yıl 62 çocuğun iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini anımsatan Vezan, çocukların da kayıtsız çalıştıkları için gerçek verilerin olmadığını söyledi. Çocuk göçmen işçiler hakkında ancak basından haber alınabildiğini dile getiren Vezan, Türkiye’de 5 çocuktan birinin ücretsiz veya ucuz iş gücü olarak görüldüğünü ifade etti. Vezan, büyüklerle aynı iş güvenliği koşullarında çalışan çocukların iş cinayeti verilerini şöyle paylaştı: “2013’de 59, 2014’te 54, 2015’te 63, 2015’te 63, 2016’da 56, 2017’de 60 çocuk yaşamını yitirdi. 2018’de hayatını kaybeden 62 çocuktan 10’u mülteci, 22’si 14 yaş altı. Çocuk iş cinayetlerinde ölen kız çocuğu oranı yüzde 11. 2010’dan bu yana 9 yılda sadece 416 işyerinde ‘çalıştırma yaşı ve çocukları çalıştırma yasağını ihlal’ durumu tespit edildi. Ankara İSİG Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve Çocuk Cinayetleri Raporu’na göre 2013’den 2018’in ilk 5 ayına kadar 319 çocuk iş cinayetlerinden öldü. Türkiye’de 15 yaş altı bir milyon Suriyeli çocuk çalışıyor.”
İlk 3 ayda en az 392 iş cinayeti
Vezan, iş cinayetlerindeki en son veriler ise şöyle: “2019 Mart ayında yaşanan 108 iş cinayetinin 5’i çocuk, 4’ü kadın, 11’i göçmen. 5 çocuktan 4‘ü tarım ve 1’i inşaat iş kollarında hayatını kaybetti. 11 mültecinin 7’si Afgan, 2’si Suriyeli, 2’si Türkmenistanlı. Ocak ayında en az 159, Şubat ayında en az 125, Mart ayında en az 108 işçi ilk 3 ayda en az toplam 392 iş cinayeti işlendi.”