Gülistan Azak

 

MERSİN - Devletin bütçe açığını kendilerinden çıkarmaya çalıştığına dikkat çeken emekçi kadınlar, ülkedeki gelir ve vergi adaletsizliğine tepki gösterdi.

 

Zengin ile yoksul arasındaki gelir farkı uçurum haline geldi. Ancak vergi sistemi herkes için aynı işliyor. Bu durum en çok da bordrolu çalışanların belini büküyor. Ekonomi dar boğaza girdiğinde devletin kasasının da boş kalmasına neden oluyor. Sistem özellikle kriz dönemlerinde kendi kendini zora sokuyor ve bütçe açığına neden oluyor. Merkez Bankası’nın 2018 yılı kar payından ve geçmiş dönem yedek akçelerinden hazineye 78 milyar TL aktarılmasına rağmen, yılın ilk 8 ayında bütçe açığı 68 milyar TL. İşsizlik her geçen gün arttığı için çalışanın ücretinden elde edilen gelir vergisi de azaldı, iktidarın hesapladığı yüzde 23,7 gelir vergisi artışında hedef yüzde 19,9’da kaldı.

 

Katma Değer Vergisi (KDV) gelirindeki hedefi de tutmayarak eksiye düştü. Petrol ve doğalgaz hedefiyle motorlu taşıtlardan alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) hedefi de beklentinin çok uzağında gerçekleşti. Tüketici tüketmekten vazgeçti, devletin kasasına da vergi girmedi.

 

Konuya ilişkin mikrofon uzattığımız yurttaşlar, devletin bütçe açığının emekçi halktan çıkarmaya çalıştığına dikkat çekerek, ülkedeki gelir ve vergi adaletsizliğine tepki gösterdi.

 

‘Sistem adaletli olmalı’ 

 

Düşük ve yüksek gelirli kişilerin devlete ödediği verginin eşit olmasının adaletsiz olduğunu dile getiren Ayşe Kılıçaslan, “Sistemin adaletli olmasını istiyorum. Düşük gelirli kişilerden alınan vergi ile yüksek gelirli kişilerden alınan vergi bir olur mu? Zaten zor kazanıyoruz. Bütçe açığı yine bizlerden karşılanıyor” dedi.

 

‘Vergi aynı olmamalı’ 

 

İlknur Kaya ise, düşük ve yüksek gelirli kişilerden alınan verginin aynı olmaması gerektiğini belirterek, “Çünkü halkın geliri ortada. Her geçen gün artan zamlar da herkesin malumu. Bu nedenle düşük gelirli kişilerin vergi ödemelerinin düşük olması gerekiyor. Aksi durumda geçim halk için hepten zor olacaktır” diye konuştu.