KESK’li kadınlar taleplerini kamuoyu ile paylaştı

  • 14:01 26 Temmuz 2019
  • Emek/Ekonomi
ANKARA - TİS taleplerini açıklayan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, kadınların taleplerinin ayrıca masada tartışılması gerektiğini söyledi. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) çatısı altında yer alan kadınlar, yaptıkları basın toplantısıyla Toplu İş Sözleşmelerine (TİS) ilişkin  taleplerini açıkladı. 
 
Açıklama yapan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy,  “TİS görüşmeleri, yoksulluk sınırının çok altında yaşamaya mahkum edildiğimiz, gelir ve vergi adaletsizliğinin derinleştiği, iş güvencemizin ortadan kaldırıldığı, çalışma yaşamında cinsiyetçiliğin, ayrımcı ve anti demokratik uygulamaların hız kesmeden devam ettiği, sosyal ve özlük hak gasplarımızın arttığı bir süreçte gerçekleşiyor. Hükümet tarafından kadın talepleri görmezden geliniyor. Bunun için kadın temsilinin ve kadın taleplerinin ayrıca masada tartışılması gerektiğini sürekli olarak dile getirmekteyiz” ifadelerini kullandı.
 
Gülistan, daha sonra Kadın TİS Taleplerini şöyle sıraladı:
 
“* Grevli, gerçek bir toplu sözleşme yasası yapılmalı, kadınların görüşmelerde temsiliyeti sağlanmalıdır. TİS görüşmelerinde taleplerimiz ayrı bir başlıkta ve gündemle ele alınmalı, mutabakat metninde de aynı şekilde tek başlık altında toplanmalıdır.
 
* ILO standartları ve kamu emekçisi kadınların fiziksel ve sosyal koşulları dikkate alınarak, çalışan hamile kadına doğum öncesi 8 hafta, doğum sonrası 24 hafta olmak üzere en az 32 hafta ücretli doğum izni verilmelidir. Doğum sonrası ücretli-ücretsiz izin, süt izni kullananlar sosyal ve özlük hak kaybı yaşamamalıdır.
 
* Kadınlara ve LGBTİ+’lara uygulanan ayrımcılık, şiddet, taciz, mobbing son bulmalı, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanmalıdır.
 
* En fazla kadın emekçilerin olumsuz etkilendiği esnek ve güvencesiz istihdam biçimleri son bulmalıdır.
 
* 20 hizmet yılını dolduran kadın emekçilere talepleri halinde emeklilik hakkı tanınmalıdır. Kadınlara çifte mesaisi, doğum vs göz önünde bulundurularak yıpranma payı ve erken emeklilik hakkı sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmelidir.
 
* Cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığının ortadan kalkması için okul öncesinden itibaren tüm kademelerde ‘Toplumsal cinsiyet’ eğitimi zorunlu olmalıdır.
 
* İş yerlerinde ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Ayrımcılık ve Mobbing’ başlıkları hizmet içi eğitim konuları haline getirilerek tüm kamu çalışanlarının yılda en az bir kez bu eğitimleri alması sağlanmalıdır.
 
* Nüfusu 50 bini geçen belediyelerde şiddete ve istismara uğrayan kadın ve çocuklar için uluslararası standartlara uygun sığınma evleri açılmalı, bu hizmetlerden trans kadınların da yararlanması sağlanmalıdır.
 
* Kadınların iş yerlerinde maruz kaldığı cinsiyete dayalı her türlü şiddet, ayrımcılık, taciz ve mobbingi önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır. Kadın beyanı soruşturma başlatılması için yeterli olmalıdır.
 
* Boşanan, boşanma aşamasında olan, mobbinge, şiddete, tacize ve istismara uğrayan kadın emekçilerin tayin talebi herhangi bir belge ibrazı istenmeksizin  kabul edilmelidir.
 
* 8 Mart’ta tüm kamu çalışanı kadınların ücretli izinli sayılması için yasal düzenleme yapılmalıdır.”