KESK: Haklarımız için hep birlikte omuz omuza verelim

  • 12:19 30 Temmuz 2019
  • Emek/Ekonomi
DİYARBAKIR -Yürüyüşün ikinci adımını gerçekleştirmek için açıklama yapan KESK’liler, TİS taleplerini dile getirerek, “Hangi sendikanın üyesi olursak olalım hep birlikte haklarımız için omuz omuza verelim” çağrısında bulundu.
 
Van’dan yola çıkan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, halktan yana bir kamu hizmeti, güvenceli istihdam, demokratik ve adil bir çalışma yaşamı, gerçek toplu sözleşme için Diyarbakır’da ikinci açıklamayı yapmak için toplandı. . KESK flamaları taşıyan, üzerinde KESK yazılı önlükler giyen KESK’liler, Ofis AZC Plaza önünde toplandı. Kitle burada polis engeline takıldı. Açıklama yapmak isteyen kitleye, “Burada açıklama yapamazsınız, yasaktır” denilerek, açıklama yapmaları engellendi. Yürüyüşle Sanat sokağına yürümeye başlayan kitle, “Direne direne kazanacağız”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları attı. Polis bu kez de slogan attıkları için kitleyi engellemeye çalıştı. 
 
Sanat Sokağı’na gelen kitle burada üzerinde “Güvenceli iş, güvenceli gelecek, insanca yaşayacak bir ücret için grevli toplu sözleşme” yazılı pankart açtı. Açıklama öncesi, “Yaşasın demokrasi mücadelemiz”, "KHK'lar gidecek, biz kalacağız", “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları attı. Ardından polisin engellemesi kınanarak açıklama yapıldı. Açıklamayı KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen yaptı. 
 
‘İki yılımızı daha çalmak istiyorlar’
 
Açıklamanın ve yürüyüşlerinin amacını anlatan Aysun, “Biliyorsunuz kamu emekçilerinin 2020-2021 yılları toplu sözleşmeleri 1 Ağustos’ta başlıyor ve bizler alan eylemlerinin yasaklanmaya devam ettiği bu koşullarda sesimizi ve taleplerimizi duyurmak için dört koldan 3 gün boyunca devam edecek bir yürüyüşe başladık” dedi. Aysun, “3 milyon kamu emekçisini ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisini yakından ilgilendiren, ailelerini de kattığımızda toplamda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek olan toplu sözleşme süreci olmasına rağmen yandaş medyanın, yetkili yandaş konfederasyonun ve iktidarın sessizliğinden de anlıyoruz ki, süreci oldu bittiye getirmek istiyorlar. Bir kez daha kapalı kapılar arkasında enflasyon oranında ve zamanla enflasyon altında kalacak bir artışla iki yılımızı daha çalmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Engellerin kaldırılmasını hedefliyoruz’
 
Aysun, halktan yana bir kamu hizmeti, güvenceli istihdam ve güvenli gelecek, demokratik, adil bir çalışma yaşamı, insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve gerçek bir toplu pazarlık hakkı istediklerine dikkat çekti. Aysun, “Biz KESK olarak,  işçisinden,  kamu emekçisine,  emeklisinden asgari ücretlisine, küçük esnafından çiftçisine kadar emeği ile yaşam mücadelesi verenleri bir bütün olarak görüyoruz. Bunun doğal sonucu olarak da taleplerimizi kamu emekçileri ile sınırlı tutmuyor,  emekçi sınıfları,  dar gelirli yurttaşları esas alarak oluşturuyoruz. Biz her şeyden önce kamu hizmetlerinin dönüşüm adı altında ticarileştirilmesinin yarattığı yıkıcı etkilerin ortadan kaldırılmasını, halktan yana bir kamu hizmeti önündeki engellerin kaldırılmasını hedefliyoruz” diye belirtti.
 
Aysun, taleplerini ise şöyle sıraladı:
 
“* İşe almada ve görevde yükselmede-unvan değişikliğinde kariyer ve liyakatin esas alınmasını,
 
* Torpilin ve kayırmanın kapısını ardına kadar açan mülakatın, güvenlik soruşturması arşiv kaydı araştırmasının kaldırılmasını, 
 
* Sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açılmasını,  sendikal ayrımcılığa son verilmesini
 
* Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan ayrımcılığın, mobbingin son bulmasını,
 
* İstihdam, terfi ve unvan değişikliklerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını istiyoruz.
 
* Hali hazırda 295 TL olan eş yardımının 478 TL’ye çıkarılmasını, 
 
* Çocuk yardımının her bir çocuk için 500 TL’ye çekilmesini, eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk yardımı verilmesini,
 
* Evi olmayan tüm kamu emekçilerine 515 TL kira yardımı yapılmasını,   
 
* İş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 457 TL yemek yardımı yapılmasını, 
 
* Tüm kamu emekçilerine yıllık 2 bin TL (aylık 166,67 TL) yakacak yardımı yapılmasını,
 
* Kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanmasını,
 
* Kademeli geçişle ilgili yaş hadleri uygulanmamasını, kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaşın dikkate alınmasını, 
 
* Ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını, farklı kamu kurumlarında aynı ünvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanmasını,
 
* 0-6 yaş grubundaki çocuklarımız için tüm kamu kurumlarında bir an önce ücretsiz kreşlerin açılmasını istiyoruz.”
 
‘Geri adım atmayacağız’
 
Taleplerini sıralayan Aysun, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Yürüyüşümüze başlarken, buradan tüm kamu emekçilerine, emeklilere, dar gelirli yurttaşlarımıza, kamu hizmeti alan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyoruz. İktidarın ve yetkilendirilmiş yandaş konfederasyona değil, kendi gücümüze ve mücadelemize güvenelim. Bizler istersek bu gidişatı değiştirebiliriz. ‘Sendikalar yasaktır’ denildiği yıllarda bizler nasıl ki, bin bir türlü bedel ödeme uğruna sendikalarımızı fiilen kurduk ve kapattırmadıysak, bu gün de bu karanlık gidişatı durdurabiliriz. Emekçilere gelince olanakları hatırlayanlara karşı bütçedeki gelirin emekçilerden, vatandaşlardan alınan vergilerden oluştuğunu hatırlatmak için hangi sendikanın üyesi olursak olalım hep birlikte haklarımız için omuz omuza verelim. Kapılar ardında, masalarda değil, işyerlerinden sizlerden topladığımız taleplerle hazırladığımız tekliflere hep beraber sahip çıkalım. Biz mücadelemize devam edeceğiz, geri adım atmayacağız.”
 
Açıklama alkış ve sloganlarla sonlandı.