SES Bakırköy Şubesi: Sömürünün katmerlisini yaşıyoruz
- 16:13 10 Mayıs 2019
- Emek/Ekonomi
İSTANBUL - SES Bakırköy Şubesi, sağlıkta dönüşüm programının ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliklerini yok saydığını, sorunlarını daha da büyüttüğünü belirterek, “Hemşire ve ebeler olarak, hem kadın, hem de ücretli emekçi olarak sömürünün katmerlisini yaşamaktayız. Ebelik ve hemşirelik mesleklerinin sorunlarının çözümü, emek mücadelesi ve kadın özgürlük mücadelesini birlikte yürütmekle mümkündür” dedi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bakırköy Şubesi, 10 Mayıs Ebe ve Hemşireler Günü dolayısıyla İstanbul’daki Dr. Sadi Konur Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması düzenledi. Birçok sağlık emekçisinin katıldığı açıklamada, “Mesleğimizin saygınlığı ve onuru için hemşirelik-ebelik yasası istiyoruz” pankartı açıldı ve sık sık “Sağlığa bütçe, savaşa değil” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atıldı.
‘Çözüm emek ile kadın özgürlük mücadelelerini birlikte yürütmekte’
SES Bakırköy Şube Eşbaşkanı Nuran Güngör, sağlık emekçilerinden olan hemşirelik ve ebelik mesleğinin toplumsal bir saygınlığı olsa da hak ettiği değeri göremediğini ifade etti. Nuran, “Hemşire ve ebeler olarak, hem kadın, hem de ücretli emekçi olarak sömürünün katmerlisini yaşamaktayız. Bu nedenle kadın mesleği olarak algılanan ebelik ve hemşirelik mesleklerinin sorunlarının çözümü, emek mücadelesi ve kadın özgürlük mücadelesini birlikte yürütmekle mümkündür” dedi.
‘Her türlü angaryaya mecbur bıkılıyoruz’
Sağlıkta dönüşüm programının ebe ve hemşirelerin mesleki özerkliklerini yok saydığını, sorunlarını daha da büyüttüğünü vurgulayan Nuran, hemşirelik meslek tanımının muğlaklaştırılması sonucu ebe ve hemşirelerin her türlü esnek, kuralsız, angarya işleri yapmaya mecbur bırakıldığını vurguladı. Ebelik ve hemşirelik yasasının yeniden düzenlenmesi gerektiğini ve görev tanımlarının muğlaklıktan çıkarılıp meslek sınırlarının belirlenmesi gerektiğini belirten Nuran şunları kaydetti: “Ebe ve hemşireler olarak ağır iş yükü nedeniyle sağlık sorunlarımız, sosyal yaşama ve iş güvencesine dair önemli sorunlarımız bulunuyor. Sağlık hizmetinin sunumunda bu kadar önemli bir yer tutmasına rağmen, kamu kurumlarında yeterince ebe-hemşire kadrosu açılmamaktadır. Bu, az sayıda personelle çok iş yapma-iş yükü demektir ve temel sorunlarımızın başında gelmektedir.”
Nuran, ebe ve hemşirelerin ekonomik, özlük ve sosyal taleplerini şu şekilde sıraladı:
"* Ebe ve hemşirelik mesleğindeki personel açığı güvenceli-kadrolu istihdam ile giderilmelidir.
* KHK ile işlerine son verilen tüm sağlık ve sosyal emekçileri işlerine iade edilmelidir.
* Ebelik ve hemşirelik mesleği ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Yıpranma payı yasası geçmiş yılları kapsayacak şekilde ve fiili çalışma şartı kaldırılarak yeniden düzenlenmelidir.
* Ek ödemeler temel ücrete dahil edilmeli ve emekliliğe yansıtılmalıdır.
* Esnek kuralsız çalışmaya karşı; iş güvencesi, can güvencesi, güvenceli çalışma koşulları sağlanmalıdır.
* İş yerlerimizde maruz kaldığımız her türden riske karşı güvenceli ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalıdır.
* İşyerlerinde şiddet ve taciz çerçevesinde önleyici uygulamalar yaygınlaşmalı ve hukuki yardımdan kadro durumuna bakılmaksızın istisnasız tüm çalışanlar yararlandırılmalıdır.
* Her iş yerinde 7 gün 24 saat açık, ücretsiz, nitelikli ve anadilinde kreş hizmeti sunulmalıdır.
* İşyerlerinde kadrolaşma ve baskıya son verilmelidir.
* Şiddete karşı önlemler artırılmalıdır.”
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.